..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, seçmek ve gizlemek sanatýdýr. -Chateaubriand
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Seval Deniz Karahaliloðlu




30 Haziran 2007
Helios : Güneþe Adanan Sokak Tiyatrosu  
Helios güneþin doðuþunu, batýþýný ve bu süre içinde geçen olaylarý anlatýr.

Seval Deniz Karahaliloðlu


Efsaneye göre, baþlangýçta güneþ kaostan yaratýlmýþ olan bir yumurtadan doðar. Bu yumurtadan çýkan Helios bütün parlaklýðý ile gökyüzünde yükselir, bütün bir günü gökyüzünde geçirdikten sonra tekrar yumurtasýna geri dönerek batar. Helios doðuþ ve batýþ arasýndaki bir günlük süreci efsanelerde geçen ritüeller yardýmýyla anlatýr. Güneþin batýþý da doðuþu gibi görkemli olur, bir anda gökyüzünde patlayan havai fiþekler karanlýðý ýþýða boðar, gecenin içinde saklanan sýrlarý açýða çýkarýr.


:BAIB:
Helios : Güneþe Adanan Sokak Tiyatrosu

Seval Deniz Karahaliloðlu

“Dondum. O kýþ Varþova’da inanýlmaz bir soðuk vardý. Üstelik karanlýk, kapalý bir hava. Tek kelimeyle korkunçtu. Ben güneþ adamýyým. Güneþi görmezsem ve sýcaklýðýný hissetmezsem yaþayamam. Ýþte Helios, Varþova’da güneþe duyduðum özlemle ortaya çýktý” Sylvestre Jamet ile sohbet ederken, bu sevimli, cana yakýn, sýcak kanlý adamýn hakikaten de güneþten uzak yaþamasý imkansýz diye düþünmekten insan kendini alamýyor. Üstelik konu güneþ tanrýsý Helios’a bir güzelleme olursa. “Helios - Bin Güneþin Destaný” isimli çaðdaþ sirk ve sokak tiyatrosu gösterisinin sanat yönetmeni ve yaratýcýsý Sylvestre Jamet ile tam da onun istediði gibi güneþli bir günde, Ýzmir Fransýz Kültür Merkezi’nin bahçesinde söyleþiyoruz. Malabar Gösteri ve Dans Topluluðu, Türkiye turnesini bu yýl 21. si yapýlan Uluslararasý Ýzmir Festivali kapsamýnda sergiledikleri sýra dýþý bir dans ve müzik gösterisi ile tamamladý. Gösteriden önce, Sylvestre Jamet ile bu masalsý sokak tiyatrosunu konuþtuk. Konuþmaya Helios ile baþlýyoruz. Kimdir bu Helios? Bu fikir Jamet’in aklýna nasýl düþmüþtür? Mitolojik efsanelerden günümüz bilimkurgu masalýna dönüþen Helios’un hikayesini yaratýcýsýndan dinliyoruz.

SDK - Helios’u kaleme alýrken nelerden esinlediniz?
Sylvestre Jamet – Dediðim gibi Varþova’nýn kapalý, insaný depresyona sokan karanlýk havasý beni çok bunalttý. Ben güneþsiz yapamam. Paris’e döner dönmez ilk iþ olarak, güneþi anlatan ve güneþi kutsayan çok özel bir oyun yazmaya baþladým. Ýlk önce eski Mýsýr uygarlýklarýnýn efsanelerine baktým. Eski Mýsýr uygarlýðýnda güneþin çok büyük bir önemi var. Eski Mýsýr’da güneþ bir tanrý olarak görülür ve güneþe taparlardý. Eðer eski Mýsýr kültürünü araþtýrýrsanýz güneþle ilgili çok sayýda efsane bulabilirsiniz. Bu efsanelerden biri olan Helios, güneþin doðuþunu, batýþýný ve bu süre içinde geçen olaylarý anlatýr.

SDK – Bunu sadece eski Mýsýr efsanesi olarak tanýmlamak ne kadar doðru olabilir? Hazýrladýðýnýz sokak tiyatrosu çok zengin bir içeriðe sahip. Ýþin içine danslar, müzik ve akrobasi de giriyor.
Sylvestre – Evet o yüzden bu saydýklarýnýzýn hepsini kucaklayan bir çalýþma olmasý gerekiyordu. Bu nedenle, Helios’u yazarken onu sadece bir eski Mýsýr efsanesi olarak düþünmedim. Yani, Helios bire bir eski Mýsýr söylencelerini anlatmýyor. Helios modern bir öyküdür. Ben Helios’u aldým, onu bütün zamanlara uyarladým. Helios’dan esinlenerek, oturdum yepyeni bir þey yarattým. Yazdýðým öykü, ayný zamanda geleceði ait bir bilim kurgu öyküsü olmalýydý. Öte yandan, Mýsýr kültüründen etkilendiðim detaylarý kostümlere ve renk kullanýmýna yansýttým. Mesela, güneþi ve ýþýðý sembolize eden altýn sarýsý rengini akrobatlarýn makyajlarýnda ve kostümlerinde kullandým. Kostümleri tasarlarken, antik Mýsýr uygarlýðýndan esinlendik. Diðer taraftan müzik tamamen bilim kurgu tarzýnda bestelendi. Biz hikayeyi tablolar halinde anlatmak yoluna gittik. Yani her bir bölüm, ayrý bir resme karþýlýk geliyor.

SDK – Gösterinin bir de akrobasi boyutu var öyle deðil mi?
Sylvestre Jamet – Güneþ burada ayný zamanda bir akrobattýr. Buna ek olarak, Helios’u kutsamaya gelen ve onun hikayesini anlatacak olan 24 metre yüksekliðindeki metalden yapýlmýþ olan peygamberdevesinden de bahsetmeliyiz. Peygamberdevesi büyük metal kýskaçlarýný açarken etrafýna ýþýk saçar. Gösteri bu görkemli peygamberdevesinin yollarda bir kortej eþliðinde yürümesiyle baþlar. Peygamberdevesinin çevresinde büyük sýrýklar üzerinde yürüyen, atlayan, zýplayan altýn ve gümüþe bulanmýþ akrobatlar güneþin doðuþunu kutlar. Mitolojideki Ýkarus’u bilirsiniz, güneþe aþýk olmuþtur ve bu aþk Ýkarus’u öldürür. Güneþe yaklaþtýkça kanatlarý ýsýnýr sonunda yanar ve Ýkarus ölür. Akrobatlar da burada Ýkraus gibi güneþe olan aþklarýný sýrýklar üzerinde zýplayarak, atlayarak, dans ederek, törensel bir biçimde ayinsel bir dille ifade ederler. Bu danslarýn hepsi ayrý bir resmi anlatýr. Yalnýz burada bir fark var. Bu gösteride ölüm yok. Akrobatlar Ýkarus gibi ölmüyorlar.

SDK – Eski Mýsýr uygarlýðýna dönersek. Helios efsanesi için neler söyleniyor?
Sylvestre Jamet – Efsaneye göre, baþlangýçta güneþ kaostan yaratýlmýþ olan bir yumurtadan doðar. Bu yumurtadan çýkan Helios bütün parlaklýðý ile gökyüzünde yükselir, bütün bir günü gökyüzünde geçirdikten sonra tekrar yumurtasýna geri dönerek batar. Helios doðuþ ve batýþ arasýndaki bir günlük süreci efsanelerde geçen ritüeller yardýmýyla anlatýr. Güneþin batýþý da doðuþu gibi görkemli olur, bir anda gökyüzünde patlayan havai fiþekler karanlýðý ýþýða boðar, gecenin içinde saklanan sýrlarý açýða çýkarýr. Kortejin yürüyüþ bölümü peygamber böceðinin bu öyküyü halka anlatmak için geldiði kýsýmdýr. Sonra, akrobatlar sahneye çýkarlar ve Helios’un doðumunu büyük bir sevinçle, neþeyle kutlarlar. Bu arada sahnenin bir kenarýnda Helios’un bir yumurtadan nasýl dünyaya geldiðini görürüz. Daha sonra akrobatlar bir günün hikayesini hem sahnede, hem de sahneden inerek halkýn içinde müzik eþliðinde danslarla hikaye ederler. Bunu Helios’un tekrar doðduðu yumurtaya geri dönüþü takip eder ve havai fiþek gösterisiyle sokak tiyatrosu son bulur.

SDK – Neden bu gösteride sýrýklar üzerinde yürüyen akrobatlarý kullandýnýz?
Sylvestre Jamet – Bu adý üzerinde bir sokak tiyatrosu. Gösteriyi herkesin izleyebilmesini istiyoruz ve bir yükseltiye ihtiyacýmýz var. Kullanýlan sýrýklar, akrobatlarý hem sýra dýþý bir masal kahramaný haline getiriyor hem de hikayenin bütün kalabalýk tarafýndan izlenebilmesini saðlýyor. Sahnede ne olup bittiðini herkesin görebilmesi için akrobatlar sýrýklarýn üzerinde yürüyor ve dans ediyorlar.

SDK – Býraktýklarý büyüleyici etki bir yana, akrobatlarýn sýrýklar üzerinde hoplaya zýplaya yürümeleri tehlikeli deðil mi? O kadar kalabalýk, bir sürü insan içinde zor olmuyor mu?
Sylvestre Jamet – Tabii ki çok tehlikeli. Akrobatlar da bunu bildikleri için çok dikkatli davranýyorlar. Özellikle kalabalýðýn içine dalýp halkla çok yakýnlaþtýklarý zamanlarda, tehlikeli olabiliyor ama bu da gösteriyi hem akrobatlar hem de halk açýsýndan heyecanlý ve gizemli yapýyor. Yani, bu da gösterinin bir parçasý.

SDK – Peki izleyicilerin tepkisi nasýl?
Sylvestre Jamet – Tek kelimeyle bayýlýyorlar. Özellikle çocuklar. Hayretten aðýzlarý bir karýþ açýk izliyorlar. Halk 24 metrelik Peygamberdevesinin ve akrobatlarýn fotoðrafýný çekmek, akrobatlara dokunmak, el sýkýþmak için birbirlerini eziyorlar. Halkýn çok eðlendiðini rahatlýkla anlayabiliyorsunuz. Onlar için unutulmaz bir deneyim oluyor. Bizim de istediðimiz bu zaten.

SDK – Gösteriyi Ýzmir’den önce nerelerde sahnelediniz?
Sylvestre Jamet – Daha önce Ankara ve Eskiþehir’de gösteri yaptýk. Bu Ýzmir’de üçüncü gösterimiz olacak. Hatta Eskiþehir’de yaðmur yaðdý ama Eskiþehir belediyesinin büyük yardýmlarýný gördük. Yaðmura karþý branda gerdiler ve biz gösterimizi yapabildik.

SDK – Her türlü hava koþulunda gösteriyi sahneleyebiliyor musunuz?
Sylvestre Jamet – Tabii ki gösteriyi orijinal halinde sunabilmek için havanýn rüzgarsýz ver açýk olmasý lazým. Çünkü yaðmur yerleri kayganlaþtýracaðý için sýrýklar üzerinde hareket etmek akrobatlar için tehlikeli olabilir. Nihayetinde bu bir sokak gösterisi.

SDK – Son olarak, Helios’u sadece Varþova’da çok soðuk bir kýþ geçirdiðiniz için güneþe bir methiye olarak mý kaleme aldýnýz?
Sylvestre Jamet – Tabii ki hayýr. Ben insanlarýn Helios’u görünce büyülenmelerini, yaþadýklarý zamaný unutmalarýný ve modern kentlerde yaþamýn getirdiði gündelik sýkýntýlardan bir an kurtulup düþlere dalmalarýný istiyorum. Ben Helios’u insanlara hayaller kurdurmak için yazdým.









Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter
Yaðmur Yaðýyor, Seller Akýyor, Kral Übü Camdan Bakýyor
Rüzgara Býrakýlan Þiirler: "Ýpek Yarasý" ve Ahmet Günbaþ
Yazýyla, Resimle ve Fotoðrafla Geçen 60 Yýl: Fikret Otyam
Caz Fotoðraflarýna Aþýk Bir Usta : Aykut Uslutekin
Mustafa Kemal'in Latif'i
Ruhi Su Ýle Birlikte 40 Yýl : Sýdýka Su

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Ýlhan Berk"in Þiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüðü Ýlkesi'
Tanrýlarýn Takýlarý
Ruhi Su"nun Ýzinde : Köy Enstitüleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.