Dünyayý isteyen bilime sarýlsýn, ahireti isteyen bilime sarýlsýn; hem dünyayý hem ahireti isteyen yine bilime sarýlsýn" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
“Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin” Deve inatçý mýymýþ da bu söz söylenmiþ? Neden iki seçenekle sýnýrlýyorlar insanýn tercihlerini? Evet ve Hayýrlar arasýnda baþka bir umut vaat eden seçenek olamaz mýydý? Latin bir bilge, sanki bu sorularýma eþuyum bir zamanda yetiþivermiþti, usulca fýsýldar gibi sözleri çalýndý kulaðýma: “Bir aný bitirmeden bir baþka ana geçemezin” veya “Üçüncü yol yoktur” diye kesin tavýrlarýný masaya yatýrmýþlar. Gerçek þu ki, kendine güvenen her insanýn Latin düþünürlere katýlacaktýr. Bir gün hiç unutmam; en mutsuz olduðum bir anda "yaþam çok fazla, taþýmak istemiyorum artýk seni" dediðim bir anda, karþýma benden daha mutsuz bir insan çýkmýþ, derdini anlattýktan sonra yaþamdaki onurlu duruþunu, azmine hayran býraktýrmýþ, beni yeniden yaþamýn farklý sayfasýný açmamý saðlamýþtý. Bana aynen þunu söylemiþti: "Hayat bir maç sahasýndaki oynanan oyuna benzer; hakemin üç sarý kartýna raðmen gole koþmasýný býrakmayan oyuncunun iradesi, azmidir yaþamak." O gün hep bu sözleri kafamda evirip çevirmiþtim. Yaþamý çekilmez kýlan yaþamýn ta kendisi deðildir ki, asýl biz yaþama renk katmayan ve yaþamý hor gören, onun kýymetini-deðerini bilmeyen BÝZ insanlardýr. Tercihlerimizi ve bu tercihlerdeki kararlý duruþlarýmýzla belirleriz yaþamdaki nasýl duruþumuzu. Seçenekleri iyi ve doðru düþünmek gerekir, aksi halde mutsuzluk kaçýnýlmaz olacaktýr. Bir de adýna "kader" dediðimiz irademiz ve irademiz dýþý seçenek karþýsýnda dona kalýr veya zorlanýrýz. Nedir irademiz dýþý olan adýna "kader" dediðimiz? Doðum ve Ölümdür. Evet, biz dünyaya nasýl irademiz dýþýnda, isteðimizin dýþýnda geliyorsak, bu dünyadan ruhumuzun göç ediþi dediðim, yani "Ölüm"'de adýna "ecel" desek de bu eylem, irade dýþý geliþen bir durumdur. Bazý Batýlý ülkelerde, yaþamasý artýk imkânsýz olan ölümcül hastalýklara tutulmuþ hastalarýn, eðer hastanýn aklý yerindeyse, onun isteði dýþýnda aile onaylarýyla gerçekleþtirdiði durum vardýr. Adý "ötenazi" olan. Kendi iradesiyle yaþamýna son vermenin dýþýnda bir de “idamlar” vardýr. Toplumsal ve bireysel aðýr suç iþlemiþ olanlarýn yaþamaya hakký olmadýðýna karar veren hukuk sitemindeki uygulama halen dünyanýn birçok ülkesinde uygulanmaktadýr. Çok ilkel yerli kabilelerce de bu deðiþmez gerçek olan ölüm/öldürme ile yaþamýn bir þekilde bittiði andýr. Bir de öyle bir öykü yaþanmýþtýr ki, yürek burkan, boðazda bir duygu yumaðý ile týkayan, Kýzýlderili kadýný Ampata’nýn yaþadýðý dram vardýr: “…Ampata, genç ve cesur bir savaþçýnýn karýsýymýþ. Ýki çocuk annesiymiþ. Bir zaman, kocasý ve çocuklarýyla birlikte mutlu bir þekilde yaþamýþ. Evleri bazen; aðaçsýz, uçsuz bucaksýz düzlüklermiþ. Bazen de, kulübelerini orman içinde bir derenin kýyýsýna kurarlarmýþ. Ampata; derelerde, nehirlerde bir aþaðý bir yukarý kürek çeker, hasýr yapmak için saz ararmýþ. Ya da ormanda dolaþýr; çadýr yapmak veya yakmak için aðaç kabuklarý toplarmýþ. Yazýn açýk alanlara çýkarlar; kýþýnsa, aðaçlýk bölgelerde, güneþ gören daha korunaklý yerlerde barýnýrlarmýþ. Hayatlarýný, iþte böylece, rahat ve mutlu bir þekilde sürdürürlermiþ. Ampata'nýn kocasý, zamanla kabile içindeki etkinliðini ve etkisini artýrmýþ ve sonunda, günün birinde reis olmuþ. Bu, Ampata’nýn yüreðini kývançla doldurmuþ ve kocasýný her zamankinden çok sevmesine neden olmuþ. Ancak Ampata, zamanla farkýna varmýþ ki; kocasýnýn rütbesi ve önemi arttýkça, önceden beri sahip olduklarý aile içi rahatý ve huzuru bulamaz olmuþlar. Kocasý, artýk bir halk adamý olmuþ. Evleri, sürekli gelip giden ziyaretçilerle dolup taþýyormuþ. Kocasý ise, topluluktaki önemi arttýkça; yetineceðine, hýrsý daha çok bileniyormuþ. Bir süre sonra, etki alanýný daha da çok geniþletmek için, yakýnlarda yaþayan ünlü bir kabile reisinin kýzýný, ikinci bir eþ olarak almaya karar vermiþ. Ampata, kocasýnýn bu arzusunu öðrenince dehþete düþmüþ. Kocasýnýn bu kararýna karþý çýkmýþ; ama kocasý onu dinlemiyormuþ bile. Ampata’ya, ikinci bir kadýnla evlenmenin, kabile içindeki etkisini iyiden iyiye artýracaðýný; bu yüzden de, yeniden evleneceðini söylemiþ. Ampata, kocasýyla ayný evde kalarak, bu utanca daha fazla katlanamayacaðýna karar vermiþ. Böylece, kocasý yeni eþini eve getirmeden önce, kalbi kýrýk bir þekilde, iki çocuðunu da yanýna alarak babasýnýn evine gitmiþ. ..” Peki, Ampata baba evine döndüðünde mutlu mu olmuþ? Sevdiði adama hissettikleri, onsuz nasýl bir yaþam sürmüþ? Ýþte asýl hikâye bundan sonra dramla sonuçlanýyor. Güzel ve vefalý Ampata hak etmiþ miydi ki yýllarýný verdiði, sevdiði adamýn baþka bir kadýný tercih etmesini? Þöyle düþünebilir miyiz, ya kadýn böyle bir tercihi yapmýþ olsaydý, erkeðin psikolojisi nasýl olurdu? Ýþte bu sorulara doðru yanýtý verecek olan yine bilim insanlarý olacaktýr. Psikologlar, sosyologlar ve konuyla ilgili uzmanlar farklý yorumlarla bizim kafamýzý daha da karýþtýrmaktadýr. Zira hýzla tüketen bir toplumun ikili iliþkilerde de tüketim kurbaný olacaðý kesin gözüyle bakýlmaktadýr. Sosyologlar; kiþinin yeni heyecanlarýn peþinde koþma hevesleri adýna gün geçtikçe daha da artýþ gösterdiði ve sadakatin azaldýðý görüþü ortak oluyorken, Psikologlar; aldatmanýn, bir türlü doyurulamayan duygusal bir tatminsizlik, kiþinin kendine olan güvensizliðini bastýrmak amacýyla yeni iliþkilere koþtuðu açýklanýyordu. Bilim insanlarý ise aldatmanýn genetik olduðunu kanýtlayan tezleri ise, sadakat/siz/liðin erkeklerin genlerinde olan ve bu genin soylarýnýn devamý için “çok eþlilik”’le sürdürmek istenildiði tezleri tartýþmalara neden olmuþtur. Hatta bu konuda Ýsveçli bilim insanlarý “vasopressin” hormonu üzerindeki bir genin aldatmaya neden olduðunu iddia ederlerken; Ýngiltere’deki bir týp kurumu tarafýndan yürütülmüþ bir araþtýrmada, Prof. Tim Spector ve tedavi ekibi, 1600 tek ve çift yumurta ikizi üzerinde, kadýnlarýn sadakat ve genetik yapýlarý arasýnda direkt bir baðlantý olduðu teþhisine varmýþlar. Prof ve ekibi, “genetiðin kadýnlarýn, 3,7, 21 numaralý genlerin, sadakati ve partner sayýsýnda %40 oranýnda” belirleyici olduklarýný tespit etmiþler. Bilim böyle derken, aslýnda akýl ve irade kontrolü de gerekiyor. Bir iliþki bitmeden baþka bir heyecanýn peþinde koþmak, bir insanýn karakteri ve deðer yargýlarýyla baðýntýlýdýr. Sadýk olmayý baþaramayan birçok insan, çoðu kez olaylarý kendi algýlarýna göre deðer biçip, savunmaktadýrlar. Aslýnda böyle davranmakla kendilerini kandýrdýklarýný bir anlamýþ olsalar ikili iliþkilerde daha saðlýklý bir yol da yürümüþ olacaklardýr. Kýzýlderili kadýn Ampata’nýn Missisippi Nehri üzerindeki yürekleri pare pare eden sözleriyse, aþkýn yara almýþ baþka bir yüzüydü: "…Bir tek onu sevdim ve onu bütün kalbimle sevdim. Taze avlarý, onun için piþirdim; onun için süpürdüm, çalý süpürgemle ocaktaki külleri. Onun için giyindim, süslendim; onun için diktim ayaðýna giydiði geyik derisinden çarýklarý. Nasýl beklerdim, bitmek bilmeyen günler boyunca onun avdan dönmesini ve nasýl da sevinçle dolardý kalbim, ayak seslerini duyunca! Gönülden baðlýydým ona. Bütün dünyamdý o benim. Ancak, o bir baþkasý için terk etti beni ve hayat artýk taþýyamayacaðým bir yük oldu þimdi. Çocuklarým bile, üzüntümü çoðaltýyorlar. Yüzlerinde onu görüyorum; bana babalarýný anýmsatýyorlar sürekli. Verdiði hayatý geri alsýn diye yakardým Yüce Ruh’a. Çünkü istemiyorum artýk onu; dualarýmýn kabul olunacaðý akýntýya býrakýyorum þimdi kendimi. Bembeyaz köpüklerini görüyorum suyun; onlar benim kefenimdir. Çaðýltýsýný duyuyorum þelalenin; o da cenaze þarkýmdýr benim. Elveda!" Öykü sonunda bir süre kendime gelemedim. Hüzün ýrmaklarý yüreðime akýyordu adeta. Aþkýn üç deðil de ister Kýzýlderili, ister Vikingli, isterse Avrupalý-Asyalý ve Afrikalý bir yerlinin yüreði olsun, AÞK ÝKÝ KÝÞÝLÝKTÝR. Emine Piþiren/Edremit-Akçay 09.08.2010
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |