..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




24 Kasım 2017
Köpeğin Adı Badi - 70  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Gazetede ayrıca T.K adlı caninin birkaç fotoğrafı da yer almış. Adamın suratına bakıldığında bende; gaddar, manyak bir insan izlenimi uyandırıyor. Ancak insanların suratlarına bakarak onların bir suçlu hele bir katil olduğuna karar vermek doğru mudur?


:IEF:
     Birkaç gün sonraki gazetede okuduğum bir habere hem sevindim hem de şaşırdım ve suçsuz bir insanı düşüncemde de olsa suçlamaktan dolayı vicdan azabi çektim. Haber ilk sayfanın tamamını kaplamış. Şöyle:
     “MÜJDE! KÜÇÜK CAN'IN KATİLİ YAKALANDI
     Güvenlik güçlerinin yoğun çalışması sonucunda altı kişiyi katleden seri katil T.K'nın yakalandığı emniyet müdürünün gerçekleştirdiği basın toplantısında açıklandı. Yapılan bir ihbarı değerlendiren güvenlik güçleri beyaz renkli Murat 131 marka bir otomobili ve sürücüsünü üç gün takip etmiş. Takip edildiğini fark eden zanlı kaçmaya kalkınca güvenlik güçleriyle aralarında bir kovalamaca başlamış. Güvenlik güçleri, diğer ekipleri de haberdar edip aracın önünü kestirince zanlı, hiç direnmeden teslim olmuş. İlk sorgusunda otomobili çaldığı için kaçtığını söylemiş, fakat otomobilin içinde yapılan aramada piknik alanından kaçırılarak katledilen küçük Can'a ait gazetelerde çıkan haberlerden kesilmiş çok sayıda küpürler ve fotoğraflar bulunmuş. Zanlı daha sonraki sorgularında küçük Can'ı öldürdüğünü itiraf etmişse de diğer beş cinayet ile ilgisinin bulunmadığını; küçük Can'ı ailesinden fidye istemek için kaçırdığını, daha sonra yakalanmaktan korktuğunu, öldürmese çocuğun kendini teşhis edebileceği ihtimalini düşünerek bu cinayeti işlediğini söylemiştir.
     Basın mensuplarının soruları üzerine Emniyet Müdürü “Zanlının kentimizin başına musallat olan seri katil olma ihtimali çok fazla gibi görünse de bu konuda kesin bir yargıda bulunamıyoruz. Daha önceki bir cinayette bir tanık beyaz bir otomobil gördüğünü söylemişti, zanlının otomobili de beyaz renkli. Ayrıca zanlının kaldığı evde yapılan aramada çeşitli kesici aletler ve çok sayıda ilaç da bulunmuştur. Seri katil kurbanlarını uyutup kesici bir aletle öldürüyor. Burası da seri katilin yöntemiyle uyuşuyor. Ama gene de küçük Can'ı katleden kişi kesinlikle seri katildir, demek için çok erken. Zanlı, küçük Can'ı öldürdüyse -ki bunu itiraf etmiştir- diğer beş cinayetin faili de odur, düşüncesi akla geliyorsa da bu karara varmak için bence daha çok erken.” demiştir ve ilerleyen günlerde basına daha detaylı açıklama yapılacağını sözlerine eklemiştir.”
     Gazetede ayrıca T.K adlı caninin birkaç fotoğrafı da yer almış. Adamın suratına bakıldığında bende; gaddar, manyak bir insan izlenimi uyandırıyor. Ancak insanların suratlarına bakarak onların bir suçlu hele bir katil olduğuna karar vermek doğru mudur? Eldeki deliller küçük Can'ın katili olarak bu adamı işaret ediyor, zaten diğer cinayetleri kabul etmese de küçük Can'ı öldürdüğünü itiraf da etmiş. Öteki cinayetleri de belki daha sonra kabul edecektir.
     Gazetedeki fotoğraflara biraz daha bakınca bu adamı o gün piknik yerinde gördüğümü hatırladım. Evet, evet bu o, piknik yerinde park etmiş otomobillerin arasında dolaşan adamdı. Yanında kimse yoktu, her otomobili uzun uzadıya inceliyordu. Can'ın annesi oğlunun bulunması için feryat ederken de kadının etrafında toplanan kalabalığın arasında da görmüştüm. Ertesi gün emniyet ekipleri olay yeri incelemesi yaparken de oradaydı. Ben nasıl oldu da fotoğrafı görür görmez hatırlamadım? Adamın yüzü öyle unutulacak gibi değil ki... Avurtları çökük, asimetrik bir suratta diğer uzuvlara göre orantısız bir büyüklüğe sahip gözler, sivri bir burun ve basık bir çene...
     Beni vicdanen rahatsız eden, adını hiç açıklamamış olsam da başka birinin katil olduğunu düşünmüş olmamdır. Oysa gerçek bambaşkaymış. Bu düşüncemden utanıyorum. Neyse ki hiç kimseye bu düşüncemi açmadım. Bu da bir teselli bence...
     Yalnız burada aklımı karıştıran bazı bilgiler var: Katil, o gün neredeyse hemen hemen herkes dağılıp evine gidinceye kadar piknik alanındaydı. Ne zaman küçük Can'ı kaçırdı da bir yere bırakıp hemencecik tekrar buraya döndü? Yakın bir yerde mi oturuyordu da bu kadar çabuk işini bitirebildi? Halbuki bu adamın yersiz yurtsuz biri olma ihtimali daha yüksek. Neyse, bu ayrıntıları güvenlik güçleri çözecek, belki de çözmüştür de o nedenle adamı katil olarak açıklamıştır!
● ● ●
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 1. bölüm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm)

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum
Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6
Mağaranın Kamburu
Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu
Bir Anı Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı?
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.