Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Bu seçim sonucu, baþta Genel Kurmay Baþkanlýðý olmak üzere, ülkenin, askerî ve sivil bürokrasisince aslâ kabul edilemez bir sonuç olarak düþünülüyordu. Atatürk’ ün ölümünden sonra Cumhurbaþkanlýðýna getirilmiþ olan ve o güne kadar 12 yýldýr bu makamda oturan, ancak seçimi kaybeden ” Millî Þef “ leri Ýsmet Ýnönü’ yü teselli etmek için daha o gün kapýsýný çalacaklardý. Seçim sonuçlarýndan son derece rahatsýz olan üst komutanlar sýcaðý sýcaðýna; 12 Mart 1971 muhtýrasý sonrasýnda Nihat Erim Baþkanlýðýnda kurulacak hükümetin Baþbakan Yardýmcýsý olacak, ancak o gün bir muvazzaf subay olan Sadi Koçaþ aracýlýðýyla, Ýnönü' ye, 'seçimlere komünistler hile karýþtýrdý' gerekçesiyle, sonuçlara müdahale edelim mesajýný yolladýlarsa da, Ýsmet Ýnönü bu teklife hayýr diyecekti. Ancak, daha o günlerde, ordu içinde çekirdeði þekillenecek olan darbe hücreleri kýpýrdanmaya baþlayacak ve 10 yýl sonra, muhalefet partisinin hâris ihtiyar liderinin iþaret ve taktikleri, hükümet içindeki sivil unsurlarýn da yardýmý ile, 27 Mayýs sabahý kansýz bir darbe ile mevcut hükümeti devirecekler, yönetimi ele geçireceklerdi. Darbe gerçekleþmiþ olsa da, darbeciler korku içindeydiler. Çünkü, darbenin ellerinde yazýlý bir hukukî gerekçesi yoktu. Her ne kadar önlerinde devasa bir “ Atatürk Ýlke ve Ýnkýlâplarý” külliyatý varsa da; gerek mevcut Anayasa, gerekse ilgili yasalarda buna dair bir hüküm yoktu. Üstelik gerek Türk Ceza Kanunu, gerekse askeri Ýç Hizmet Yönetmeliðindeki hükümler, tamamen kendi aleyhlerine idi. Darbeci Cunta’nýn, Cemal Gürsel’ den sonraki general rütbeli tek mensubu olan Cemal Madanoðlu, bu konuda rahatsýz olan kiþilerin belki de baþýnda geliyordu. Darbenin olduðu gün öðle saatleriydi, Ýktidarýn bütün önemli isimleri ve iktidarýn çevresindeki insanlarýn hemen hemen tamamý tutuklanmýþ ve demir parmaklýklar gerisine alýnmýþlardý. Henüz Kara Kuvvetleri Komutaný Cemal Gürsel, izinde olduðu Ýzmir’ de idi ve Cunta’ nýn baþkaný olmasý için. Ankara’ ya davet edilmemiþti. O saate kadar , gerçekleþtirilen darbenin lideri konumundaki Korgeneral Cemal Madanoðlu’ nun zihninde bundan sonrasýnýn panik ataðý baþlamýþtý. Ülkeyi hangi idarî yapý ile yönetecekler, ya da nasýl bir idarî yapý kuracaklardý? Ötedenberi, kafasýnda tasarladýðý ve zaman zaman çevresine bahsettiði, darbe sonrasý, kurulmasý elzem düzen olarak ; “ Danýþtay, Yargýtay, Askerî Temyiz Mahkemesi üyeleri ve Üniversite’ nin hukukçu profesörlerinden teþkil ettirilecek bir kurucu meclise yönetimi devredip, darbeciler olarak kendilerinin kýþlalara çekilmesi “ þeklinde bir tezi varsa da, ayný cunta içinden bazýlarý ise; DP iktidarýnýn baþlangýcýndan, darbeye kadar amansýz düþmaný ve muhalifi olan ve darbe þartlarýnýn olgunlaþtýrýlmasýnda baþrol oynamýþ olan Ý.Ü. Rektörü Ord. Prof. Dr. Sýddýk Sami Onar’ ý devlet baþkaný, Prof. Dr. Hüseyin Nail Kubalý’yý “geçici hükümet” in baþbakaný olarak tâyin edip, kendilerinin aslî görevlerine dönmesini düþünüyordu. Madanoðlu uzun uzun zihninde beliren bu durumu, doluya koydu almadý, boþa koydu dolmadý. Neticede; Üniversite’ nin hukukçu profesörlerini çaðýrarak, onlarla birlikte bu meseleye bir çözüm arayacaktý. Hemen, Sýddýk Sami Onar, Tarýk Zafer Tunaya, Hýfzý Veldet Velidedeoðlu, Muammer Raþit Sevig, Naci Þensoy, Ragýp Sarýca, Ýsmet Giritli gibi, Anayasa, Ceza, Ýdare, Kamu hukuku ve Medenî Hukuk dallarýnda dönemin en popüler 7 hukukçusu, Ankara’ ya getirilecek ve Madanoðlu ile darbeye meþruluk kazandýrma hususunda görüþtürüleceklerdir. Madanoðlu ile Hukukçu akademisyenler arasýnda yapýlan toplantýnýn son safhasýna gelinmiþtir; bundan sonra, ülke yönetiminde takip edilecek strateji hususunda, Madanoðlu, bir kurucu meclis çatýsý altýnda, kendilerinin ve seçilecek diðer kiþilerden meydana gelecek bir Kurucu Meclis eliyle, hemen sivil yönetime geçilmesi hususundaki teklifine karþý, Sýddýk Sami Onar söz alýr ve Madanoðlu’ na dönerek: “ Bu formülün yanlýþ olacaðý, olmasý gerekenin ise, sizin yasama yetkisini de içinde barýndýran bir ihtilal komitesi kurup, ülkeyi yönetmeniz gerektiðidir.” fetvâsý ile; askere: “ sakýn gitmeyin, bu ülke size muhtaç….” diyecekti . Bundan sonra meydana gelecek bütün darbelerin faillerine de, çakma ve kalýcý bir hukukî fetvâ olmakla kalmayýp; hukukun Türkiye’ de bir “ GUGUK” a dönüþüp, bundan sonraki 60 yýlda, toplumun terbiye edilmesinde ve uyduruk ideolojilerinin jandarmasý olmasýna yol açacaktý. MBK. Gürsel’ in baþkanlýðýnda; artýk, bu GUGUKÇULAR’ ýn kýlavuzluðunda, önce , Gürsel devlet baþkanlýðýna getirilir, sonra, Yassýada’ da kurulacak, “ Yüksek Adalet Divâný” olarak isimlendirilecek , aslýnda Türkiye’ nin en alçak “ Engizisyon mahkemesi” olarak tarihe geçecek olan bu ucûbe mahkeme ile bizzat, o mahkemenin baþkanlýðýna getirilecek adama, yargýladýðý , ülkenin seçilmiþ Baþbakaný bir serzeniþte bulunur. Bu serzeniþe karþý, hakim cübbeli o soytarý, -Savcýlýk makamýnda oturan Altay Ömer Egesel ile birlikte-, olanca cehâlet ve cüreti ile; “ Sizi buraya týkan kuvvet böyle istiyor” cevabý, dünyada eþine emsaline rastlanamayacayak kadar, bir abuk subuk lukla, hýzlý bir þekilde karakûþî hükümlere imza atacaktý . Yassýada' nýn bütün GUGUK adamlarý, 1961 Anayasasý ile , ülkenin yeniden sözde demokratik rejime dönüþtürülmesiyle birlikte ; Anayasa Mahkemesi Baþkanlýðý ve diðer yüksek yargý baþkanlýklarý ile mükâfatlandýrýlacaklardý. Allah’ ýn bu ülkeye, bir daha böylesine belâ yýllarý yaþatmasýnýn niyazý ve temennisi ile … Salih Zeki Çavdaroðlu 28 Mayýs 2020 https://ferahnak.wordpress.com/2020/05/28/turkiye-de-yargi-27-mayis-darbesi-ile-birlikte-bir-anda-guguk-a-donustu-ve-meydana-gelen-hasar-bir-daha-asla-tam-anlamiyla-giderilemedi/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |