• İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! |
181
|
|
|
|
Üst düzey yetkiyle donatılmış Kurul, Meclis, Heyet'ler; Ulus adına karar verirken yüz kez düşünmeli.
|
|
182
|
|
|
|
İnsanın insana yaptığı kötülüğü eminim ki başka hiçbir çanlı bir birine yapmaz. Adına ideolojik savaş deyin, ekonomik savaş deyin ne derseniz deyin; İnsan canına kıymanın bin bir yolunu icat etmiştir birileri... |
|
183
|
|
|
|
Hangi doyurgan ve buyurgan ve şişman ve hedonist fizik yenebilirdi ki bu iki çıplak ruhçul bedeni.!?
Bu iki Simyager Simurg'u hangi Ham-burg lu yahut Pagği'li Şanzelist Şövalye yenebilirdi ki!?
Söyler misiniz..!
Efendim.!?
...
|
|
184
|
|
|
|
Hangi canlının yaşamı, ölmeye yatmak üzere kurgulanmıştır? Hangi canlının DNA’ları, ille de ölüm için dizgeselleştirilmiştir? Ölüm kaçınılmazdır ama yaşama dürtüsüdür baskın olan.
|
|
185
|
|
|
|
Anlatılan fıkralar, yapılan espriler, Allah hakkında -haşa- arkadaşıymış gibi kullandıkları sokak üslubu tarzı ifadeler oldukça rahatsız edicidir. (Allah'ı ve Kur'an ayetlerini tenzih ederim.) Özellikle ahiret konusunda Kur'an dışı anlatımlar ve Allah huzurunda -haşa- Allah ile kulu arasında geçen konuşmaların ölen kişinin ağzından-mış gibi- fıkra tarzında, eğlenerek nakledilmesi insanı dehşetten ürpertmektedir. |
|
186
|
|
|
|
Materyalizm’in "bilimde şüphe esastır" kuralı, her nedense evrimcilerin kendi teorileri için geçerli değildir. Ancak evrim teorisine şüpheyle yaklaşanları gericilik, dogmatizm, bağnazlık ve bilim karşıtı olmakla itham ederler. |
|
187
|
|
|
|
Yeni eğitim sistemi hakkında, eğitim- öğretimle hiç ilgisi olmayanlar bile görüş belirttiklerine göre; bir öğretmen olarak, çöp kadarcık çocuklara giydirilen takım elbise hakkında görüş belirtmek; bana sünnet değil, farzdır farz. |
|
188
|
|
|
|
Böyle olur olmaz her şeyin önüne, arkasına dini- İslâmi gibi sözcükler getirerek; dinimizi politikaya, ekonomiye, eğitime âlet ederek dinimize zarar veriyorlar. Biz buna garşı çıkınca da, bizi din karşıtı gibi görüyorlar.
|
|
189
|
|
190
|
|
|
|
Ülkemizdeki lisanssız yazılımla mücadele |
|
191
|
|
|
|
Din konusunda alaycı esprilerle eğlenen kişi, o anda eşsiz bir güç tarafından kuşatılmış olduğunu, Allah’ın dilediği anda canını alabileceğini düşünemez. Anlattıklarıyla ve yaptıkları düzeysiz esprilerle çirkinleşen bu kimselerin arasında dindar olduğunu iddia edenler de vardır. Vicdanlarının sesine kulak vermeyen bu kişiler, Allah’ın ayetlerini -haşa- alay konusu edinerek insanları kendilerince eğlendirirler, hatta kendileri de eğlenirler. Dini eğlence konusu edinerek çirkinleşen kişi, Rabb’i huzurunda sorgulanırken, cehennemin kenarında onun uğultusunu işitirken bu esprileri yapabilecek midir?..
|
|
192
|
|
|
|
Dünya hayatı çok kısadır. İnsan imtihan mekânı olan dünyaya yalnızca doğup, büyüyüp, çoğalıp, ölmek için gelmemiştir; bunlar hayvanların da özellikleridir. İnsanın asıl amacı bunlar değildir. İnsan doğar, Allah’a kul olur, Allah’ın hoşnutluğunu kazanma çabasıyla yaşar, Kur’an ahlakını yaşamaya çalışır, iyiliği emredip kötülükten sakındırır ve Allah rızası için kendini feda eder. |
|
193
|
|
|
|
İnsan olmak ve bu şerefe nail bulunmak ne büyük bir nimettir.
Şükrü asla mümkün olmayan en büyük değerdir.
Fazilettir, payedir, şereftir, hilkattir. |
|
194
|
|
195
|
|
|
|
Orası Dikili. Belediye Başkanı genç bir adam, Osman Özgüven.
Ümüğüne çökülüp soluksuz bırakılan demokrasi güçleri için bir oksijen tüpüydü o zaman Dikili. İnsanlar yalıtılmışlık ve boğucu yalnızlık duygusunu aşmak için orada bir araya gelmeye çalışıyorlardı. Sonraki yıllarda bu etkinliklere Türk-Yunan dostluk çabaları da eklendi.
|
|
196
|
|
|
|
Böyle rüya, düşman başına. |
|
197
|
|
|
|
Bize ise Nobel Edebiyat Ödülünü reva görecekler bu senaryoyu yazdığımız için...Garanti veririm!J)(!) |
|
198
|
|
|
|
Kur’an ahlakını yaymak için yaptığınız birşey yok. Oturduğunuz yerden çayınızı/kahvenizi höpürdetiyor, kendinizce akıl vermeye kalkışıyorsunuz. Deccali fitne yeryüzüne hakim olmuş; fitnenin beynini yok etmek için mücadele edenlere bari engel olmayın. Gölge etmeyin!!! |
|
199
|
|
|
|
31 Ağustos 2010'da, TRT 1'de, 13.00 Haber Bülteni'nde "Elmanın İlk Kez Gen Haritası Çıkarıldı" başlığı altında bir haber geçildi. Ardından, çıkarılan haritaya göre, hayatta kalabilmek için elmanın da değişikliğe uğramış olduğu açıklandı. Ancak her açıdan Darwinizm propogandası kokan bu haberin devlet televizyonunda bu şekliyle yayınlanması hata olmuştur. Haberin devamındaki bir cümleden zaten yapılan araştırmanın sonucunun bilimsel bir kanıt değil yalnızca Darwinistler'in DÜŞÜNCESİ olduğu açıktır. Cümle şöyle:.. |
|
200
|
|
|
|
Ota Benga, 1904 yılında, Samuel Verner adlı evrimci bir araştırmacı tarafından Kongo'da yakalandı. Adı, kendi dilinde "dost" anlamına gelen yerli, evli ve iki çocuk babasıydı. Bir hayvan gibi zincirlendi, kafese konarak Amerika'ya götürüldü. |
|