• İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) |
81
|
|
|
|
Televizyonlarda ki bilgi yarışmalarını seyrediyorum bazı bazı. İlkokul düzeyinde ki sorularda yarışmacı arkadaşların takılıp kalmasına ya da yanlış cevap vermesine çok bozuluyorum. İçimden yüzlerin karşı ''Bunu da bilemiyorsan bu yarışmaya niye katılıyorsun evladım.'' deyip, sinir olduğumla kalıyorum... |
|
82
|
|
|
|
Hasırı bir yerlere sermeden önce bir güzel süpürün temizleyin. Süpürüp temizlerken de hasıra haşin ve sert davranmayın... Hatta hasıra güzel sözler söyleyin moral vermek için. ’’Canım hasır cicim hasır sen de ne hasırmışsın.’’ gibi... Her ne kadar hasır bunu anlayacak kapasitede olmasa da, yine de sağı solu belli olmaz... Eeee hasır içinde kolay değil, bir dolu pisliği altına alacak, hem de her tarafı kirlenecek... |
|
83
|
|
|
|
Üç Nasreddin Hoca fıkrası. |
|
84
|
|
|
|
Üç komik deli fıkrası var |
|
85
|
|
|
|
Kişinin zaman içerisinde daha da içine girdiği düzen bazen ciddi bir üslupla bazen de mizahi bir tavırla anlatılır.İçimizdeki çocuğu kaybetmemek adına biraz da gelecekten bir mektup tadında yazdığım denemem. |
|
86
|
|
|
|
Ciddi bir ilişki istiyorsanız, önce ciddi olup da sonra bir takım sululuklar yapamazsınız. İlişki ciddi ciddi gidiyorsa, siz ciddi, hanımefendi ciddi... Sonrasında nikahta keramet, evlilikte selamet vardır deyip de hayatlarınızı da birleştirirseniz, dünyaya çok ciddi de evlatlar getireceğiniz gibi, tersi de olabilir, gayet sulu ve de şaklaban yavrularınız da doğabilir, benden söylemesi... |
|
87
|
|
|
|
Genellikle beyaz renkli ve merinos cinsi koyunlar daha seri ve daha güzel sayılıyormuş, daha çabuk uykuya daldırıyormuş, ben de birilerinin yalancısıyım... Kahverengi ve siyah renkli koyunları da sayabilirsiniz bir sakıncası yok. Koyunları sayarken araya büyük baş hayvanların cinsinden bazıları da girerse, saymaya devam edin, nasılsa ikisi de çift tırnaklı ve de eti budu yeniyor... |
|
88
|
|
|
|
Kırmızı Çizgileri çizerken sağ elle ya da sol elle çizmek arasında derin farklar vardır. Yapılan istatistikler ve de İsviçreli Bilim Adamlarının uzun yıllar yaptığı tespitlere göre sol elle kırmızı çizgi çizenler, sağ elle kırmızı çizgi çizenlere nazaran daha az yaşıyorlarmış. Ben de İsviçreli Bilim Adamlarının yalancısıyım. Alem bu İsviçreli Bilim Adamları yahu! Hem de ne alem... Bilmedikleri, araştırmadıkları bir şey yok... Yine bir başka araştırmada tabi hemen anladınız bu araştırmada da İsviçreli Bilim Adamları ön planda, kırmızı çizgileri çok uzun çizdiğiniz zaman bilek ve göz de yoruluyormuş. Yanmışız bu İsviçreli Bilim Adamları olmasa...
|
|
89
|
|
|
|
Bir de kulağımıza gelen duyumlara göre Trampa Dayı Japonya’dan acil koduyla Japon Yapıştırıcı istemiş. Hayır gider ayak ne yapacak ki acaba Japon Yapıştırıcıları? Trampa Dayının yandaşları beyaz sarayda tantana çıkartmışlar biraz. Dört tane vatandaş mortingen olmuş. Üzüldük tabi Trampa Dayı adına, desem yalan olur...
|
|
90
|
|
|
|
Yaz geceleri ormanlık bir yerdeyseniz hele de o ormanın sessizliği çıtların çıkmadığı, çıkmak için hiç çaba harcamadığı bir yer olsa da, tabiatta ki hayvan dostlarımızın bir çoğunun çıtı bilmedikleri, hiç tanımadıkları gün gibi aşikar olduğundan, zaman zaman sesleri ile çıtı kaile almazlar. Ha çıt da onlara fazla bozulmaz zaten... |
|
91
|
|
|
|
Eminim, sizin de sinir olduğunuz tipler vardır. |
|
92
|
|
|
|
Her yattığınızda rüya göremeyebilirsiniz... Ismarlama da rüya görülmez ki... Geçenlerde bir yerlerde görmüştüm rüya makinesi mi ne varmış, ondan mı alsak acaba? Kimi insan görür rüya zaman zaman, kimi de çok nadir rüya görür, renkli sinemaskop. İnsanların aklında uzun kalmasına rağmen, bilim adamları rüyaların bir iki saniyelik olaylar olduğunu söylerler... |
|
93
|
|
|
|
Daha mı beyazlaşmasın saçımız sakalımız? Bugüne bugün, dede adayıyız. Çok genç yaşta olup da dede olan arkadaşlarım, meslektaşlarım var benim, saçları da simsiyah, dede demeye bin şahit ister. Dede dedin mi saçı sakalı beyaz olacak, elinde baston olmasa da... Dedeler Kitabının dördüncü cildinin sekizinci sayfasında madde dokuzun a fıkrasının be bendinde yazar. Yok ya inanmayın, salladım gitti işte..
|
|
94
|
|
|
|
Ne denir?O, arkasında bir "hoş sada" bırakıp gitmiş.Gerisi Tanrı ile Onun arasında! |
|
95
|
|
|
|
Gelelim terlik fırlatma tekniklerine. Anneler mutlaka bir köşeye ayırırlar fırlatılacak terliklerini. Her terlikte bebelere fırlatılmaz. Fırlatılan terliğin hızı saatte kırk kilometrenin altında, doksan kilometrenin de üstünde kesinlikle olmamalıdır. Kırk kilometrenin altında oldu mu hedefe ulaşması, üstünde olduğu zamanda yaralaması ihtimal dahilindedir... |
|
96
|
|
|
|
Gazetede ki haber başlığı ve haber aynen şöyle. ''Bunu 2957'ye kadar açmayın.'' Devam ediyor altında ki açıklamalar. ''ABD'de ki Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde ki bir kazı çalışması sırasında 1957'de gömülen bir zaman kapsülü bulundu. İçerisinde dışarıdan bakıldığında görülecek şekilde 2957'ye kadar açmayın notu taşıyan ve bin yıl boyunca içindeki materyalleri koruyacak şekilde tasarlanan kapsülle ilgili yetkililer enstitü arşivini taradı. Taramalar sonucunda profesörlerin kavanozu doldurdukları ve gömdükleri anlara dair görüntüler, profesörler tarafından geleceğe hitaben yazılmış bir mektup bulundu. Enstitü yönetimi kapsülü gömen MIT profesörlerinin isteğini yerine getirmeye ve kapsülün 2957'ye kadar açılmamasına karar verdi.'' BASINDAN/Sabah Gazetesi Dış Haberler |
|
97
|
|
|
|
Bir lokantanın camına yazmışlar''Ramazana özel oruç bozmayan döner''Vaav ne o yoksa dinde reform oldu da bizim mi haberimiz yok? Yine cam da bir yazı ''Prestejin 2 oyunları geldi'' Herhalde pleysteyşın diyecekti dili sürçmüş. Arkadaşın biri sevgilisine yazmış ''Bu diyarlardan gidersem tek sebebi sensin'' altında el cevap''Hastir git''. Kısa ve öz başka bir ihtar ''Park etmeyin lastik güm''...
|
|
98
|
|
|
|
Sadece arabada mı oluyor gaz vermek? Toplumun hemen hemen her kesiminde her yerde rastlayabilirsiniz gaz verme olayına... Devlet Dairelerinde amirden, alt kademede ki memura... Askerde bile pohpohladınız mı erleri eğitimde ‘'Hadi koçum, aslansın sen, kaplansın, yiğitsin.'' Dediniz mi eğitim yaptırırken daha bir başka hareket ediyor erler, onbaşılar... ‘'Ayağınızı şöyle bir Türk gibi vurun yürürken de yer gök titresin be aslanlarım.'' Bundan güzel gaz mı var? Ama gaz da vermesen asker bizim askerimiz Allah var canı gönülden yapıyorlar askerliklerini hepsini Allah ailelerine ve milletimize bağışlasın...
|
|
99
|
|
|
|
Sanırım bu laf İstanbul'un fethinden, yani 1453'den sonra ki zamanlarda İstanbul'da ve Üsküdar'ı da bilen bir atamız tarafından literatüre kazandırılmıştır... Tamam anladık bir atamız atı almış, sonra da Üsküdar semtine kadar sürmüş hatta, daha da ileri gitmiş gibi görünüyor o tarihte de acaba arkasından kimler baka kalmış ya da bu atı alıp da Üsküdar'ı geçen vatandaş birini filan mı dolandırmış, neyse bu konu biraz karanlık, şimdi durup dururken kimseleri suçlamayalım yok yere... |
|
100
|
|
|
|
Bu cümleyi, ’’Hay ağzını öpeyim ben senin.’’ cümlesini çok sık kullanıyorsanız farkında olmadan, aman dikkat edin, hele de bayanlara kullanırken, bir de yanında kocası ya da erkek arkadaşı varken, sonra başınıza olmadık işler açılabilir, benden söylemesi... Adam alıngandır, siz espri yaptım sanırsınız, ama göz morarır birden... |
|