..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilge kişi her şeye şaşan kişidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Kâmuran Esen




30 Mayıs 2014
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Çok Güzel Bir Ürya Gördüm  
Kâmuran Esen
Dün akşam bi ürya gördüm ki sevgili günlüğüm, bu seferki evlere şenlik. Her zamanki gibi korkunç değildi. Pek eğlenceliydi. İlk defa şöyle doğru düzgün bi ürya gördüm. Uyanınca da, keşke bu ürya gerçek olsa dedim, Emel Sayın gibi.


:ACGH:


Sevgili günlüğüm;

Ah benim ızgara köftem, oymalı ceviz büfem, çam fıstıklı künefem. Nasılsın, iyi min? Beni soracak olursan, aynen bildiğin gibiyim. “Ölem desem ecel yok; kalam desem, mecal yok.” hesabı; orta yerlerde geziyom. Dün akşam bi ürya gördüm ki sevgili günlüğüm, bu seferki evlere şenlik. Her zamanki gibi korkunç değildi. Pek eğlenceliydi. İlk defa şöyle doğru düzgün bi ürya gördüm. Uyanınca da, keşke bu ürya gerçek olsa dedim, Emel Sayın gibi.

Üryamda, başbakanın koruması gibi hiç yanından ayrılmayan biriymişim. Görevimin ne olduğunu bilmiyom.Tam seçemedim. Ama, başbakan nerde, ben ordayım senin anlayacağın….Bi akşam, ev ziyaretine gidiyoz başbakanla. Aycık hoşbeş ediyoz, resimle çekiniyoz. Bize, nefis baklava ikram ediyorla. Başbakan bi ısırım alıyo, ev sahibine “ Tatlının şekeri fazla olmuş. Şekeri ucuz buldunuz galiba.” diyo. Kadın ne dese beğenirsin! “ Sen ne anlarsın tatlıdan? Madem çok biliyorsun, siyaseti bırak da baklavacı dükkânı aç.” demesin mi? Helâl olsun diyom içimden. Nasıl da cesur vatandaş. Ohhhh!

Rahat durmuyo başbakan. Bu sefer de, “Sigara içen var mı bu evde? Sigara, sağlığa zararlı.” diyo. Nene lâzım! Evin delikanlısı; “ Milletin günah işleme özgürlüğü de var, sigara içme özgürlüğü de. Madem o kadar meraklısın insan sağlığına; siyaseti bırak da, tıp doktoru ol.” deyiveriyor. Açma gutuyu, söyletme kötüyü demişler. Aferin oğlum diyom içimden. Çünkü başbakan beni de çok bunaltmış. Ne yapsam suç oluyomuş. Yani nerdeyse, nefes alıp vermeme bile müdahale edecekmiş. Rüya bu ya, saçmalık dolu.

Sonra sevgili günlüğüm; evden çıkıyoz, bi manavın önüne geliyoz. Başbakan, sebzelerin fiyatlarını okuyo yüksek sesle. “Manav kardeş, sivri biber çok pahalı. Ucuza sat da vatandaşım yesin. İndir şunun fiyatını elli kuruşa.” diye emrediyo. Manav da, ellerini arkasına koyup; “Madem o kadar istiyorsun vatandaşın ucuz sebze yemesini; o halde başbakanlığı bırak da, manavlık yap.” diye garşılık veriyo. Allah Allah! Noldu bu millete? Guzu gibi vatandaş, bugün aslan kesilmiş. Ohhhh! Benim hırsımı da alıyorlar diye çok seviniyom ama hiç belli etmiyom. Bi anlarsa, rabbimi sorar alimallah.

Derken sevgili günlüğüm, manava alışverişe gelen vatandaşlardan birinin elinde muhalif bi gaste görüyo başbakan. Hışımla çekip alıyo koltuğunun altından gasteyi, yere fırlatıyo. “Niye bu gasteleri okuyorsun? Yalan haber yazıyorlar. Vatandaşımın haber alma özgürlüğüne hizmet etmiyorlar.” diye tepiniyo. Adam, yerdeki gasteyi galdırıyo yerden, başbakanın yüzüne sallayarak; “ Madem gasteleri beğenmiyorsun, siyaseti bırak; Aydın Doğan’ın yerine geç anasını satim. Gaste patronu ol.” diye garşılık veriyo.

Ordan ayrılıyoz, basın açıklaması yapan bi grubun yanından geçiyoz. Basın mensupları, muhalefet partisinin adamları, öğrenciler falan hep orda.“Bu muhalefetin ve gezicilerin yaptıklarının Kur’an’da yeri yok. Milleti alenen kışkırtıyorlar. Günah günah.” diye söyleniyo başbakan. Ordaki gruptan bi yaşlı amca çıkıveriyo başbakanın karşısına; “Madem o kadar bilgilisin sevap- günah konusunda; siyaseti bırak da Diyanet’e geç. Ya da gel, bizim camiye imam ol.” diyo. Ürya bu ya; hiçbi goruma da vatandaşa sesini çıkarmıyo. Başbakana gızan, bağıran vatandaşlara neredeyse goltuk çıkacak gorumalar. Nasıl gorumaysa! Ne tekme, ne tokat atan va. Hepsi birer guzu. Başbakan bile sus pus.

Bu sefer de aynı gruptan bi vatandaş; “Bilal- Gemicik, Bilal – Gemicik!” diye bağırıyo. Çok gızıyo başbakan. “ Bizim Bilal’in gemileri millete dert oldu. Başbakan oğlu diye gemiler almasın mı yani?” diye bağırıyo. Millet, altta galır mı? Gemileri yakmışlar artık demek ki. “O zaman oğlun TURGEV' i bıraksın, sen de siyaseti bırak.” Ro- ro seferi yap. “ diye bağrışıyorlar. Gorumalardan gene çıt yok. Şu üryanın saçmalığına bi bak hele.

Ordan ayrılıyoz, resim sergisine gidiyoz sevgili günlüğüm. Resimlere bakarken, başbakan kızarıp bozarıyo, dudakları titriyo sinirden. Şimdi patlayacak diye içimden geçirirken, başbakan beni yanıltmıyo. Bir resmi gösterip; “ Şu resme bir bakın Allah lillah aşkınıza! Bu, resim değil, ilâhi bir ucube. Üstelik üzüm var resimde; üzüm demek, şarap demek.” der demez; sergiyi gezen gençlerden biri gelip, garşısına dikiliyo başbakanın. Ellerini cebine sokup; “Madem resimden bu kadar anlıyorsun, siyaseti bırak da resim yapmaya başla. Kim bilir belki ikinci bir Van Gogh olursun. ” diyo. Bu milletle nolmuş böyle diye şaşırıyom. Ürya bu ya, işte tam o sırada Memet Amca’n birden ortaya çıkıyo. Diyo ki başbakanın gulağına: “Saklama, hırsız edersin; çok söylenme, arsız edersin.” diye bir atasözü var. Millete bağıra bağıra, hakaretler ede ede; sonunda herkesi isyan ettirdin.”… Şu cesarete bak diyom içimden.

Amanin bende bi sevinç sevgili günlüğüm bi sevinç. Milletin nihayet aklı başına geldi, baskılara dur dedi diye seviniyom. Sevinçten alkış tutarken bi uyandıysam, yataktayım. Meğer çok güzel bi ürya görmüşüm. Keşke gördüklerim ürya olmasaydı da gerçek olsaydı. Sabahtan beri, “Üryalar gerçek olsa.” şarkısını çığırıyom. Ama nerde! Bizim çilemiz daha dolmadı. Ne zaman dolacağını sadece Allah bilir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Benim Hiç Sevgilim Olmadı
Balkonlara Asılmış Biberler
Okulsuz - Öğretmensiz Bırakılan Köylerimiz
Atasözlerimiz Üzerine / Yeni Düzenleme
Fatma Nine'nin Günlüğü - 3
Bayramda Anıtkabir Ziyareti Şart Mıdır?
Mudurnu'lu Fatma Nine'nin Günlüğü / Bugün Guşlar Gibiyim
Bir Kadın Kimdir Aslında
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Paralel Bir Ürya Gördüm
Mudurnu'lu Fatma Ninenin Günlüğü / Mudurnu"da Şiir ve Türkü Gecesi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
İstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.