..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - 1. Bölüm
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Perde
Hülya Güzelkasap
Şiir > Tasavvuf

Teklik diye aranırım Çokluğa aldanırım Varlığa dayanırım Gözüm tevhide perdeli Zamana yenik düşer bu vücut Ağarır saçlarım, tenim geçici Lakin hiç yaşlanmayacak olan Ebedi ruhum perdeli Gönül yüce sevgiliyi aramakta Kalp aşkla atıp durmakta Akıl hep yanlışa düşmekte Doğrunun ardında hakikat perdeli Ayaklarım dünya zincirlerine bağlı Ruhum bu tende takılıp kaldı Zannım bu hayatı gerçek s

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm
241 
 Demokratik Deliler Devleti - 16  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Mucit, bugüne kadar gözle görülür, elle tutulur bir icatta bulunmamış olmasına rağmen, gelmiş geçmiş en büyük icatları yaptığı iddiasındadır. Neredeyse tekerleği bile kendisinin bulduğunu sanmaktadır.
242 
 Demokratik Deliler Devleti - 15  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Münakaşa eden iki kişinin bağırışlarını duyunca ayağa kalktım. Az ötemdeydiler. Birbirlerini iteleyip çekiştirmeye başladılar. Aralarına girip kavgaya engel olmak istedim. İçlerinden biri bu hareketime kızmıştı, karnıma inen yumruğu bunun kanıtıydı. Acıdan iki büklüm oldum. Sonra doğruldum, bütün gücümü sağ yumruğumda toplayıp gözüne bir tane çaktım.
243 
 Göçe Göçe - Kızılpınar'da İçi Altın Dolu Sandık Bulundu - 33  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ninemin evindeki eşyaların hepsi bu kadardı. Ev kapısının ne içinde ne de dışında kilit vardı. Gündüzleri bir yere giderken çoğunlukla kapı açık kalırdı. Gece yatarken bazen ninemin kapının arkasına komislayı dayadığını görmüştüm.
244 
 Çapulcu Manyak - 3  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bu yaşadıklarım aynı günün olayları mıydı yoksa farklı günlere mi aitti? Birkaç saatlik zaman diliminde defalarca gece ve defalarca gündüz olabilir miydi?
245 
 Köpeğin Adı Badi - 8  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Serpil ile olan evliliği Cafer Aga'nın dört yıl sürmüş. Bir gün Menekşe bacı kızını getirdiği gibi çekip almış Cafer Aga'nın elinden ve götürmüş. Tekrar satmış başkasına. Kime mi? Serpil'in eski kocasına.
246 
 Köpeğin Adı Badi - 4  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Hava rüzgârlı ve yerler yaştı; gece yağan yağmur henüz kurumamıştı. İleride üç çocuk havası inmiş bir plastik topla oynuyorlardı.
247 
 İki Ruh devamı1  (Pınar Kalkanoglu)

devam edecek
248 
 Köpeğin Adı Badi - 38  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ahırı iyice incelemeden önce kapıdan girince sol duvarın yanındaki saman balyalarının arkasına saklandım. Saman balyaları ile duvar arasında bırakılan boşluk tam benim girebileceğim kadardı. Çok keskin bir gözün bile burada saklanan canlıyı görmesi zordu.
249 
 Çikolata - 9  (Ezgi Yavuz)

Uykuya dalıyor....
250 
 Köpeğin Adı Badi - 6  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Cafer Aga, gençliğinde çok iyi klarnet ve darbuka çalan bir sanatçıymış. Düğünden düğüne, davetten davete dolaşırmış. Tabii tek başına değil; diğer müzik ekibi arkadaşlarıyla.
251 
 Köpeğin Adı Badi - 21  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Cafer Aga, gerçekten de miskin, tembel bir adam. Bütün gün mevsim kışsa tuvaletin içindeki odada, havalar iyi ise dışarıdaki bankın üzerinde hiçbir iş yapmadan oturup duruyordu.
252 
 Köpeğin Adı Badi - 51  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bence, denizlerinde martıların uçmadığı, çöplüklerinde tavukların eşelenmediği, kırlarında eşeklerin debelenmediği, göllerinde mandaların yüzmediği bir dünya yerin dibine(!) batsın. Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum.
253 
 Çapulcu Manyak - 4  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Benimkiyle bu dünya birbirinden çok farklı. Şu dünya iyi ya da bu dünya kötü, demiyorum. İkisi de iyi veya ikisi de kötü olabilir. Kavramlara anlam yüklemiyorum, algıların farklılığı bu kabule zorluyor beni.
254 
 Çapulcu Manyak - 13  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Uykum geldi. Hayret! Gözkapaklarımın üzerine bir ağırlık çöktü; sanki kilolarca yük binmiş gibi. Kapattım gözlerimi, açmak istiyorum açamıyorum. Beynim faaliyette, gözlerim uykuda.
255 
 Köpeğin Adı Badi - 59  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. İtiraf edin ki, güzel, hoş olarak yaptığınız ne varsa, hepsini bu deliliğe borçlusunuz.Ben bir dünya vatandaşıyım, herkese ama herkese bir yabancı olarak bilinirim.
256 
 Çapulcu Manyak - 19  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Önümdeki duvarın içinden ses geliyor. Biri bağırıyor. Şimdi yumruklamaya başladı duvarı. Ve duvarlar eski yerlerini alırken tavan da yükseldi. Meğerse odam ne kadar genişmiş.
257 
 Köpeğin Adı Badi - 1  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bu adı bana Kenan Baba koydu. Benim ilk adım -belki de gerçek olan odur- Kalo idi. Kalo çingenece bir kelime; siyah, kara demek.
258 
 Köpeğin Adı Badi - 22  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Okulların açıldığı ilk gün, bu ilkokulun bahçesine girdim. Burada öğrenciler kantinden aldıkları yiyeceklerin bir kısmını ya doyduklarından ya da zil çaldığı için yemeye vakitleri kalmadığından sağa sola atıyorlardı. Ben de herkes derse girince bunlarla karnımı doyuruyordum.
259 
 Köpeğin Adı Badi - 43  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Tanrının gölgesi bir bakmış ki bu yaratıklar sadece şekil olarak kendisine benziyor. ”Olmadı!” demiş. Bunların ne bir şikâyetleri, ne de birbirleriyle mücadeleleri bulunmadığını, görünce kötülük dolu değneğini bu dünyaya doğru savurup gitmiş.
260 
 Çapulcu Manyak - 12  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ve... Gözleri kör edebilecek şiddette bir ışık ile kulakları sağır edebilecek bir gök gürültüsü... Kendimi yere attım. Üzerime yıldırım düştüğünden eminim, yer sarsıldı, ama ne bende ne de yerde ateşin en ufak bir izi bile yok.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kalbimde Bir Sancı
Onur Altan
Roman > 1. Bölüm
Yankı
Ahmet Odabaş
Roman > 1. Bölüm

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.