..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > osman tatlı




9 Ocak 2011
Sinema Savaşları: Av Mevsimi, New York'ta Beş Minare'ye Karşı  
osman tatlı
Turgul, Kürt açılımından uzak bir film yaparken devletin en önemli bir kurumu olan polis teşkilatınca çalışan memurların sorunlarına eğildi. Polis dizilerinin arttığı, ejder kapanı gibi filmlerin arttığı bir dönemde cinayet masası dedektiflerin ruh haline eğilme konusu şaşırtıcı ve sürpriz olmasa gerek.


:AGJJ:
1960 ve 1970 yıllarda sinema kendi kimliğini ararken toplumsal sinema tartışmaları ve kavgaları dergi, gazete ve panellerde sürekli gündeme gelmesiyle hareketli yıllar yaşadı. Sonrasında yönetmenlerin arayışları toplum, ideoloji ve ekonomi gerçeği karşısında tutunamadı. Böylece sinemanın gelişmesi anlamına gelen farklı sinema anlayışların kavgaları zamanla bitti. Günümüzde ise hala ne olduğu bir türlü netlik kazanmayan sanat sineması denilen anlayış yurt içi ve yurt dışı ödüller alınmasıyla gündeme gelmeye başlandı. Nuri Bilge Ceylan, Yeşim Ustaoğlu ve Semih Kaplanoğlu gibi yönetmenlerin öncülüğü yaptığı sanat sineması toplumsal olmamakla suçlansa da yurt dışında alınan ödüller ve medyanın desteğinin eklenmesiyle ilgi odağı oldu. Kendilerinden sonra gelen genç yönetmen adaylarını etkiledikleri gibi kendi kuşaklarını teğet olsa da etkilemeye devam ediyorlar.



Halka rağmen öne çıkarılan sanat sineması, medyanın desteğiyle tartışılmaz bir boyut kazandı. Sanat sinemasını eleştirenler ise dinlenmeden, okunmadan tepkilere maruz kaldılar. Sanat sineması dışındaki filmler değersiz olarak görülmeye başlandı. Sinema yazarları ve sinemayla uğraşanlar da sanat sinemasını tabulaştırdıklarını farkına varmadılar. Belki de sektörün tekelleşen bir zihniyette doğru hızlı ilerlemesinin de etkisini buna eklemek gerekiyor.

Sanat sinemasının, seyirciye rağmen, sinema yazarları, eleştirmenleri, yönetmenler ve belli bir izleyici kitlesi tarafından dokunulmaz hele geldiğinin gündeme gelmesi ya da görünür hale gelmesi Mahsun Kırmızıgül'ün sineması oldu. Milli sinema uzantısı olan muhafazakâr bazı yönetmenlerin de festival ve sanat sineması etkisiyle film yapmaya başladığını düşünürsek, buna recep İvedik gibi absürt filmleri de eklersek toplumsal filmlerin ne kadar azaldığını ve sanat sinemasının Türk sineması üzerindeki büyüyen etkisini rahatlıkla farkına varabiliriz.



Peki Kırmızıgül ne yaptı da sanat sinemasının tekelleşen sinema yazarların şimşeklerini üzerine çekti? Kırmızıgül, iki önemli şey yaptı: doğuda yaşayan halkın sorunları ve Kürt kimliğini sinemayla gündeme taşıdı. İkincisi ise sinemasında dile getirdiği konuların hükümetin açılım politikasına paralel olmasıdır. Bir de önemli bir ekte Kırmızıgül'ün Türkücü kimliğinden sıyrılarak yönetmen koltuğuna oturması vardır.

Bu üç neden tekelleşen sinema yazarların hiç hoşuna gitmedi. Çünkü sinema artık halkın sesi olmaya başladı. Tekelleşen zihniyet ise halktan uzak, festivallere hapis edilmek istenen sinema özleminin kırılmasına tahammül edemeyince tabiri caizse saldıra geçtiler. Ve ağız birliği edercesine Kırmızıgül'ün sinemasına hakarete varan yazılar acımasızca kaleme alındı. Sanat sinemasına gelince, sinema dilinin önemine vurgu yapanlar nedense Kırmızıgül'e gelince işlenen temalar üzerinde durmayı tercih ettiler.


Tabii, sanat sinemasının gişe şanslarının olmaması, seyirciyi önemsemeyen sanat sinemacıların gişe için alternatif üretememeleri ellerini kollarının bağlanmasına neden olmuşken Eşkıya filmiyle Türk sinemasında çığır açan Yavuz Turgul'un Av Mevsimi filmi tekelleşen zihniyete ilaç gibi geldi. Ve popüler sinema ve sanat sinemasının sentezi gündemiyle seyirciler sinema salonuna çekilme savaşı verilmeye başlandı.

Medya sürekli filmi gündeme taşıyarak, filmin kalitesi üzerinde durdu. Ama istenen başarıya ulaşılamadı.

Turgul, Eşkıya ve Gönül Yarası filmlerinde kıyısından köşesinden Kürt diline değinse de Av Mevsimi'nde Lazcayı tercih etti. Kanaatimce Turgul Açılım tartışmalarından uzak durmak adına böyle bir tercihte bulundu. Turgul, Kürt söylemi, Kürt sorunlarının gündeme geldiği bir zamanda sinemasının bunlarla gündeme gelmesini istemedi. Sinemasının sadece sinema dilinin tartışmalara açmak istedi. Bunu da büyük ölçüde başardı.


Turgul, Kürt açılımından uzak bir film yaparken devletin en önemli bir kurumu olan polis teşkilatınca çalışan memurların sorunlarına eğildi. Polis dizilerinin arttığı, ejder kapanı gibi filmlerin arttığı bir dönemde cinayet masası dedektiflerin ruh haline eğilme konusu şaşırtıcı ve sürpriz olmasa gerek.


Bu nokta da Kırmızıgül'ün açılımı işlemesi, Turgul'un tartışılmaz bir kurumun memurlarını konu edilmesi, bende

Kırmızıgül'ün Hükümet politikalarını, Turgul'un devlet politikalarına yönelik bir sinema oluşturdukları izlenimi verdi.

Dolaysıyla açılıma ve Hükümete muhalif kalemler filmlerini yerden yere vurarak ve Kırmızıgül'ün filmine alternatif olarak Av Mevsimi'ni savunmaları gayet normal bir durum gibi görünmektedir.


Filmlerin kalıcılığı tıpkı edebi kitapların kalıcılığı gibidir. Buna yıllar, tarafsız otoriteler ve halk karar verecektir.



Osman Tatlı
suskunsinemayazilari@hotmail.com
www.suskunsinemayazilari.com
www.sinemaelestirisi.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
İklimler / Film Eleştirisi
120 / Film Eleştirisi
Üç Maymun / Film Eleştirisi
Neşeli Hayat
The İmam"ın Savaşı Kiminle
Doldurmanın Tadı Adından Değil, Malzemesinden Anlaşılır
Türkiye Sineması ve Sinemada Algı
Şiddetin Yükselen Yeni Adı: Testere
Suskun Sinema Yazıları
İlişkilerde İklim Yapaylığı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Edebiyat Fakültesinde Dergi Çıkarmak
Nişantaşı"nda Kitap Okumak Kedi, Köpeklere Kaldı
Batı Rüzgarı Doğu Rüzgarı
Kitabın Hayata Yansıması ve Yabancılaşma
Köşe Sultanları
Doğu Felsefesi ve Kişisel Gelişim
Sanal Sohbet
Facebook Dindarlığı
Dershaneler Ne İş Yapar?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yalnızlık Sözleri I [Öykü]
Hayalim Yazar Olmak [Roman]
Hayalim Yazarlık [Roman]
Okuyorum Ama Yazamıyorum? [Roman]
Yazar Kimliği [Deneme]
Aşk ve Cinsellik Ayrı Şeylerdir [Deneme]
Aşk Yolculuğu [Deneme]
Yazar Konuları Nereden Alır [Deneme]
İslamda Kadına Kırbaç [Deneme]
Yazarlık Yolunda Ara Söz [Deneme]


osman tatlı kimdir?

okuyucu ile beraber yolculuk yapmak


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.