..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Orhan TURAN




13 Mart 2006
Zaman Biraz Daha Yakın Her Şeye...  
Orhan TURAN
Önemli değil hiçbir şey sevgilim; takma kafana. Nasıl olsa çürüyecek tüm yeşilcikler. Tüm çocuklar da büyüyecek. Nasıl olsa bir dilenciye birileri bir şeyler verecek. Ben de yaşayacağım yani bir şekilde, biçilen son ana kadar... Zaman bitti ben bu kelimeyi yazarken...


:BJFF:
Zaman biraz daha aktı ben bu yazıyı yazarken... Ve ölüm biraz daha yaklaştı enseme, köşe başlarına pusu kurmuşcasına, şakaklarımda ölüm tohumları, beyaz renkli; ak ak olmuş saçlarımda gizledim seni...
Önemli değil hiçbir şey sevgilim; takma kafana. Nasıl olsa çürüyecek tüm yeşilcikler. Tüm çocuklar da büyüyecek. Nasıl olsa bir dilenciye birileri bir şeyler verecek. Ben de yaşayacağım yani bir şekilde, biçilen son ana kadar...
Zaman biraz daha aktı ben bu paragrafı yazarken... Ve boş vermişlik biraz daha doldu yüreğime. Hayatı, insanları, binaları, arabaları, tırnak makasımı, berberi, banyoyu; bana bu dünyayı anımsatacak her şeyi, biraz daha savmış gibiyim sanki...
Şimdi ölümü üşütmekteyim masam üzeri. Her bağırışında sirenlerin, biraz bana daha yakın, biraz da, daha sıcak sanki. Ölümün ellerinde kalem, ölümün koynunda ben vardım bu sabah; yaz dedi, yazdım sevgili. Beni kuyudan çeken ipi kes dedi, kestim. Ama ağlamadım hiç! Ve hiç titremedi dudak altlarım. Burnumu da çekmedim. Pencereden de tükürmedim bu sabah. Her şeyi içime...
Bu sabah, o mendilci çocuğu gördüğümde, o bana mendil satmaya çalıştığında yine dilsiz numarası yaptım; kandırdım, acıdı bana, gitti yanımdan.
Zaman biraz daha aktı ben bu satırı yazarken... Ve pişmanlıklarım vardı, defter aralarında.
İnsanlar... Ne tuhaf canlılardı böyle. Gülmek, ağlamak, bağırmak, susmak, dinlemek. Yerinde değildi bir çok şey. Kaf dağını arıyordu hep bir yerlerim. Bir yerlerim Yusuf kuyusunda, bir yerlerim Hira’da, bir yerlerim Kızıl Deniz’de... İmkansız değil hiçbir şey bilirdim, imkansız olmadı hiçbir şey.
Belki de tek özlemim annemdir... Nasırlı ellerinde tuttuğu çapa kadar tutamadım ellerini. Sokak kedimizin gördüğü kadar göremedim annemi. Bu bir dramdı belki, belki bir hezeyan. Sen kader de, ben ölüm...
Bir serçe olmalıydım, söğüt ağacının en hırçın dalında. Bir avcının, eski çiftesinden çıkma saçmalarıyla dağılırdım belki ama, bir serçe olsaydım hiç boyun eğmezdim avcıya. Ölme pahasına, geçme her şeyinden.
Zaman biraz daha aktı ben bu cümleyi yazarken... Ve her aklıma geldiğinde sen, indirdim kepenklerini gündüzün. Gündüz geceydi, gündüz yoktu. Bu kuru bir aşk değildi belki, belki aşka saklanmış bir kaçış. Belki, boş veriş her şeyi. Belki aşk yoktu hiç! Koca bir yalandı. “Fena fellah” olmalıydı insan insanlığından geçerken, yedilere, kırklara karışmalıydı, birşey yaşarken. Yazılmış içi boş bir yazı daha... Oku sevgili, sılayı da öldürdüm bu sabah, vuslatı da...
İyi bir insan olmak için çalışmak yok! Ya da çok kazanmak için yorulmak... İçimdeki tüm “Desinler”i de öldürdüm. Siyah beyaz, ikinci hamur bir gazete sayfası arasında olacak ölümüm. Yaşlı matbaacının, beyaz bıyıkları arasında, bir kalıp içerine sıkışacağım, yıkanacağım, katlanacağım, dağıtılıp sarılacağım. Okunduktan sonra gömüleceğim.
Sarı saçlarından güneşi koparışım boşunaydı belki, deniz gözlerin arasında kavruluşum. “Şu hayat” diyordun ya, “Hiç çekilmiyor” diyordun, dalım yok tutunacak, sarılacak bir dost!
Zaman biraz daha aktı ben bu yazıyı yazarken... Ve ölüm biraz daha yaklaştı enseme, köşe başlarına pusu kurmuşçasına, şakaklarımda ölüm tohumları, beyaz renkli; ak ak olmuş saçlarımda gizledim seni...
Gelip kondu bir serçe ellerine dün gece, mavi deniz yolu, yüreğimdeki tüm kelepçeler. Bir haşin rüzgardır esen; üşür soğuk bile! Anlatır sana aşkı, hırçın sesiyle...
Hep beklemek her şeyi; bu ömrün bitişidir! Umut bağlamak her şeye; bu yılların... Mutlu olmak, ayların! Geri gelmek için günlerin! Yaşamak için saniyelerin... Hep beklemek her şeyi...
Önemli değil hiçbir şey sevgilim; takma kafana. Nasıl olsa çürüyecek tüm yeşilcikler. Tüm çocuklar da büyüyecek. Nasıl olsa bir dilenciye birileri bir şeyler verecek. Ben de yaşayacağım yani bir şekilde, biçilen son ana kadar...
Zaman bitti ben bu kelimeyi yazarken...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kime Aitsin?
Tel Örgüler Arasına Gideceğimi Bilseydim, Gömmez Miydim Kendimi O Toprağa...
Bir Yolu Tanımlamak
... ve O Liman Ağlayacak!
Bir Şarkılık Mola...
Umut!..
Sabır
Acele Giderken, Ecele Selam…

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk mı Alışkanlık mı?
Kahpe Kadın Mona Lisa…
Tarla Kuşuydu... Juliet!
Lâl...
Allah"ın Arama Motoru!
Alışamadım Bu Kente
Eylüle Teslim Bir Adam; Alpay…
Sen İçimde Kal Ey Sevdiğim!
Geçmişi Yad Edip, Şimdiye Sitem Etmektense, Şimdi İman Dileyip, Geleceği Güzelleştirmek Zamanıdır
Ayıp Yalnızlıklar...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Benim Adım Mabure; [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Dua… [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.