..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - 1. Bölüm
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Cahit KILIÇ
Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler

Ne tarafa bakarsanız zulüm! Ne tarafa bakarsanız haksızlık! Ne tarafa bakarsanız adaletsizlik! Ne tarafa bakarsanız eşitsizlik! Ne taraf bakarsanız ahlâksızlık! Ne tarafa bakarsanız bencillik! Kime bakarsanız kibirlilik! (En büyük benim, her şeyi en iyi ben bilirim hastalığı!) (Kirli egodan ve ferasetten ve de basiretten uzak; çıplak enaniyetten kaynaklı yıkıcı cehalet!) Kime bakarsanız çapsızlık! (Sade suya tirit, bir nev’i seviyesizli

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm
21 
 Demokratik Deliler Devleti - 36  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Gözlerimi kapattım, birden İmparator'un gövdesi üzerime devrildi. Kendimi geri atarak kurtulmaya çalıştıysam da kocaman gövdesi omuzuma çarpıp yere düştü. Şaşkın şaşkın yerdeki adama bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Tetiği ne zaman çektiğimi, nasıl çektiğimi hiç hatırlamıyorum.
22 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 30  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bu satırları yazmama sebep de Jean Baudrillard'ı şu sözüydü: “Görünüşün tersine, doğa önce ölümsüz varlıkları yarattı ve ölümü bilek gücüyle kazandığımız içindir ki bugünkü canlı varlıklar halini aldık."
23 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 28  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bertrand Russell da “mutlu yaşamın büyük ölçüde iyi ve dürüst yaşam demek olduğunu; duygusal yorgunluğun, çekememezliğin, mükemmeliyetçiliğin mutsuzluğa yol açacağı” düşüncesinde.
24 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 29  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Beklersen tost gelince sana da veririm, dedim. Anlamış gibi oturdu. Tost gelince de ayağa kalkıp “Sözünü tut!” dercesine miyavlamaya başladı. Bir lokma bana bir küçük parça ona, yedik.
25 
 Annem Olsaydı Elimden Tutardı (2)  (Hişyar Arıkan)

Taksim’de otobüsten indiklerinde saat yediye geliyordu. Nazan, saatine baktığında, annesinin onu en geç iki saat sonra evde beklediğini düşününce içinden korkuyla karışık bir ürperti geçirdi
26 
 İsrafil'in Aynası  (Şebnem Pişkin)

Her şey ezelde başladı...Yedi kat yukarıda oturduğum yerden aşağılara baktım ve "Karar verdim, dedim. Aşağıya inmeye gönüllüyüm." Bildiğim her şeyi unutacaktım. Göklerdeki evimi, nereden geldiğimi, kim olduğumu, her şeyi.Yalnızca bir tek şeyi hatırlayabilecektim: Sevgiyi...
27 
 Göçe Göçe - Dedemi Bir Daha Görmedim - 47  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bunlar da yerleşince, yukarıdaki genç, eşyaların üzerine bir branda çekip, bağladı ve arkadaki merdivenden aşağı inip, şoför mahallinden “Z” şeklinde bir demir alıp arabanın önüne taktı. Kolu birkaç kere çevirdi. Motor, gürültülü bir şekilde çalıştı.
28 
 Seni Sevmek Güzeldi  (NEDİM ARGAN)

Sevmek illaki sahip olmak değildir. Sevdiğinin mutlu olması da yetebilmeli bazen sevene. İlla karşılığı olması gerekmez sevginin, sadece sevmek de güzeldir ve sevilmek şart değildir her zaman. Karşılık olmaz sevgide, sevilmese de sevdiğine hizmet etmeli insan. Yoksa ticaretten ne farkı kalır sevginin...
29 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 27  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Kendi kendime ustura muhabbeti yaparken beni şaşırtan bir olay oldu. Neredeyse çığlık atacaktım, kendimi zor tuttum. Çünkü usta traş ettiği adamın sağ kulağını usturayla kesti, kulak kepçesini sanki çöpmüş gibi duvarın yanındaki orta büyüklükte bir sepetin içine attı.
30 
 Büyükada  (Mehmet Sinan Gür)

Kara Hattat adlı romanın giriş bölümü.
31 
 Demokratik Deliler Devleti - 29  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Sarayın kapısı önünde etrafları güvenlik elemanları tarafından çevrilerek bir müddet bekletildiler. Çünkü o sırada Savunma Bakanı, darbecilerin teslim olduklarını ve dışarıya nasıl bırakılmaları gerektiğini sormak için oradan ayrılmış İmparator'un yanına gelmişti. Başkan “-Ne bırakması? Hepsini öldürün!” dedi. Bakan “-Ama Başkanım söz vermiştik...” deyince İmparator, “-Haine verilen sözü tutmaya gerek yoktur! Derhal infaz edin!” diye sert bir şekilde emri tekrarladı.
32 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 24  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Mahkûm merdivenleri kendinden emin adımlarla çıkıyor, giyotinin önünde duruyor ve usta bir basketçi gibi elindeki kafayı sepetin içine atıyor. Ve giyotinin keskin bıçağı da gürültü çıkararak aşağıya iniyor, ama kestiği bir şey yok ki...
33 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 18  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Eve geldim, odamdayım, sessizliğime kavuştum, sandalyemi camın kenarına çekip, pencereyi açtım. Bu dinginliğin sonsuza kadar sürmesini istiyorum, mümkün mü? Işıkları yakmadım. Karanlığın içinden dışarıyı gözleyecektim.
34 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 25  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Dev iş makinesi, kıpırdamadan, gürültü çıkarmadan duruyor, kendinden çok emin bir görüntü sergiliyor. Aynı zamanda kibirli, kendini beğenmiş ve biraz da ukela...
35 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 23  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Toprak anadır, çünkü doğurur. Üstelik her sene ve istersen her defasında farklı bir şey doğurur. Ona hoyrat davranırsan üzülür, bazen de direnir. Küserse doğurganlığı da sona erer. Ona su ver, gübre ver; verdiklerinin bir damlasını, bir gramını ziyan etmez.
36 
 Kızımı Ben Oğlumu Sen Öldürdün  (pınar)

üç kuşağın geçişli olarak birbirlerine psikolojik açıdan yaptıkları etki. Büyük dedenin yaptığı hata sonucu oğlunun çocuğuna kadar yansıması ve ödenen bedeller.
37 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 19  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Yırtık pırtık düşünceler kafamın içinde cirit atıyor. Giden gelen, mantıklı mantıksız, olumlu olumsuz düşünceler. Tabii sürekli böyle değil. Kimi zaman aklımda hiç düşünce kalmıyor. Zihnim bomboş.
38 
 Bana Bulutlardan Bahset  (Hilal Ünal)

Bana bulutlardan bahset dedi küçük kız.Yanındaki genç kız gökyüzüne bakarak beyaz masum hayaller gibi sonsuz gibiler ama.. ama diye devam etti kız onlarında her zaman sonu var diyip kalkıp gitti.Küçük kız yağmur olup yağdıktan sonra yeniden doğarlar farklı bir şekilde farklı yerlerde ama yeniden doğarlar diye fısıldadı
39 
 Baykuş  (Işıl Uluocak)

Her insanla tanışmak imkansızdır, ama bazen. Bilmeden de tanırsınız. Belki bir gün çıkar karşınıza ya da başka bir hayata kalır. Tüm cümleleriniz.
40 
 Beni Güzel Hatırla  (Emine Pişiren)

Kulağına gelen seslerle gözlerini araladı. Gün iyice aydınlanmıştı. Güneşin parlak ışıklarını gözlerini kırparak uzaklaştırmak istedi. Bu arada yine aynı seslerden birini duydu. " Adam yaşıyor galiba, kımıldadı bak! "

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kalbimde Bir Sancı
Onur Altan
Roman > 1. Bölüm
Yankı
Ahmet Odabaş
Roman > 1. Bölüm

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.