Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Alırken de çok mutlu olmuştuk. Artık kaset dinleyebilecektik. Bilgisayarın hâkim olduğu bir dünyada, kasetlerin tarih olduğunu düşündüğüm bir zaman diliminde kaset dinlemek istemiş ve o küçük kasetçaları almıştım. Ucuz Çin işi SİENA marka bir cihaz... Metalik gri renkli, kırmızı uzun kayıt düğmesi, prize takılır takılmaz ısınan güç çıkışı ile bu alet en büyük özlemimi karşılayacaktı. Satın aldığımın ilk haftasında kaset kapağının yayı yerinde yoktu. Söylediğim ilk şey de “ucuz etin yahnisi” türünden bir cümleydi. Sonra ben hep bu kasetçaları kullandım. Masamda duran bilgisayar içinde yüzlerce sayısal müzik duruyorken, bilgisayar açılmaz oluyor buna karşın o küçük kasetçaların sesi bir an olsun kesilmiyordu. Sevdim onu... Onu en çok bizim şarkımızı çalarken sevdim. Şimdi yeniden dinlediğim gibi! En çok da, tam bir yazının ortasındayken, kasetin bitmesi mutlu ediyor beni... Kaset bitiyor, dizlerimin hemen yanında bulunan sigara paketi, küllük ve çakmağı kenara itiyor, yerimden kalkıp, sürte sürte kasetin B yüzünü çeviriyorum. Kaseti çevirdikten sonra da “play” düğmesine basıyorum. Çevirdiğim yüzdeki ilk şarkı başlamadan içime derin bir heyecan doluveriyor. Kaset dönmeye başlıyor. Ardından hışırtılı bir gürültü... Üç ya da dört saniye süren bu “şarkı öncesi hışırtı” beni adeta mest ediyor. Sonrasında heyecanım yükseliyor ve şarkı başlıyor. Yanımdaki sigara paketinden bir dal sigara alıyorum. Derin bir nefes çekişim, şarkının başlaması ve sigarayı ateşlemem; Hepsi aynı anda oluveriyor. Sonra da her şey eski yerine; küllük çakmağın yanına, sigara paketi de, daha sonra bulamayacağım başka bir yere... “Cennete giden sen olursan” çalarken, beni bekleyip beklemeyeceğini soruyorum. Sorduğum sorular, odanın içindeki boşluğa çarpıp yapışıveriyor yüzüme... Evet, kablosu bozuk olan prize taktım o küçük kasetçaları... Kablonun ucundaki fiş bir ara yanmıştı. Kalkıp da değiştirmek, arada kalan ve her gün “yarın hallederim” dediğim ancak hiçbir zaman pratiğe dökemediğim bir sorundu. Çıplak kabloları parmaklarımla yuvarlayıp prize takmak daha bir başka geliyor nedense... Ben yine öyle yaptım! Çıplak telleri, çıplak ellerimle prize taktım. Çıplak kalbim ve ruhumla sana beni bağlayışım gibi, her gün aynı şeyi yapmaktan usanmıyorum; çarpılma pahasına da olsa... Bunlar bir şey değil ki! Bir de üçlü prizin arızası var! Kasetçaları bu üçlü prizde çalıştırmam için epey uğraşmam gerekiyor. Cihazın kırmızı ışığından anlıyorum, fişin prizle temas edip etmediğini... Kırmızı ışık 2 saniye süreyle devamlı yanarsa kasetçalara elektrik geliyordur... Sana bunları anlatmayı çok seviyorum. Aklımda sen varken yazmak daha bir başka huzur veriyor bana... Daha bir başka mutlu hissediyorum kendimi. Sanki seninle konuşuyormuş gibi... Bir yandan kasette hep o dinlediğimiz şarkılar; o dinlemekten usanmadığım, yıllar geçse de usanmayacağım efsane şarkılar... “Yüreğine sor beni...” Başlangıcı anlatmadan hayatı yüklemlendirmek büyük hata olur! Yüklem ki ne yüklem... Öznenin sevinci bile bu yüklemi ağır bir öfke olmaktan kurtaramıyor. Öznesini ne kadar mutlu görsem de, yüklemi hıçkırıklara boğuluyor. Bazen hepimiz küçük ayrıntıları putlaştırmıyor muyuz ki... Olmayacak “değersizleri” saklıyor, sözleri, silinmeyecek kâğıtlara kaydediyoruz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |