Sevgili Günlüğüm;
Ah benim garaca eriğim, patadisli böreğim, cevizli çöreğim. Nasılsın, iyi mi’n? Ben, bildiğin gibiyim. Memed Amca’nı hiç sorma. Benle dargınmış. Sebebini bilmiyom. Hasdalandım, iki gün yatdım sergi gibi de, odama gelip öldün mü- galdın mı demedi. Dargınsak, ganlı bıçaklı mıyız? İnsan,“Nere’m diyosun? diye sormaz mı? Dokdura götürmez mi? Hem barışırdık bahaneynen. Başbakan bile; Balyoz Davasında 18 yıl ceza alan yoğun bakımdaki Orgeneral E. Saygun’u ziyaret etmiş, üsdelik bi de elini tutmuş. “Feleğin işleri, insana işde böyle gaval çaldırır.” Tabi, başbakanın hesabı, kitabı başga. Başganlık sisteminin hayata geçmesi için, asgere de BDP’ye de sevimli görünmek, onları yanına çekmek zorunda. Dün, Balyoz davasının SAVCISIYDI ydı; bugün ZİYARETÇİSİ oldu. Hatda, yeni anayasa için BDP’yle birlikte hareket edebileceklerini söyledi. CHP’yi, BDP’in arkasına takılan vagona benzeten başbakan, yüz sekizen derecelik dönüş yapdı. Artık ben kime inanacağımı bilmiyom sevgili günlüğüm. Kimin yüzü, kimin aynasında; kimin ayakkabısı, kimin gapısında belli değil.

Bu sabah, gomşu Hayriya’nım geldi oturmaya. Bunda bi hava bi hava. Dün süklüm püklümdü, bugün burnu havalarda. Bi görmeliydin sevgili günlüğüm. Goluna on gadar burma bileziği geçirmiş; boynuna, ayın on dördü gibi altınları dakmış. Bana çalım ediyo aklı sıra. Şaşdım galdım. Daha çıkan havta parasızlıkdan, borçdan dertden yakınıyodu; gredi gartlarının borçlarını ödeyemedik diyodu. Bugün, milyarder garısı gibi. “Ayol banga mı soydunuz, hazine mi buldunuz?” dedim şaka yollu. Göbeğini tirildede tirildede güldü. Başladı anlatmaya: Büyük oğlu; dedelerinden galma tarlaları, baçcaları, kiradaki evi satmış, sağ olsun(!) bütün borçları ödemişmiş. Ohhhhh muş. Çok rahatlamışlarmış. Artan paraynan, amcasının oğluna borç vermişmiş bi de, akılsız. Borçla bitmiş ama, elde avuçda bi şey galmamış senin anlayacağın.

Eeee! N’olacak şimdi ? Silkelenmiş erik ağacı gibi meyvesiz galdınız. Ne yiyeceksiniz ? “Sekiz günlük ömür, dokuz günlük nafaka ister.”miş dedim. Bi şeycikle olmazmış, aç mezarı var mıymış, Allah, darda galan gullarına yardım edermiş. Size yardım etmemiş ki, neyiniz varsa satmışsınız. Hem, Allah’ın bircik gulu siz misiniz? “Dilenci bi tane olsa; baklava, böreknen beslenir.” hesabı, Allah hangi birimize yardım edecek? Büyüklerden galma ne varsa hepsini satıp borç ödemek, üsdelik birilerine borç vermek ne biçim akıl sevgili günlüğüm? Allah bu gadının oğlunun gövdesinin üsdüne gocamanca bi gafa dakıvermiş ama, kaç para! İçi boş.

Onların bu aklı kimden, nerden aldıklarını biliyom: Hükümetten!... Gapılarına her gün, hükümeti öve öve bitiremeyen gaste geliyo. Kısacası, yandaş gaste. Onun için bu aklı hükümetden, ikdidarı metheden gasteden almışlardır, kesin. Hani hükümet Cumhuriyetten galma - ama inkâr ettikleri- ne gadar fabrikamız, limanımız, şeşit şeşit tesislerimiz varsa hepsini satdı ya; bi de yabancılara toprak satışı golaylaşdırılınca yabancılar harıl harıl Türkiye’den toprak alıyorla diye gasamıza para giriyo ya; şinci başbakan “İMF’ye borcumuz bitiyo, üsdelik İMF’ye borç veriyoz.” diye öğünüyo ya. Borcumuz bitmiş ama, dikili ağacımız galmamış. Aynı Hayriya’nımlar gibi. İşe ordan anladım aklı kimden aldıklarını.Velhasıl Hayriya’nımlar yolunmuş toğuk gibi cıscıbır galdıla. Bi de mutluluk türküleri çığırıyorla. Ona buna borç bile veriyorla. Türkü çığıracağınıza, oturun da halinize ağıt yakın.

Memed Amca’n Harikalar Diyarında geziyodu.“Evlerde gullanılan elâtdirik %15 ucuzlayacakmış.” diye seviniyodu. Allah razı olsunmuş hükümetden diyodu. Gıdem tazminatı düzenlemesiyle emeklilere ayda 350 liraya varan zam yapılacak diye yazınca gasteler, pek sevindiydi. On beş lira zammı alınca, aklı başına geldi sandıydım, besbelli gelmemiş. Duyduğun, okuduğun her habere niye inanıyon? Önce iyice anla dinle de, sonra bayram et. Tabi, haberlerde işin aslını açıklamadıkları için, amcan yanlış anlamış. Elâtdirik faturan 150 lirayı geçiyorsa, işde o vakit %15 indirim varmış. Be adam, bi düşün; sen emekli mayişinnen ayda 150 liralık ceyran yakabilir min? Yakamazsın. O halde niye seviniyon, indirim var diye? KDV’si sıfır olan pırlanta için de seviniyo mun; sen hiç hayatında pırlanta aldın mı ? Madem KDV’si sıfır, neden bana pırlanta almıyon ? Hazır sevgilile günü de geliyo dedim. Bi gızdı sevgili günlüğüm, bi gızdı. Bu yaşda, utanmıyo muymuşum “sevgili ” adını ağzıma almaya. Ayol sevmenin yaşı olur mu? Hem benim – sık sık gavga etmemize rağmen- Memed Amca’ndan başga sevgilim mi va? Bazara gadar değil, ölene gadar hem de. Ama o, “Yaşından utan.” diye beni azarladı. Etdiyarlayınca işde böyle gönülden de düşdük, gözden de sevgili günlüğüm.

Ama ben, sevgililer gününde Memed Amca’na taksitnen gulaklık hediye edecem, bi de ucuzundan gözlük. Haberleri doğru dürüst eşitsin, gasteleri güzelce okusun.Yandaş medyanın mücdeli(!) haberlerini yalan yanlış anlayıp, boşu boşuna sevindirik olmasın dedim. İşde böyle iyilik yapıp denize atacaksın sevgili günlüğüm. Gul bilmezse, Allah bilir elbet. Ihhh!