Sevginin bulunmadığı yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Yaşamımız boyunca peşimizi bırakmayacak olan gerçeklerden kaçabilmemize imkan var mı? Beklenen cevabı insanlardan bir türlü alamıyorum. Nedenine gelince; geçmişleri gözlerinin önüne geldiği anda yaşamış oldukları her şeyi, tekrar yaşayacakları düşüncesine kapılmaktadırlar.Fakat kendilerini kaptırdıkları bu yersiz fikirler ile beyinlerini meşgul ettiklerini, görmek istemiyorlar. Kaçmak için uğraşlar verdikleri gerçeklerle her an yüz yüze olacaklarını hiç akıllarında bulundurmuyorlar. Sözünü etmiş olduğum yüzleşme, er ya da geç hayatımızda yer bulacaktır. Yaşamakta olduğumuz her bir gün de acı tatlı bir anı, zihinlerimizin bir köşesine mutlaka kazınmıştır. Elbette bizim hayatımızda iz bırakan bir şeyler olmuştur. Bahsetmiş olduğum yaşanmışlıklar tarafından terk edilmek isteyişimiz, kayıplarımızın artmasında en büyük sebep olacaktır. Bizi takip ettiğini düşündüğümüz her ne varsa onlardan kurtuluşumuzun olmadığını bilmemiz lazım gelmektedir. Veda etmek için çaba göstermekten çekinmediğimiz gerçekler, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Yaşanmışlıklardan kurtulmak için verdiğimiz uğraş ancak alabora olmuş bir gemiden kurtulmak isteğine benzer. Hayatımız boyunca unutulmaması gereken bir şey var. Mazimizde bizi hüzünlendiren olayları, yaşadığımız gibi sevinçten göklerde dolaştığımız anlarda yaşamışızdır. Yani demem o ki hayatımızda iz bırakan durumların sadece hüzün dolu anlardan ibaret olmadığıdır. Dünümüzün, bugünümüzün sadece hüzünlerden ibaret olduğuna kanaat getirirsek o an kayıpların en büyüğünü yaşamaya başlamışızdır. Ben,diyorum; her daim bizim yaşanmışlıklarımızda sadece hüzünler yer bulmamıştır. Mutlaka üzüntülerin yaşandığı anlar daha fazladır. Fakat sevinçle tanıştığımız zamanlarımızın da olduğu unutulmaz bir gerçektir. İnsanların ihanetle tanışmış olması, hayatında büyük etkiler oluşturan en önemli hüzün anıdır. Bahsi geçen bu anı, hayatından çıkarıp atmak istersin ama o artık zihnin de bir köşeyi tutmuş orada yerini almıştır. İstesek de silmemizin mümkünatı olmayacaktır. Bizi, ölünceye kadar kalp atışlarımız nasıl terk etmeyecekse yaşadığımız hüzünlü ve sevinçli gerçeklerimiz de peşimizi bırakmayacaktır. Benim yazımda ele aldığım konu ile ilgili herkese anlatmak istediğim şudur: Gerçekler hem acıdır hem de acıtır. Bu sözümü hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın derim, insanlara. Kaçılmasında imkan olmayan tek bir şey olduğunu düşünüyorum. Hayatımız boyunca bizim üzerimizde derin etkiler yaratan izlerini silemeyeceğimiz acı tatlı gerçeklerimiz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |