İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bu ülkenin korkak sanatçılarından iğrendiğimi söylemek istiyorum. Midemi bulandırıyorlar. Bu ülkenin insanından ekmek yiyen, göbeklerini şişiren, yağlanıp semiren ve bugün sessiz kalan; hatta yalakalık yapıp şakşak yapan bütün o iğrenç insanlara şunu söylemek istiyorum: Sizden iğreniyorum. Korkakça ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesiyle yaşayan bu parazit-vampir yaşam formlarına söylüyorum; İnsan değilsiniz. İnsan olmak onuru gerektirir. Sanatçı olmak sorumluluk gerektirir. Ne onur ne de sorumluluğa sahipsiniz. Böcek bile değilsiniz. Parazitsiniz. Bu milletin sırtındaki bir kene gibisiniz. Korkaklık ve yalakalıkta sınır tanımayan bu suskun ya da şakşakçı bütün sanatçı bozuntularına yuh olsun. R'leri söyleyemeninden koca g.tlüsüne, dazlak şaklabanından maganda pohpohçusuna, Berhüdar olcusundan köfte dudaklısına ve entel türkücüsüne kadar hepsine söylemek istiyorum; Bu milletin bağrında büyüyüp sonra ihanet eden sizler ruhsuz parazit yaratıklarsınız. Kendi rahatı bozulmasın diye susanlar, vur patlasın çal oynasın bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyernler, içindeki irini ortaya döken hainler, korkup sinenler... Hepinizden iğreniyorum. Sanatsız kalmış bir milletin can damarı kesilmiş demektir. Halk önder ister, sesini duyurmak ister. Bugün ekmek yediğiniz ülke parçalanmanın eşiğinde, komutanları hapiste, yazarları zindanda... Ülke vatan hainlerinin pençesinde sallanırken daha konuşmak için ne bekliyorsunuz? Sanat susmak ve korkmak demek mi? Sanat önderlik etmek değil mi? Ben kime konuşuyorum. Nelerden bahsediyorum... İsterdim ki bu ülkeden ekmek yiyen sanatçılar bir ses versin. "Napıyosunuz siz lan?" Diye ölümü göze alıp bir bayrak açıp ortaya çıksın. Ama nerede. Bunların tek derdi senden benden kazandıkları paraları korumak, vergi müfettişlerinden uzak durmak, reklam gelirlerini muhafaza etmek, sponsorları ürkütmemek olmuş. Ye babam ye. İğreniyorum. Gerçekten iğreniyorum. Yüzlerini görmeye, seslerini duymaya dayanamıyorum. Ülke kan ağlarken bunların gülüp şarkılar söylemesinden ve herşey güllük gülistanlık ve hiçbir şey yokmuş gibi pembe bir dünyada yaşamalarından iğreniyorum. Sabaha kadar içip ağzımı yüzümü yamultacak küfürler düzmeye gitmeden önce son bir şey söylemek istiyorum; Sanatınızı siliyim, sizi siliyim. Allah sizi ıslah etsin, yüreğinize erdem üflesin; şehit analarının, şehit babalarının gözyaşları hatrına ruhunuza bir şans versin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |