Similia, Similibus, Curentur!
(Yûþa Irmak) 24 Nisan 2013 |
Bireysel |
| |
Sabah saat 6: 00 da yola çýkmýþtým. Kanuni Sultan Süleyman Hastahanesi’nin otoparkýna girdiðimizde saat 8’e geliyordu. Altý üstü 17 km’lik yoldu. Bu kadar erken çýkma sebebim; Altýnþehir’de otomobil parçalarý ve tamiri yapan bir arkadaþýmý da görüp, hoþbeþten sonra bir çift çýkma lastik satýn almaktý. 8: 30 randevusuna yetiþemeyeceðimi hissedince direk hastanenin yolunu tutmuþtum. |
|
Güzeller Þahý, Pervanene Selam Ver (!) Sen…
(Yûþa Irmak) 16 Kasým 2019 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Neler iþittim.. Ahh neler gördüm… Ah neler yaþadým ey B’can… Hiç yalnýz býrakmýyorlar beni… Binlerce km yol da gitsem ne duyduklarýmdan, ne sezdiklerimden, ne yaþadýklarýmdan bir parçayý senin kapýna býrakýp cigercânýn aðýtlarýna bestekârlýk yapmaný istemedim…
|
|
Bir Caným Benim
(Yûþa Irmak) 16 Kasým 2019 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Ýster Kimya-yý Saadet’e, ister Fusûsul-hikeme, istersen Futuhât-i Fethiyeye, istersen Kitâbü’l-Menâmât’da ki padiþah þiirine bak! Kenz-i mahfî! Levhi aslýnda mahfuz eden yerde: Kalem Ustasý ne yazdýysa onu kýraat edip yaþayacaðýz. |
|
Çokça Pýnarýn Baþýndayým
(Yûþa Irmak) 28 Mart 2020 |
Aný |
| |
Gümüþkent köyünün Aðdaþ bölgesinde pýnarýn kenarýndaki beton banklarýn birine oturmuþ, seni bekliyorum. Yaþý kýrklara karýþmýþ bir adamýn, yirmi yaþýndaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaþamasý ne demektir, diye derin derin düþünüyorum: Belki bir ayrýlýk hadisesi, belki bir sevgisizlik ya da bir aþka geç kalma hadisesi. Belki de bir nevi sevinçleri, kederleri, hazlarý çocuklukla birlikte uzatma temayülü. Fakat bu uzayan kýþ, yazýn gelmeyeceðine alamet deðildi. Evet bu sene yaz müthiþ güzel olacak, yollarýn etrafýný çevreleyen tüm boþ arazileri yeþilliklere boyayacak… |
|
Yüzleþecek Yüzümüz Yok
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Aný |
| |
Ýlk kez Eyüp Camii’nin duvarýna sýrtýný yaslamýþ, baþýný; yere serdiði karton üstüne dizilmiþ selpak ve saçýlmýþ madeni paralara bakarken görmüþtüm gül yüzünü… Ýlk görüþüm bir nihayete ulaþtýrmamýþtý belki onu ama sonra her sabah namazý çýkýþýnda görmeye baþlamýþtým ceylan gözlerini… Öylesine kanýksadým ki o bakýþý; içimi yakan ikinci kýz olarak belleðimin içine yer edindi. Þimdi hangi vakit gece gezmelerimde direksiyonum Eyüp tarafýna dönüverse merkeze giden o yolda komple yüzünü görür olmaya baþladým minik Elif’in… Bu hal beni öylesine kuþattý ki hayali artýk yanaklarýmdan yaþ olup süzülmeye baþladý…
|
|
Isýnmak Ýçin
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Ortamsal |
| |
Þeyma Haným’ýn týp fakültesinden arkadaþý Dr. Boðaç Bey’in Çatalca’daki köy evine 40 dakikalýk bir yolculuktan sonra nihayet geldik.
Þeyma:
-Sen de gel otur bizimle- dedi.
-Ben seni arabada beklerim abla sen iþini hal et gel ama beni de burada çok bekletme!- dedim.
-Olur mu öyle þey, hem Boðaç yabancý deðil- dedi.
-Biliyorum ama sen yine de yalnýz gitsen iyi olur- dedim.
-Buradan sana yazýlacak bir þey çýkmaz- dedi gülerek… |
|
Kökleri Olmayan Bir Aðacým Pürtelaþ Sokaðýnda
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Kent |
| |
Saat 03:46 2020 yýlýnýn Aðustos ayýnýn 18’nci sabahý… Öykü mü yoksa hikâye mi yazmalýyým diye düþünüyorum… Bunu düþünürken öykü ile hikâye arasýnda ince ama önemli bir ayrýmýn olduðunu anýmsýyorum. Hangi kitaptan okudum tam olarak hatýrýma gelmiyor olsa da hikâyede daha çok insanýn içine doðulan þahsi yaþantýsýndan kesitlerin veya bir yaþanýlmýþlýðýn dramatize edilerek anlatýlmasý, öykü de ise yaþanýlmamýþ (ve belki de yaþanýlmayacak) olanýn kurgu edilerek yazýlmasý gerektiðine dair bir metin okumuþtum.
|
|
Ehram Yokuþu, Beþiktaþ
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Kent |
| |
Yýl; 1997
Ay: Haziran…
Henüz 17,5 yaþýndaydým.
Ýstanbul, Esenler otogarýndan çýkýp abimin kaldýðý eve gelmiþtim. Evin konumu tepedeydi. Eve ulaþmak için Bebek karakolunun yanýndan 44 adet sýk basamak, 65 geniþ basamaðý týrmanarak sola sapýlýr ve ayak bilekleri sýzlayarak 16 geniþ basamak daha çýkýlýrdý. |
|
Hayat Akýyor Bay X Bakýyor!
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Bireysel |
| |
Sýcaklar birdenbire bastýrýnca gökyüzüne yükselen buharlar Ýstanbul’un üzerine tekrar yaðmur olup düþüverdi… Ancak buna yaz yaðmuru diyorlar. Hani bölgesel yaðan yaðmurlardan… |
|
Esre Âný, Hâr Âný…
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Baþkaldýrý |
| |
Birkaç gündür kafam, zikrim, ruhum allak bullak… Ne diyeceðimi de bilemiyorum gayri… Yani, þu kalemcik yazmak ister lakin, mürekkep nazlanýr ve susar. Bazen mürekkep sussa da kalem “yazýlmak isterim” der… Kaderim ah benim þu garip kaderim de “sana ne” der? Ne biliriz ki bizler? Bilemeyiz. Kader bize ne eder? Sen de bilmezsin ben de bilemem. O halde yansýn dert hanelere çöken alev alev yangýnlar… Yýkýlsýn aþk devletimize çöreklenen uðursuz iþgaller… Kýrýlsýn… Yok olsun varlýðý yokluk edenler… Yaþasýn yokluðu varlýk edenler…
|
|
Bir Ziyafet
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Beklenmedik |
| |
Bizim Timur abi boðazýný çok sever.
Trakyalý olmasýna raðmen
bir doðulu gibi et – balýk yemeye bayýlýr.
Yemek ve yediði yemek üzerine þiir yazmak
ayrýca onun özel bir zevkidir. |
|
Tarziye / تَرْضِيَه
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Bireysel |
| |
Sanýyorum 2004 yýlýydý. Yine böyle bir Ramazan ayýnda Fatih Cami’nin müdavimlerinden paþa torunu Hacý Ahmed amcanýn iftar daveti üzerine ahþap konaðýna Zeki Abi ile birlikte misafirliðe gittik…
|
|
Dörtnala
(Yûþa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Catulle Mendès Fransýz bir þair ve mektup yazarýydý. Ondan bir eseri serlevha edelim… |
|
Kim Bilir?
(Yûþa Irmak) 31 Ekim 2020 |
Bireysel |
| |
Kaç defadýr bitiremediðim romanýmý yazmak için bilgisayarýmýn baþýna geçmeye çalýþsam her defasýnda önüme aþamadýðým bir sürü engel çýkýyor… Hatta yukarýdaki giriþ cümlesini yazarken bile telefonum çaldý ve “yine mi yarým kalacak bu yazým, yine mi isteðimi gerçekleþtiremeyeceðim” diye hayýflanmaya baþlamýþtým ki, arayanýn bankanýn telefonu olduðunu görünce hemen meþgule aldým… Böylece yüreðime su serpilmiþti ve rahatsýz edilme korkusunun eþiðinden kýl payý dönmüþtüm…
|
|
Mavi Deniz Marmara ve Sen
(Yûþa Irmak) 1 Ocak 2021 |
Bireysel |
| |
Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir þeyler boyamayý çok severim.
Özellikle de mavi ile…
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta…
Özgürlüðü, barýþý, huzuru, aþký ilham eder, yoksun kalplere.
Mavi bir derinliktir, her þeye sivrilmiþ düþüncelerde.
Belki de öze dönmektir.
Aþka gelmektir.
Siyahýn bunaltýcý karanlýðýndan Mavi Deniz Marmara’ya ve sana…
Mavinin en güzel ifade ediliþi seni ifade ediþidir benim için.
Ha mavi ha sen…
Ha sen ha mavi…
Sen ha mavi…
Mavi ha sen! |
|
Aldanýyor Muyuz? Aldatýyor Muyuz?
(Yûþa Irmak) 1 Ocak 2021 |
Toplumcu |
| |
Yaklaþýk 20 sene önce bir abimizin 5 yaþýndaki oðlunu gece 3, 4 sularýnda apar topar acile götürmüþtük… Minik Buraðýn ateþi bir hayli yüksekti. Yavrucuk yükselen ateþ sebebiyle kusmaktan, kusmaya çalýþmaktan bitap düþmüþ, burnu ile nefes almakta zorlanýr hale gelmiþti. O pempecik yanaklarý sararýp solmuþ, gözlerimizin içine yarý baygýn bir þekilde bakýp duruyordu…
|
|
Balatlý Deli Behram’ý Kaybettik
(Yûþa Irmak) 1 Ocak 2021 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Üç beþ arkadaþ, Balat’a muhabbete çaðýrmýþtý bizi… Buradaki her þey bugün bana yabancý geliyor… Yaptýðým ve yapacaðým her fiil de anlamsýz… Henüz nedenini bilemediðim sebepler yüreðimin sýkýlmasýna, hayallerimin donuklaþmasýna, vücudumun hareketsizliðine sebep oluyor… Niye böyleyim? Onu da bilmiyorum… |
|
Bir Þey
(Yûþa Irmak) 21 Haziran 2021 |
Ýyileþme |
| |
Çocukluðundan beri yaþadýðý her þey bazý duyularýn kaybolmasýna sebep olmuþtu. Artýk duyularý hiç de iyi iþlemiyordu. Yani her bir þey dýþarýsýnda kalýyordu. Etrafýný sis bürümüþtü. Aniden, bir uç sivriliyor, batýyordu. Caný çok acýyordu. Öyle ki uyku için baþýný koyduðu yastýk bile çividen farksýz geliyordu. O, bu ucun açtýðý yaralarýný iyileþtirmeye çalýþýrken yeni bir uç daha sivriliyordu. Yuvarlaðý özlüyordu. Bu beklenmedik saldýrýlardan korunacak gücü kendinde bulamýyordu. Geri çekildikçe çekiliyordu. Þöyle “derince bir uykunun içinde yitip gidiversem…” diyordu.
|
|
|
|