..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Kâmuran Esen




7 Ocak 2005
Balkonlara Asılmış Biberler  
Kâmuran Esen
- Yaşı küçük ama kalemi güçlü Sevgili Duygu Ergun’a.........-


:EEEJ:

- Yaşı küçük ama kalemi güçlü Sevgili Duygu Ergun’a.........-

Yolunuz küçük bir kasabaya düştüğünde ve ayaklarınız sizi kasabanın dar sokaklarına taşıdığında; sevimli, sıcak görünümlü , ahşap veya yarı ahşap evler takılır gözlerinize. Çatıları kiremitli, balkonları ahşap oymalarla , pencereleri örme perdelerle, kanaviçe işlemelerle süslenmiş evler... Bu evler, konukları karşılamaya hazır güler yüzlü, konuk sever ev sahibi gibi gülümser size. Yaşayan tarih olan bu evler sizi yıllar öncesine götürür. Bu mekânlarda şimdiye kadar kimlerin yaşadığını; bu evlerin kimbilir hangi acılara, üzüntülere, sevinç ve mutluluklara tanıklık yaptığını düşündürür size. “Ah! Dile gelseler de bir konuşsalar,” dedirtir.

Ahşap oymaların süslediği bir balkonlara gider sonra gözleriniz. Rengârenk çiçeklerin, ev sahibesinin ilgisinden ve sevgisinden adeta şımararak saksılarından taştığını; sağlıklı, diri dallarının, ahşap oymaların boşluklarını kapattığını görürsünüz. Petunyalar, sardunyalar, ıtırlar kolkola girmiştir. Aynı saksıda kardeşçe paylaşmaktadırlar suyu ve toprağı. Ve sonra bir kısmını çiçeklerin örttüğü ipe dizilmiş biberler balkonlardan gülümser size... Bazıları henüz yeşil, bazıları kırmızı....Anadolu’ nun hangi toprağında yetişmiş, hangi eller tarafından emek verilmiş olduğunu bilmediğiniz biberler. İpe dizilerek balkona asılmış ve yazın sıcağıyla kızarmış bu sivri biberler, dolma biberleri ayrı bir güzellik verir evlere. Bir gerdanlık gibi balkonları süsleyen kurumaya hazır veya kurumuş biberler; bir ailenin zevkini, hatta umudunu ve acılarını fısıldar size.

Biberleri ipe dizen hamarat, özverili, bereketli bir kadın elidir. Anadolu’ ya ismini veren ananın eli... Ve onun sevgi dolu yüreğini, nasıl sürmekte olduğunu bilmediğiniz yaşamını; çok bilinmeyenli bir denklem gibi yazgısını aklınıza getirir. Kimbilir belki suya düşen umutları, belki gelecekten beklentisi, özlemleri, belki de uğradığı hayal kırıklıkları. İşte bunların hepsi, balkonları süsleyen o biberlerde gizlidir.

Kimi el, tatlı bir hayale dalıp giderek, gülümseyerek dizmiştir o biberleri ipe. Kışın, kendisini ziyarete gelmesini beklediği gurbetteki çocukları için.Yıllardır birlikte aşmaya çalıştıkları hayatın zorluklarında, kendisine omuz veren Anadolu erkeği için. Çocuklarının babası ve yıllardır aynı yastığa baş koyduğu eşi için. Dudaklarında belki neşeli bir türkü, belki bir ağıt, belki bir uzun hava, belki bir bozlakla ipe dizilen biberler...
“ İki keklik bir kayada ötüyor
Ötme de keklik, derdim bana yetiyor.”.....
Anadolu’ nun havasını, suyunu, güneşini özümsemiş ve hamarat bir kadın eliyle balkonlarda yerini almış kırmızı biberler.

....................................................................................................

Yaz çoktan bitti. Önce sonbahar sonra kış mevsimi aldı sırasını. Şimdi ise karlı, soğuk bir kış günü...Balkonları süsleyen kuru biberler yok artık. Aylar önce indirildiler balkonlardan, yerlerine çoktan konuldular.....Küçük kasabalarda o güzel, sevimli ahşap evlerin balkonlarını süsleyen kuru biberler n’oldu dersiniz?.......Biberleri ipe dizip balkona asan o kadın eli, şimdi hangi uğraşlarda veya hangi yorgunluklarda? O eller, akan gözyaşlarını mı silmekte, yoksa ağlayan bir çocuğun başını mı okşamakta? Yüreği hangi yangınlarda ve özlemlerde?..........Kimbilir!

Kurutulmuş biberlerin bir kısmı belki çoktan tüketildi veya tüketilmek üzere. Bazıları ise, bir evin çatı katından zemin katına uzanan ahşap merdivenin tırabzanında asılı duruyor. Şıkır şıkır kurumuş. Renkleri altın sarısı , bazısı ise bayrak kırmızısına kesmiş. Hüzünle salınıyorlar merdiven boşluğunda.

Biberleri ipe dizen bir kadın, merdivenden her iniş çıkışında; biberlerde donduruyor bakışlarını. Kuru biberi çok seven ama şimdi hayatta olmayan eşine sunamayacağı bu biberlere hiç elini bile sürmüyor. Onlar, kurtlanıp ipten düşünceye kadar asılı kalacak orada. İşte o güne kadar, merdiven boşluğunda hüzünle salınmaya devam edecekler.

Yaşamın aydınlık ve karanlık yüzü, Anadolu kadınının iç dünyası bazen kurutulmuş biberlerde yansımakta. Yüreklerin sessiz çığlığı da.........


05 / 01 / 2005 / Mudurnu




.Eleştiriler & Yorumlar

:: Merhaba,
Gönderen: Veysel Başer / , Türkiye
19 Mart 2015
Konuyu, dantel özeniyle işlemişsiniz. Kutluyorum. Yalnız merak ettiğim bir husus var. Şu dönemde, öyle Anadolu kadını (Genç olarak) var mı dersiniz? Bir de, noktalı çizgileri garipsedim. Başarılarınızın devamını diliyorum. Sevgi ve saygılar.

:: :))))))))))
Gönderen: Tayyibe Atay / Bolu/Türkiye
10 Mart 2005
ben biliyorum o hamarat kadının kim olduğunu..biraz sana,biraz bana,biraz birilerine benziyor...anadolumun heryerinde var onlardan...kadri bilinen de var,bilinmeyen de..ne yazık ki bilinmeyenler daha çok...işte bu üzüyor beni en çok...:(((( seni okumak farklı bir duygu yüklüyor yüreğime...biraz daha "öz" oluyorum sanki,anlatmak uzaktır dilime...susmuş biriyim de ben yanim!..susmazsam eğer bu biberlerden sürürler sonra dilime.....:))) kutluyorum sevgilerimle....

:: Kadinlarimiz...
Gönderen: Sükran / Nürnberg/Almanya
22 Ocak 2005
Gencligimde oturdugumuz ahsap binanin merdivenlerinde, odalarinda dolandirdin, oradan görev yaptigim köylere ve buralara yani yaban ellerdeki kadinlarimiza kadar uzandirdin sevgili Kamuran. Tesekkürler.

:: ...
Gönderen: BİNNUR EDİSAN / ankara/Türkiye
10 Ocak 2005
Yüreğinizin ne denli geniş olduğunu bilirim Kamuran Abla... Söylenecek, yazacak kelimeler- uzun süredir size karşı bende- kifayetsiz kalıyor.Yüreğim daima yanınızda bunu bilin yeter. Saygılarımla BİNNUR EDİSAN

:: ...
Gönderen: Arzu MUMCU / İstanbul/Türkiye
10 Ocak 2005
Bugün tarifsiz bir iç sıkıntısıyla doluyum..hani nedeni olmayanlardan, izedebiyat'a girdiğimde senin yazının ismini görünce "tamam" dedim, "bu yazı kesin Kamuran Ablamın o bildik muzip, güldüren, nükteli yazılarından ve beni kendime getirir oku bakalım" dedim kendi kendime..okudum da hem de bir solukta...ama sonunda sıkıntıma hüznüm bulaştı bir de..yoo sakın kendini suçlama, en azında içimdeki buhrana bir bahanem oldu..üzüldüm..canının yanışını yürekten hissettim..ben de hala barbunya yerken aynı duygulara bürünüyorum.....saygıyla...

:: Dışı göreni içi kendini...
Gönderen: Ayşe Keskin / Trabzon/Türkiye
10 Ocak 2005
Albeni ! inci gibi dizilir merdiven gerdanlarına altın sarısı ,kızıl teni göreni cezbeder ama içinde çoğalan kurtçuklar olanı bitirinceye kadar. düşündürdü Kâmuran hanım. selam ve sevgiler :)

:: ...
Gönderen: İlke Ersoy / İstanbul/Türkiye
10 Ocak 2005
Sevgili Kamuran ablacığım, yüreğin kaleminden satırlara akmış yine... Son satırlara birkaç damla gözyaşımı bıraktım... Sevgimle...

:: Merhaba
Gönderen: Duygu Ergun / /
9 Ocak 2005
Yazınızı okudum ve gerçekten çok beğendim :) Biberlerden başka, onları asanların da duygularına tanık olmuş gibi hissediyorum kendimi. Kaleminize sağlık.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Benim Hiç Sevgilim Olmadı
Okulsuz - Öğretmensiz Bırakılan Köylerimiz
Atasözlerimiz Üzerine / Yeni Düzenleme
Fatma Nine'nin Günlüğü - 3
Bayramda Anıtkabir Ziyareti Şart Mıdır?
Mudurnu'lu Fatma Nine'nin Günlüğü / Bugün Guşlar Gibiyim
Bir Kadın Kimdir Aslında
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Paralel Bir Ürya Gördüm
Mudurnu'lu Fatma Ninenin Günlüğü / Mudurnu"da Şiir ve Türkü Gecesi
Fatma Nine'nin Günlüğü - 4

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
İstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.