Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
Ah benim gınalı guzum, çekirdeğim, çitlembiğim. Dün akşam neler oldu bir bilsen sevgili günlüğüm. Bizim gonşunun gızının kına gecesi vardı. Kızın annesi kaç sefer davet etti, ille gelin diye. Şinci gitmesem olmayacak. Hem şöyle bi içim açılır dedim. Gözelce geyindim kuşandım, geline takmak uçun araba tekelliği gibi gocaman bi bilezik aldım, kınaya gittim. Kına salonuna bi girdiysem, amanın bi oynak havala çalınıyo sorma gitsin. Gıpır gıpır etdi içim.Yüreğimde bişeyler yer değiştirir gibi oldu. Sankı, gençlik günlerime geri döndüm. Herkes bi oynuyo bi oynuyo. Onlar oynarken benim de canım istedi. Bizim eltinin golundan duttuğum gibi, salonun orta göbeğine dikilttim.Geçtim karşısına. Oynayacam…Teyip çalan çocuğa ünnedim. “Bana bir Misket çalın bakalım.” Dedim…Başladı türkü. Göbeğimi hoplatdıra hoplatdıra oynayı oynayıverdim sevgili günlük. Her tasamı unutdum. Ne bacaklarımın ağrısı galdı , ne tansiyon derdi ne de şeker. İlâç gibi geldi şartossun. Kınadaki garılar bizi nece alkışladılar. Bizim görümce gısgandı beni.” Yaşlılar kınada oynarsa, ağustosta gar yağarmış.” derler dedi. Yağarsa yağsın. Küresel ısınma varmış nasıl olsa. Ağustosda gar yağarsa, o küre aycık soğur bayri, hem memlekete bi hizmetimiz olsun dedim. Bu sevinçle eve geldim sevgili günlüğüm. Bi baktım, amcanda bi surat bi surat. Homurdanıp duruyo. Şurada üç guruşluk keyif yapdım ya, ille üstüne turp sıkacak. Sordum ne derdin va deye. Anladıverdi bağıra çağıra. Yatsı namazını gılmaya gitmiş camiye, bakmış bizim caminin imamının yerine başka biri gelmiş. Amcan da eski imama alışkınmış. Ne diye ikide bir imamların biri gidiyo, öteki geliyomuş… Bizim caminin imamının tayini çıkmış. Hangi camiye çıkmış tayini dedim. Ne camisi , bizim imam mütteşarlığa tayin olmuş dedi. Bundan öncekini de sağlık müdür yaptılardı, daha öcekini dayire başkanı deye söylendi. Bi daha imam gelince, ayaklarından bağlayalım camiye de bi yere gidemesin dedi. Ne var bunda tasalanacak ? Bizim imamı sağlık müdür yapdılarsa, sağlık müdürünü de imam yaparlar, sinillenme dedim. Amanın bi bağırmaya başladı, zannedersin etinden et goparıyolla. ” Akılsız garı! Sağlık müdürü ne anlar imamlıktan?” deye bas bas bağırıyo. Ben de dedim ki :” İmam sağlıktan ne gadar anlarsa, sağlık müdürü de imamlıktan o kadar anlar.” Bana gafasız diyo emme, asıl gafasız kendisi. Mühendisler, sözleşmeli mi ne öyle bir öğretmenlik yapıyorken; sağlık müdürü neye imamlık yapamasın ? Senin anlayacağın sevgili günlük; kınada aycık keyif yapdım ama, eve gelir gelmez bizim amcan keyfimi gaçırdı. Ondan sonra dedim ki kendime: Sıkma canını gözel Fatma’cığım, boşveeeeeer ! ...Misket türküsünü mırıldana mırıldana öteki odaya gittim. Gapıyı gapatdım. Radıyodan bi türkü buldum. Kendi kendime oynadım oynadım. İşte böyle sevgili günlük. Bu akşam da düğün var, düğüne gidecem. Yarın da düğünü anlatıveririm sana. Hoşça kal canımın içi günlüğüm. Kâmuran Esen
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |