..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdasý insanýn baþkalarýna duyduðu sevgidir; güç sevdasý insanýn kendine duyduðu sevgidir. -Hazlitt
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Ömer Faruk Hüsmüllü




26 Þubat 2013
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 1  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Meraklý Eþek Arýsý: Yaptýðýn tartýþmalar yüzünden seni sevmeyen insanlar varmýþ. Bunlardan biri bir defasýnda sana tekme atmýþ ve sen de bunu sineye çekip sesini çýkarmamýþsýn. Neden böyle davrandýðýn sorulduðunda "Beni bir eþek çifteleseydi, onu dava mý edecektim?" Diye cevap vermiþsin.Sokrat: Tekme atan adamýn seviyesine inemezdim. Sabrederek insanlýðýmý kanýtlamýþ oldum. Bu olay bir kere daha bize gösterdi ki iyilik ve kötülük dilde, elde ve beldedir. Güzellik ve çirkinlik ise gözde, sözde ve özdedir.


:ACDE:



Sokrat: Merhaba Meraklý. Israrla ruhumu çaðýrmana dayanamadým ve geldim. Gelmeden önce de seninle ilgili küçük bir araþtýrma yaptým. Gördüm ki bazen dilinle sokabiliyor ve zehrini akýttýðýn kiþide önemli hasarlar býrakabiliyorsun. O nedenle, sana Eþek Arýsý sýfatýný uygun gördüm. Eðer sen de kabul edersen, bundan sonra sana Meraklý Eþek Arýsý demek istiyorum.


Meraklý Eþek Arýsý: Hoþ buldum sevgili Sokrat. Dilediðin þekilde hitap edebilirsin. Bir itirazým yok. Ancak bu sýfatý bana yakýþtýrmanýn nedenini bilmek isterim. Kendini “At sineði” olarak tanýmlarken ben neden “Eþek arýsý” oluyorum? At sineði bildiðim kadarýyla ufacýk, boyu bir santim bile olmayan bir hayvan. Ýnsanlarý seyrek rahatsýz eder. Ýnsanlarý en çok rahatsýz edeni ise sadece sensin. Eþek arýsý ise, at sineðinden en az 3-4 kat daha büyüktür. Diþleriyle ýsýrýr, kýzdýðýnda ya da tehlike hissettiðinde ise zehirli iðnesini batýrýverir. Çocukluðumdan hatýrlýyorum, bal arýsý soktuðunda acýsý birkaç saat sonra geçerken, bunun verdiði acý 3-4 gün sürerdi. Büyüklerimiz alerjisi olan insanlarda ölüme bile neden olduðunu söylerlerdi. Bal arýlarý bir kilo bal yapmak için milyonlarca çiçeðe býkmadan, usanmadan dalýþ yaparken bu tembel yaratýðýn böyle bir çabasý da yoktur. Çiçeklerden beslendiði gibi bal arýlarýný da yiyerek beslenen bir etoburdur.

Sokrat: Uzun uzadýya anlattýðýn bu özelliklerinden dolayý deðil de az önce de söylediðim gibi saldýrgan özelliðinden, bazen sokabilen dilinden dolayý bu adý sana verdim. Konuþmamýzýn baþýnda bazý ilkeler üzerinde de anlaþalým: Benim adýmýn önüne sayýn, sevgili gibi sýfatlarýn getirilmesinden ve sizli-bizli konuþmalardan hoþlanmam. Yapaylýktan kaçýnalým ve samimi bir ortamda sohbetimizi sürdürelim.

Meraklý Eþek Arýsý: Sen nasýl istersen öyle olsun. Benim kötü bir insan olduðumu yüzüme vururken ne kadar samimi olduðunu da göstermiþ oluyorsun! Oysa “Hiç kimse bile bile kötülük iþlemez. Kötülük bilginin eksikliðinden ileri gelir.(s)”, “Sadece bir iyi vardýr: Bilgi. Bir kötü vardýr: Cehalet. (s)” diyen sen deðil misin? Öyleyse bilgili bir insan hatta bir bilge olarak bana öðreteceklerin olmalý.

Sokrat: “Bilge, nesnel olan “bilgi” ile öznel sayýlabilen “erdem”in birleþmesinden oluþan olgunluða ve insanýn öz varlýðýnýn bilinmesinden oluþan içsel aydýnlýða ulaþabilendir. (s)” Ben bilge deðilim ve de “Kimseye hiçbir þey öðretemem, sadece onlarýn düþünmelerini saðlayabilirim. (s)” Ama bilmediðimi biliyorum. O nedenle de hep “Tek bir þey biliyorum, o da hiçbir þey bilmediðimdir.(s)” dedim. Oysa bu kanaate ulaþmadan önce, içimdeki Ýlahi ses bana; "Sokrates’ten daha bilge kiþi yoktur" demiþti, ben bunun doðruluðunu uzun süre araþtýrdým ve çok çeþitli insanlarla uzun uzun görüþmelerde bulundum. Sonunda þöyle bir kanaate vardým: "Her þeyi bilen yalnýzca Allah’týr, gerçek bilge O’dur."

Meraklý Eþek Arýsý: Öyleyse benim düþünmemi saðla da bu yoldan bilgiye ulaþabileyim. Ýstersen önce bilginin ne olduðunu bana anlat.

Sokrat: Bilginin olabilmesi için, düþünen bir varlýk ve bu varlýðýn iliþki kurduðu bir objenin bulunmasý gerekir. Bilgi doðuþtandýr. Yani doðan her insanýn aklýnda bilgi vardýr. Önemli olan bu var olaný ortaya çýkarmaktýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Bunu yapabilmenin bir yöntemi var mý?

Sokrat: Evet var. Benim yöntemim iki aþamalý bir uygulamadýr. Birinci aþamada ironi yapýyorum, yani karþýmdaki kiþi ile alay ediyorum. Ona insanlarýn çok þey bildiklerini sandýðýný, ama gerçekte pek az þey bildiklerini basitten baþlayan sorular sorarak göstermeye çalýþýyorum. Sonraki aþamada ise doðurtma var. Kiþinin aklýnda doðuþtan bulunan bilgileri, bu aþamada ona gösteriyorum.

Meraklý Eþek Arýsý: Bu yöntemi kullanmanda annenin ebe olmasýnýn bir rolü var mý?

Sokrat: Tabii var. Annem nasýl annesinin karnýndaki bebeði doðurtuyorsa, ben de konuþtuðum insanýn aklýndaki bilgileri doðurtuyorum.

Meraklý Eþek Arýsý: Babandan, çocukluðundan ve gençliðinden de bahseder misin?

Sokrat: Daha da geriye gideyim istersen. Bundan yaklaþýk 2500 sene önce dünyaya gelmiþim. Babam heykeltýraþ, annem ise az önce senin de belirttiðin gibi ebeydi. Aydýn fikirli insanlardý. Benim iyi yetiþmem için çok çaba harcadýlar. Ama bunu yaparken beni, tahsil yapmam için zorlamadýlar ve özgürlüðümü kýsýtlama yoluna gitmediler. Boþ zamanlarýmda babamýn yanýnda çalýþtým, ona yardým ettim. Kayalarý yontan babamdan öðrendiðim en önemli þey sabýrlý olmaktý. O nedenle insanlara karþý bu sayede tahammül edebiliyor ve anlayýþlý davranabiliyordum. Diðer yandan zamanýn temel bilgileriyle birlikte, geometri, müzik, astronomi üzerine eðitim görüyordum. Giyimime pek önem vermezdim, yaz-kýþ çýplak ayakla dolaþan, kaba görünüþlü, soðuða, sýcaða, açlýða ve susuzluða aldýrmayan saðlam bir bünyeye sahip bir gençtim. Daima gösteriþten uzak, mütevazý bir hayat yaþadým. Hayatým boyunca þaraptan ve her türlü nefis düþkünlüklerinden sakýndým, sözüme ve borcuma sadýk kaldým. En zor durumlarda bile iyimserliðimden, neþemden bir þey kaybetmemeye gayret ettim.

Meraklý Eþek Arýsý: Ýlginç bir kiþilik portresi çiziyorsun.

Sokrat: Evet öyle. Çünkü dostlarým ve öðrencilerim benim ilginç ve orijinal bir kiþiliðim olduðundan bahsederlerdi. Uzun bir askerlik döneminden sonra, bir ara halk jürisinde bulundum ve yargýçlýk da yaptým. Yargýçlýðým sýrasýnda daima hakký gözettim, haksýzlýklara –kim yaparsa yapsýn- karþý çýktým. “En önemli þeyin yaþamak deðil, iyi yaþamak, doðru yaþamak(s)” olduðunu ömrümün sonuna kadar savundum.

Meraklý Eþek Arýsý: Baþta Platon (Eflatun) olmak üzere çok sayýda öðrenci yetiþtirdiðini de biliyorum. Öðrencilerinden bazýlarý kendi öðretilerini kurup, felsefe tarihinde önemli bir yer iþgal etmiþlerdi. Öðrencilerine aktardýðýn fikirlerinin temelinde hangi felsefe okulu vardý?

Sokrat: Herhangi bir ekolün yani okulun mensubu olmadým. Kendimi belli bir düþünce sistemi ile sýnýrlandýrmadým. Doðruyu kim ya da ne veriyorsa oradan aldým. Düþüncelerimi çarþý, pazar dolaþarak, beni dinleyebilecek olanlara anlattým. Memnuniyetle ifade edeyim ki düþünce ve görüþlerim çok sayýda insan, bilhassa gençler tarafýndan ilgi gördü. Gençlerin ahlâk ve bilgi bakýmýndan en iyi þekilde yetiþtirilmeleri gerektiðine inanýyordum. Çünkü saðlýklý bir toplum oluþturmak için "Doðru olan baþlangýç, önce gençlerin iyi yetiþmesini saðlamaktýr(s)"

Meraklý Eþek Arýsý: O dönemde verdikleri derslerin karþýlýðý olarak öðrencilerinden para alan filozoflar, öðreticiler vardý. Sen de geçimini bu yolla mý saðlýyordun?

Sokrat: Hayýr. Ben derslerimi hiçbir ücret talep etmeden yapardým. Para kazanacak baþka bir iþim de olmadýðýndan ekonomik yönden büyük sýkýntý çekiyordum ve hayatým büyük zorluklar içerisinde geçmekteydi. Bu sýkýntýlarý fazla umursamadým, insanlarý derinlemesine incelemek, aydýnlatmak, öðrendiklerimi onlara aktarmak bana katlanma gücü veriyordu. "Doðru bir yaþayýþ nasýl olmalýdýr?(s)" sorusuna cevabý bu yolla bulacaðýma emindim.

Meraklý Eþek Arýsý: Doðru göreceli deðil midir? Senin için doðru olan benim için olmayabilir. Senin seçtiðin yaþantý sana, benimki de bana, deðil mi?

Sokrat: Haklýsýn. Ancak evrensel doðrularýn olduðunu da unutma. Yani herkesin doðru kabul edebileceði doðrular da vardýr. Ben bunlarý aradým. Doðru bildiklerimi savunabilecek bir cesaretim hep oldu. Onu kaybetmedim. Cesur olduðumda özgür, özgür olduðumda da cesur olduðumu fark ettim. O nedenle de yýlmadan bildiðim doðrularý söyledim.

Meraklý Eþek Arýsý: Ancak özgür insanýn doðruyu bilebileceðini iddia eder gibisin. Köle de bazý gerçekleri ve doðrularý bilemez mi?

Sokrat: Bilse ne faydasý var, bunlarý dillendiremedikten sonra? O nedenle insanlýðýn özgür insana çok ihtiyacý var. Özgür insan, özgür eðiticiler tarafýndan özgür bir eðitim ortamýnda yetiþir.

Meraklý Eþek Arýsý: Özgürlüðü biraz abartmýyor musun? Bana göre, özgürlük parayla satýlsaydý, çuvallar dolusu parasý olup da almayanlar gene de bulunurdu.

Sokrat: Onlar da köle ruhlu insanlar olurdu. Bize gereken bunlar deðildir. Kendi özgürlüðünü ve baþkalarýnýn özgürlüðünü sonuna kadar savunanlardýr. Kölenin korkusu efendisinin gücüdür. Efendinin korkusu, kölesinin özgürlüðüdür. Rüzgâr bile özgürlüðü engellenince anýnda tepki verir, þiddetini artýrýr, önüne her çýkaný devirir. Ýnsan neden özgürlüðünün peþine düþmesin?

Meraklý Eþek Arýsý: Özgürlüðü kötü yönde de kullanmak mümkündür.

Sokrat: Evet, doðru. En kötüsü de özgürlükleri yok etmek için kullanmaktýr. O nedenle baþkalarýnýn özgürlüðünü yok etmek için özgürlüðü kullananlar en büyük özgürlük düþmanlarýdýr.

Meraklý Eþek Arýsý: Özgürlüðünden kendi rýzasýyla vazgeçenler de olabilir. Özgürlüðünden kendi rýzasýyla vazgeçebilen insan gerçekten özgür müdür?

Sokrat: Bunu bir ideal, sevgi ya da aþk için yapýyorsa evet!

Meraklý Eþek Arýsý: Sevgiye önem verdiðin bu ifadenden de belli oluyor. Oysa bu kavram bana oldukça yabancý.

Sokrat: Sürekli insanlarý nasýl zehirleyeceðinin plânlarýný yaparsan ömrünün sonuna kadar da yabancý kalacaktýr. Sevgi, öylesine güçlü bir deðer ki bir damlasý bile koskocaman dünya gölünü mayalamaya yeter. Zorluklarý sevgiyle aþabilirsin, düþmanlýklarý sevgiyle dostluða dönüþtürebilirsin. Sevgi, hem sevileni hem de seveni koruyucu bir kalkandýr. Bu iþlevi gerçekleþtirmeyen duygunun sevgi olduðundan þüphe etmek gerekir.

Meraklý Eþek Arýsý: Seninle ilgili olarak anlatýlan daha doðrusu sana mal edilen çok sayýda hikâye var. Bugün de iki tane okudum. Sormak istiyorum: Bu hikâyelerin hepsi sana mý ait?

Sokrat: “Bana ait.” Desem, bana ait olmadýðýný düþünenler bana inanýrlar mý?

Meraklý Eþek Arýsý: Hayýr inanmazlar.

Sokrat: Peki, “Bana ait deðil.” Desem, bana ait olduðunu düþünenler bana inanýrlar mý?

Meraklý Eþek Arýsý: Hayýr inanmazlar.

Sokrat: Öyleyse bu sorunu geri al da hikâyeleri anlat. Biz de bu hikâyelerden bir ders çýkarmaya çalýþalým.

Meraklý Eþek Arýsý: Yaptýðýn tartýþmalar yüzünden seni sevmeyen insanlar varmýþ. Bunlardan biri bir defasýnda sana tekme atmýþ ve sen de bunu sineye çekip sesini çýkarmamýþsýn. Neden böyle davrandýðýn sorulduðunda "Beni bir eþek çifteleseydi, onu dava mý edecektim?" Diye cevap vermiþsin.

Sokrat: Tekme atan adamýn seviyesine inemezdim. Sabrederek insanlýðýmý kanýtlamýþ oldum. Bu olay bir kere daha bize gösterdi ki iyilik ve kötülük dilde, elde ve beldedir. Güzellik ve çirkinlik ise gözde, sözde ve özdedir. Diðerini de dinlemek isterim.

Meraklý Eþek Arýsý: Birisi sana küfür ediyor ve bunlarý sen de duyuyorsun ama gene sesini çýkarýp da bu küfürlere cevap vermiyorsun. Sana "Bu adam sana küfür ve hakaret etmiyor mu?" diye sorduklarýnda, "Hayýr; çünkü onun söyledikleri bana uymuyor." Cevabýný veriyorsun.

Sokrat: Karþýna bir deli çýksa ve sana akla hayale gelmeyecek suçlamalarda ve hakarette bulunsa bunlara cevap verecek misin? Eðer söylediklerinin sana ait olmadýðýný biliyorsan, karþýndaki deliye neden bunu kanýtlamak zahmetine katlanacaksýn? Bu kiþilere aðzýný bozup cevap verirsen kiþiliðini kirletmiþ olmaz mýsýn? Elin kirlenirse yýkarsýn, elbisen kirlenirse deðiþtirirsin. Kiþiliðin kirlenirse ne yapacaksýn?

Meraklý Eþek Arýsý: Demek ki bu hikâyelerden çýkarmamýz gereken kýssadan hisseler var.

Sokrat: Kýssadan hisse çýkarmak yetmez; bunlarý yaþama da uygulamak gerekir. Dilersen bugünkü konuþmamýzý burada sonlandýralým. Bir dahaki görüþmemize kadar hoþça kal.

Meraklý Eþek Arýsý: Güle güle.


● ● ●

Sevgili Okur! Müsveddesini okuduðunuz çalýþma, ileride bir kitap olarak yayýmlanacaktýr. Daha önce basýlmýþ olan 4 kitabýmý da yayýmlamadan önce internetteki siz okuyucularla paylaþtým. Sizlerden gelen deðerlendirmeler doðrultusunda gerekli deðiþiklikleri yaptýktan sonra yayýmlama yoluna gittim. O nedenle bu çalýþma için yapacaðýnýz eleþtiriler benim açýmdan oldukça önemlidir...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 2
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 6
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 5
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 4
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 8
Ben Senim;sen de Ben!
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 3
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 13
Sokrat ile Meraklý Eþek Arýsý - 14
Sokrat Ýle Meraklý Eþek Arýsý - 9

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Meczup Yakarýþý
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âþýk Veysel Olarak da Gitti
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Nasreddin Hoca Fýkralarýna Güler Misiniz?
Daire Ýçinde Bir Nokta Mýsýnýz,yoksa Sadece Bir Nokta Mýsýnýz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fýkralarý
Aþk Üzerine Kýkýr Kýkýr Fýkralar
Varoluþ ve Ölüm
Yüreðin Ýlâcý: Sevgi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.