Sevmek bir başkasının yaşamını yaşamaktır. -Balzac |
|
||||||||||
|
Dün elâtdirik bildirim kâhadı mı ne, o geldi. Ödeyemeceğimiz parayı görünce, aklımı fıydırttırıvereyazdım. Sanki, mahallenin yaktığı elâtdiriği bize yazmışlar. Nasıl ödeyecez diye düşünüyom. Bakan Bey “ 800T.L. iyi para.” demiş ama; vatandaşın turpu belle değil de, elle çıkardığını sanıyo besbelli. “Dövüş, seyirciye golay gelir.” diye boşuna dememişle. İşte böyle gücümün guruduğu bu vakitte, büyük torun geldi.Televizyonda haberleri dinlerken, ben ha bire söyleniyom. “N’oldu bubanne? Kime gızıyon?” diye sordu. “Sen anlamazsın oğlum.” dedim, geçiştirdim. Az daha büyüsün, memlekâtta olup bitenleri akıl süzgecinden geçirsin, o zaman anlar benim neden gızdığımı. M. E. Bakanlığı gibi, çocuğu kendi siyasi görüşüme göre yönlendirmek istemedim, cevap vermedim. Torun evine gittikten sonra, garşımda sanki torunum varmış gibi, kendisiyle gonuşdum, öğütler verdim. “Sen gafayı mı yedin Fatma Nine?” diyeceksin şinci. Yukarıda da söyledim ya; ben aklımı gaybelettim diye. İşte ispatı. Bi akil adam heyeti de bana ilâzım(!). Ama şu da bi gerçek ki; “Bi çocuğun gırk ebesi olursa; ya kör doğar, ya topal.” Yani bana bulunacak akil adamlar, akıl vermeye galkıştıklarında, her biri ayrı bi telden çalmaya başladığında; bende var olan aycık akıl da gider. Neyse uzatmaya’m.Yüksek sesle dedim ki, yanımda olmayan torunuma: “ Ah benim körpe guzum, garanlık odalarımın ışığı, gariban soframın gaşığı yavrum. * Bazıları, milliyetini inkâr ediyo, geçmişimize sahip çıkmıyo. Sen sen ol, Türk’üm demekten gorkma. Türk’üm demekle ağzın aşınmaz. Hem Türk olmak, utanılacak bir şey değil, övünülecek bir özelliktir. * Bu Millet deme, Türk Milleti de. Yoksa, atalarımızın kemikleri sızlar, yatdıkları yerde. * Bu bayrak deme, Türk Bayrağı de. Eğer diyemiyorsan; sen, ne Türklüğün anlamını biliyosun demektir, ne Türk Bayrağının. * Yapacağın işin hakgını ver. Meselâ; ya futbol yorumcusu ol, ya siyasetçi. Milletvekili olup da, memlekât meseleleri ile ilgili iki lâf etmezken, hatta doğru dürüst meclise bile gitmezken, tv ganallarında, fahiş ücretle futbol yorumculuğu yapma. Aldığın para haram olur. Gasapsan, gasaplık yapacaksın; terziysen, terzilik. Sen hiç terzilik yapan bi gasap gördün mü? * T.C. ibaresinden rahatsız oluyorsan eğer, kendinden utan, aklını sorgula. Bir atasözü der ki: “Sevilmeyen kişinin sesi dangıldak; yürüyüşü zömbüldek gelir.” Demem o ki, T.C. ifadesi seni rahatsız ediyosa eğer; bil ki senin cumhuriyet rejimiyle sorunun var. * Parayla, imanın kimde olduğu belli olmaz. O nedenle insanların imanını ölçmeye galkma, imanlarını sorgulama. Bu, senin haddin değil. İkide bir insanların inancını gündeme getirme, dini asla istismar etme, takiyye yapma.Herkesin inancına saygılı ol. Şunu bil ki Allah; bu koskoca kâinatı yalnızca Müslümanlar için yaratmış olamaz. * Yüce dinimizi siyasete, ticarete garıştırma. İslâmi bisiklet üretilebilir diyerek günaha girme. * Kimsenin hakgını yeme. Kendin ayda binlerce lira mayiş alırken, asgari ücretin büyük para olduğunu söyleyip, asgari ücretle geçinmeye çalışanları ve onların ihtiyaçlarını küçümseme. * Senin gibi düşünmeyenlerle, senden farklı dünya görüşüne sahip olanlarla alay etme. “Sen ne anlarsın! Sen de kim oluyorsun!” diyerek kimseyi aşağılama. Belki aklın, onları anlamaya kâfi gelmiyordur. Unutma ki; okul müdürü, Albert Einstein'ı gulağından tutup çeke çeke okul gapısından dışarı atmış. Albert Einstein ise, yıllar sonra izafiyet teorisini bulmuştur. Yani, “Yer yarılır, aslan çıkar.” sevgili yavrum.” Daha başka öğütler verecekdim de, Mehmet Amcan’ın sesini duydum öteki odadan. Beni çığırıyo. Yine bi şey emredecek herhalde. Eee, gadınları cennete götürecek olan yolun bile erkeğine hizmet etmekden geçtiği öğütlenen bi memlekette; elbette Memet Amca’n da bunun keyfini çıkaracak. Antenlerini gapatmış dediysem, bu tarafa gapatmamış. Zaten sağır insan bile, canının istediğini duyarmış sevgili günlüğüm. Bugünlük bu gadar yeter. Şincilik hoşça gal sevgili günlüğüm.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Kâmuran Esen, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |