Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Büyük bir isyan gibi, Bir kutlu sefer gibi, Daha yağmurlar yağmadan, Sular yükselmeden, sel olup aktı Doğu.. İnsanlar sahipsizdi orada, yoksuldu. Akşam serinliğinin asma altı damlarında Kaçak çaylar yudumlanan reyhanlar, sirenleri, uygarlığı ve huzursuzluğu birlikte çağrıştıran fabrikalar, limanlar yoktu Doğu’da. Yoksulluk, Doğu’yu bıktırdı, usandırdı. PKK hayali olan gençleri mahvetti. PYD yaşlı, genç, kadın, kız çoluk çocuk demeden halkı katletti. TAK ülkeyi kan gölüne çevirdi. Gündüzler gecelere katıldı suskun odalarda, Düşünce coğrafyayı aştı. Zor kararlar verildi, vatanı terk etmek, Hatıraları hiçe saymak, hasreti felsefe edinmek bahasına. Doğu’da halk göçe zorlandı. Yatağından taşan seller gibi, Batı’ya aktı Doğu insanı. Unutulmuş bir galaksiden yıldız yıldız dünyalar göçtü bilinen galaksilere doğru. Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Mardin, Cizre, Silopi uzun ince bir yola düşüp geldiler. Kimi İstanbul’a, kimi İzmir’e, kimi Adana’ya, kimi, Bursa ve Ankara’ya… Gelirken yanlarında sadece bakır kaplar, yorganlar, yaygılar, değil; Gündelik alışkanlıklar, töreler, ağıtlar, türküler, inançlar, öfkeler de birlikte taşındı. Artık Batı’nın her semtinde yeni Doğu’lar kuruldu. Sokak sokak, mahalle mahalle Doğu’lulaştı Batı! Sinemayı tanıdılar, sahilde yürüdüler, ormanda mangal, vapur da çay içtiler. Türkçe şarkı ve türkü dinlediler. Lakin yine da Batı’lı olamadılar… Batı’nın vahşi uygarlığına, yalancı ışıklarına, yabancı kelimelerine alışamadılar bir türlü. Sıkıldılar… Doğu boşaldı. Kahrolasıca terör yüzünden. Kahrolasıca HDP yüzünden. Kahrolasıca yanlış siyaset ve politika yüzünden. Kocaman şehirler sessiz ve ürkütücü köylere çoktan dönüştü. Suskun Doğu’nun camileri, sokakları, evleri.. Tek ses var o da sokakta açlıktan kıvranan kedi köpek ve mermi sesleri.. Doğu dertli, doğu sızılı, ve üstüne bir de insansız artık! Ülkenin yolları, her zamankinden daha fazla eskidi: Dil, yeni kelimelerle cümleler kurmaya başladı; Filmler, yeni kahramanlar buldular kendilerine, Müziğin ritmi ve motifleri değişti. Kimileri için, ülkeyi çıkmaya sürükleyen bir sorun, Kimileri için yeni fırsatlar, Kimileri içinse bir eğlence oldu Doğu göçleri. Yöneticiler yönlerini şaşırdılar. Doğu’da yönünü bu yüzden değiştirdi. Batı endişeli. Orta coğrafya kararsız.. Doğu insanı, boynuna bir zincir vurulup sürüklendi. Toprağını, tarihini, aşklarını, bırakıp geldiler Batı’ya. O kendisi gelmedi, gelmeyi istemedi. İster miydi hiç? Ülkenin yazgısı, bu toprağın insanının yazgısı çekti onu Batı’ya! İnsanlığın iflasıyla, zulümle, Cumhuriyet’in yanlışlarıyla, HDPKK’nın zulümleriyle göçtü Doğu. Göçmedi, sürüklendi, süründü.. Şimdi adalet sıfatıyla onurlanmış bir el, Dengeleri tekrar kurup, yönleri tekrar yerine oturtuncaya kadar, Doğu fert fert, şehir şehir, dünya dünya göçecek Batı’ya! Göç, Doğu’nun bir başka adı oldu. Gönülsüzce konmuş, çileyle eş anlamlı…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Yûşa Irmak, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |