Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Mutlulugun Din oldugunu varsayalim. Fark etmez. Ilahi dinlerden birine ada kendini. Dindar yasamaya calis. Kendini kotuluklerden, kotu bireyler gibi olmaktan uzak tut. Cevren ve yasadigin toplum buna musaade ediyor mu? Adalet dedigin kavram gercekten var mi? Yasadigin toplumda sen iyi oldukca karsiligi yine iyi olacak mi? Sen kendinden odun verdikce, el pence divan durdukca digerleri guclenmeyecek mi? Elde ettikleri guc sayesinde seni ezip gecmeyecekler mi? Saf lan bu deyip senden yararlanmayacaklar mi? Yararlanirlar, yararlandilar... O yuzden mantiken su dunyada ve su zamanda mutluluk esittir din diyemiyorum ne yazik ki... Iyileri cok "seviyorlar" cunku. Mutlulugun Guc oldugunu varsayalim. Iyi bir mevkide oldugunu dusun. Istersen devlet, istersen sirket yonet. Istersen Kocovali ol Cukur'u yonet... Guc beraberinde mutlulugu getirir mi? Getirmez. Yonetme kabiliyetin ve zekan olmadigi anda yavastan ustune gelir, gucunu kaybettiginde de yerler adami. Kaldi ki birak mutlu olmayi, mutsuzlulugun anahtaridir guclu olmak. Cunku kucuklugumuzden beri liderlik, basari, hirs, daha ve en gibi terimlerle egitilen bireyleriz. Basarili ve "daha" biri gorduk mu yediremez, indiririz. Bu yuzdendir ki bak dunya devletleri liderlerine. Birkac ulke lideri haric digerleri siradan adamlardir. Iki satir yabanci dil konusamazlar. Sebebi fazla guclu ve basariliya tahammulumuz yoktur. Secmeyiz, yukseltmeyiz ama bunu da itiraf edemez o yuzden abi o da esini aldatiyor falan der cikariz isin icinden. Demek ki mutluluk guclu olunca da elde edilemiyormus. Mutlulugun Ask oldugunu varsayalim. (Zararli mesrubat ve duman sahipleri burada yenilerini hazir tutabilir ya da tazeleyebilirler, konu biraz derinlesecek cunku.) Gecenlerde televizyonda gordum. Dayinin biri yetmis yaslarinda elli seneden beri ayni hatunu bekliyor. Bir sekilde sevmis, etmis ama olmamis. Hatunun evlendigini, coluk cocuk sahibi oldugunu biliyor ama yine de bekliyor. Dayi sen hayirdir diye sorduklarinda da benimkisi boyle bir ask diyor. Dayi buyuk bir alkis ve beraberinde takdir aliyor gonullerde. Aliyor ama kimine gore de aciniyor. Enayilik bu deniyor. Gun sonunda dayi hala bir umut deyip bekliyor, bunlari bilmeyen teyze esiyle siradan bir yasam suruyor, coluk cocuk da kendi halinde yuvarlanip gidiyor. Dolayisiyla sahsen burada huzun seziyorum, mutluluk yok... Mutsuzlugun hasi, belki. Farkli bir hikayeye bakalim. Sayi da vermeyelim ki hem ayip olmasin hem de nazar degmesin. Cok fazla hatunla beraber olan birini dusunelim. Yedirsin, icirsin, mutlu etsin. Hepsiyle olmaktan mutlu olsun. Kimiyle anlasarak, kimiyle anlasamayarak ayrilsin ama yasasin bu hayati. Her biriyle ask yasasin. Bu mudur mutluluk? Yeni birileri mi? Eger oyleyse gun sonunda o arkadas da eskiyecek ama. Ondan da yenileri ilgi cekecek ve sarkida da dedigi gibi unutulup gidecek ,kaldiracaklar rafa... Demek ki mutluluk yenileriyle olmuyor. Cunku yeninin hep yenisi cikiyor. Telefonumdan biliyorum bir kere. Gunumuze gelelim. Cabuk etkilenip, cok sevip ve de erken ayrildiklarimiza bakalim. Taniyorsun birini. Bazen raki sofrasinda, bazen de kahve ortaminda. Bahsediyorsun kendinden. Anlatiyor kendini. Davet ediyorsun. Belki biraz daha rakiya, belki de aksam kahvesine... Basliyorsun iliskiye. Ilerliyor. Begenmedigin bir yonu cikiyor, bir mesajla cekip gidiyorsun. Niye gitmeyesin ki? Kimse kimseyi cekmek zorunda degil. Gelecegi yoktur, umursamazligi can sikmistir, artik sevmemissindir veya baska biri ilgini cekmeye baslamistir. Kizamazsin. Kalptir bu, sever baskasini... Fakat sen baskasini severken de bu sefer o seni begenmemistir, tavirlari hosuna gitmemistir, cekmistir mesaji, devam etmistir hayatina... Sosyal medyalardan engeller, herkesin gorecegi ama onun goremeyecegi ince ayarlar, yasama karsi pozitif mesajlar ve profilde ben cok mutluyum gulumsemesi alip basini gitmistir. Demek ki erken tuketme de mutlulugu getirmiyor. (Cigerleri ve karacigeri erken tukenen dostlara da selam olsun ama fazla icmeyin lutfen yazi bitiyor cunku) Zaman geciyor. Bazen dini baz alip dogru insan olmaya calisiyoruz, bazen guc elimize geciyor, adaletli kullanmaya calisiyoruz ve bazen asik olup elimizden geldigi kadar mucadele ediyoruz. Gun sonunda yetmiyor. Yolunda olsa da yetmiyor, olmayinca savassan da yetmiyor... Cunku mutluluk zaman gibi. Gecip gidiyor. Bir bakis, tatli bir gulus... Kimsenin yapamaz dedigi projeyi bitirme... Bir kitabi okurken gecmisini hatirlama... Cok zor bir sinavdan yuz alma... Ya da cok uzaktaki bir dosttan gelen bir telefon... Demem o ki "Mutluluk" bir kisi, fotograf, yazi, dusunce, felsefe degil bence... Sadece bir an. Kelebek gibi... Kisa ama kalici olmayan. O anin tadini cikarin. Daha sonra bitince de uzulmeyin. Olmasi gereken o.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Alp Şahin, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |