..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Yûşa Irmak




26 Nisan 2023
Hizipçi Memur Partisi Chp  
Yûşa Irmak
Ne zaman siyasi içerikli bir yazı yazsam başım ağrır. Genel olarak siyasi bir makaleyi ne okumayı ne de yazmayı sevmiyorum.


:EEA:
Ne zaman siyasi içerikli bir yazı yazsam başım ağrır. Genel olarak siyasi bir makaleyi ne okumayı ne de yazmayı sevmiyorum. Bunun iki nedeni var. Birincisi siyasi yazı yazdığımda arkadaşların çoğu gönül koyuyor. İkincisi bu alanda yazmak için kendimi yeterli görmüyorum. Peki niye görmüyorum? Çünkü siyaset “iki ucu b.klu değnek.”tir. Yani hangi ucunu tutarsan tut elin pisliğe mutlaka bulaşıyor. Benim nazarımda siyasi hangi parti olursa olsun kim halkına ve ülkesine hizmet edip, muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için ter döküyorsa desteklemeyi kendime şiar edindim.


Bu makalemi de ülkenin geleceği için bir tehdit olarak gördüğüm ana muhalefet partisi CHP’nin durumuna, tutumuna, tarihine ayırmak istiyorum.

Buyurun…

***

Evet, bilindiği gibi Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu günden beri merkez partisiydi ve her zaman da merkez de sivil ve asker bürokrasisinin bir temsilcisi olarak kalmıştı. Böyle olmasına rağmen elbette halktan da oy almıştır almasına ama hiçbir zaman halkçı bir parti olamamıştır. Partiyi zamanında, sivil ve asker bürokrasinin partisi olmaktan, halkın partisi olmaya dönüştürme işini ilk rahmetli Bülent Ecevit denemeye kalkmıştı. “Halkçı Ecevit” sloganıyla girdiği 1973 seçimlerinde parti o güne kadar aldığı en yüksek oyu almış olmasına rağmen, yine de tek başına iktidar olamamıştı. CHP’nin Ecevit sonrasında da deyiş yerindeyse, “aslına rücu” etmesi, daha somut bir biçimde söyleyecek olursam, yeniden “memur partisi” olması, Baykal’ın genel başkanlığında olmuştu. Rahmetli Baykal, CHP’yi, aslına en uygun biçimde temsil eden tek genel başkandı. Zira CHP’nin özü ve en sahih kimliği ile birebir örtüşen genel başkan görüntüsünü verebilen tek lider oydu. Bu nedenle, Baykal’ın, bir kaset komplosuyla tasfiyesi, CHP’de sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun işine yaradı…

Bugün partinin geldiği noktaya bakıldığında insanın gerçekten içi acıyor… Ama ben ümitsiz değilim. Hatta nasıl ki Ecevit sonrasında parti aslına rücu ettiyse, Kılıçdaroğlu partinin başından X’tir olup gittiğinde CHP yine aslına rücu edecek ve bu memleket için az da olsa dert çekebilecektir diye düşünüyorum. Bu noktada gelecekte Baykal’ın kızı Aslı Baykal’ı CHP’nin başında görebileceğimizi söyleyebilirim. Aslı Baykal tıpkı babası gibi, CHP’nin halkın değil, memurun partisi olduğuna ilişkin en sahih kimliği en doğru biçimde temsil edebilecek kabiliyette bir siyasetçidir. Elbette Muharrem İnce de öyle biri. Ancak o partiyle ipleri tamamen koparttığı için şimdilik pek mümkün görünmüyor. Fakat yaklaşan başkanlık seçimlerinde alacağı oy oranın yüksek çıkması şartları değiştirebilir…

Evet, bir başka ihtimal daha var ki o da Kılıçdaroğlu’nun partiyi “aslına rücu” ettirmesidir. Peki Kılıçdaroğlu ABD, İngiltere ve Almanya’nın gazıyla böyle bir rolü üstlenebilir mi? Aslında mümkün. Nasıl mümkün? Şayet Kemal Bey, Sosyal Sigortalar Kurumunu yönettiği gibi partiyi de yönetirse bence mümkün. Kemal Bey CHP’yi bir PKK veya FETÖ partisi yapmaktansa memur partisi yapmayı başarırsa şuan ki oy oranından daha fazla arttırarak CHP’yi ülkede yine söz sahibi parti haline pekala getirebilir…

****

CHP kurulduğu günden beri yani Atatürk’ün ve İnönü’nün genel başkanlıkları sırasında da böyle çatışmaları ve hizipleri yaşamıştır. Atatürk Cumhurbaşkanıyken, partide bir de biliyorsunuz İsmet Paşa hizbi vardı. Beri taraftan Şükrü Kaya ve Tevfik Rüştü Aras hizbi, Atatürk’ün ölümünden önce, İnönü’yü radikal bir biçimde tasfiye girişimi, Şükrü Kaya ve Tevfik Rüştü Aras hizbinden gelmesi, CHP içindeki bu hizipleşmenin en açık ve acıklı göstergeleri arasındaydı…

CHP’nin 1950 sonrası muhalefet yıllarını, arşivlerden etraflıca araştırmış bir gazeteci olarak 1957’den itibaren baktığımızda Kasım Gülek’in “Gülekçi”ler’ veya (Kravatsızlar) diye anılan hizbi ile CHP’nin memur “‘lord”ları hizbi arasındaki mücadele, beklendiği gibi, Kasım Gülek’in CHP genel sekreterliğinden uzaklaştırılması ile sonuçlanmıştı.. Yani beklendiği gibi diyorum ki sözüm boşuna değil: Zira Gülek ve onun “‘kravatsızlar”‘ hizbi, adından da anlaşılacağı üzere, partinin “halkçı” kanadını temsil ediyordu. 1959 yılında Gülek gitmiş, yerine partinin en kravatlı adamı, “lord” İsmail Rüştü Aksal getirilmişti. Unutmamak gerekiyor: Aksal da, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi Maliye bürokrasisinden gelmekteydi.

Rahmetli Deniz Baykal’ın gidişinin (ya da gönderilişinin), Kasım Gülek’in gidişi (ya da gönderilişi) arasındaki benzerlikler de kimsenin dikkatini çekmedi. Gülek için hazırlanan komploları, mesela bir hostesle olan ilişkisini veya “Albay Fens Mektubu”nu hatırlayanlarınız olacaktır. CHP’li memurlar, partiyi halkçı bir çizgiye çekmek isteyenleri tasfiye etmekte fevkalade yeteneklidirler!

Peki bugün CHP’de hizipçilik durur mu? Durmadı. Durmayacakta… En yakın tarihte de biliyorsunuz CHP’nin “master mind”ı Önder Sav, öte yandan Gürsel Tekin’in hizbi hala hafızalarımızda dipdiri duruyor. Yine Bolu Belediye Başkanı Özcan’ın durumu da böyle. Evet, CHP, Parti Meclisi listelerinde birbirlerinin ve öteki “hizbin” adamlarının üstünü çizerek, en altlardan listeye girebilen iki hizip başı olarak CHP hizip tarihinde yerlerini aldılar… Muharrem İnce’nin başını yiyerek onu merkez sola çeken girişimleri de bu şekilde okuyabiliriz…

Bakalım, CHP’de daha ne hizipler göreceğiz. Hüsmen Aga’nın dediği gibi: “A be, bu Gülek’in, Baykal’ın tasfiyesinde de büüleydi, a be kim çikariye bu iddiaları büüle?” diyecek kişileri görebilecek miyiz?

Kalın sağlıcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kilidi Açmak
Chp’nin Psikopatolojisi
Ben Olsam Ne Yaparım
Chp, Gerçekten ‘demokrat’ Mıdır?
Sorumluluğa Davet
Bir Çatışma Zemini Olarak Kültür
Siyasetin Kilidini Açmak
Chp: Eski Hamam, Eski Tas, Eski Nalın, Eski Tarz…
Huzuru Batıda Aramayın!
Aynaya Bakmak

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Bu "X’tir Git" Diyesi de Gelir
Milletlerin Ruhunu Taklit Öldürür
Neyimizi Kaybettik
Sinema Kültürel Meselemiz Haline Ne Zaman Gelecek?
Yarın Bekleyebilir Şiir Kitabı Üzerine
Türk Sinemasının Ezberini Bozan Yönetmen
Seviye
Dikkat Bu Bir Siyasi Yazıdır!
Aldatmanın Cezası Nasıl Kesilir?
The Man Who Wasn’t There 2001 (Orada Olmayan Adam)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Geldim [Şiir]
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Sakin Bir Acı [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.