Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Mustafa İSLAMOĞLU tv programında "Ben Kuran Bize Yeter demedim. diyor.Peki M.Bey sizi ve sizin durumunuzdakileri dinleyen,onaylayanların hepsi KURAN BİZE YETER" diyorlar. Sizin hangi sözünüz buna sebep oldu? -Sakal Peygamber Efendimizin(sav) sünneti değil midir?Peygamber Efendimiz hevasından konuşmadığına ve (İsmet-Günahsız) olduğuna göre ve sakallı olduğuna göre sizler niçin sakalınızı iyice kısaltıyorsunuz veya kesiyorsunuz? -İnsanların rol model gördükleri ve sevdikleri kişilere benzemek istemeleri fıtrattır.Niçin Peygamberimize(sav)benzemeye çalışmıyorsunuz? -İlim sahibisiniz amenna ama dinin sahibi değilsiniz.Kul olarak,ümmet olarak dine hizmet ettiğinizi mi düşünüyorsunuz?İlminizle mütekebbir olabileceğiniz hiç aklınıza geliyor mu? -Yanlışları söylerken sağlam ve çürük elmaları aynı kefeye koymanız mantığı nedir? -Her müfessirin ayetleri farklı tercüme ve tefsir ettiği bilindiği halde ilim sahibi olmayan insanlara tefsir yerine Meal okuyun ısrarının sebebi nedir? -Ağzı olan Ehli Sünnet tarikat ehline ve şeyhlere saldırıyor.Okuyucular dikkat etsinler Ehli Sünnet diyorum.Ulema kisvesiyle konuşanlar ve yandaşları Ehli Sünnet tarikatlarda itikat ve ibadet yönünden ne gibi hatalarını bulmuşlardır veya sahih kaynaklarda bu konuda neler vardır? Ulema sınıfından ayrılıp şeyhe bağlananlara(Hacı Bayram Veli,Akşemseddin,Aziz Mahmud Hüdai vb) ne diyorsunuz? -İslam dinini,Müslümanları eleştirmek için kullandığınız kavramlar ve metotlar ne derecede İslamidir? -Tarikat ehlini eleştirirken kişilerin hataları kurumlara veya yola isnat edilebilir mi?(Misal Cüppelinin hatası Nakşibendiliği veya Mahmut Efendiyi bağlar mı?) Saygı değer okuyucu yukarıda yazdıklarım bir kişi için değil aynı bağlamda konuşan herkes için genel olarak yazılmıştır. Hakkınızı hela edin. Bilgi kirliğinin had safhada olduğu bir zamanda yaşıyoruz.Doğru bilgiye ulaşmak her şeyden zor. Eski şeyhlerin yazdıkları kitapları her kitapçıda bulmak kolaylaştı.Okumak,bilgi sahibi olmak güzel elbette ama her kitabı okumak gerekli mi? (Gençlere en başta tavsiyem şu: Bu dini kendi başınıza kitap okuyarak öğrenmeye kalkmayın. Kitap okumak insan olmanın sanki vazgeçilmez bir unsuru gibi. Oysa biz niye kitap okuyoruz? Bilgilenmenin bir vasıtası olarak kitap okuyoruz. Peki, bilgilenmenin başka vasıtası yok mu? Var.(Dç.Dr.Ebu Bekir Sifil-Facebokk sayfasından alıntı) Öncelikle şunu iyi bilmek gerekiyor.Piyasada satılan tasavvuf kitaplarının çoğu herkesin okuması için yazılmış kitaplar değildir.İsteyen okuyabilir.Sonuç:İlkokul birinci sınıf öğrencisi Hawking'in kitabından ne anlıyorsa ilim ve iman yönünden tam olmayan kişi de Tasavvuf kitaplarından o kadar anlar.Yani sıfıra sıfır elde var sıfır. İmamı Rabbani Mektubat kitabında bu yolun başı şeriattır,yolun ortasında kişiye Şeriata mugayir görünen bazı şeyler keşf olunur,Yolun sonu Şeriattır diye buyurmaktadır. Ehli Tarikat yaşadığı halleri herkes bilsin isteğiyle konuşuyor veya yazıyor.İyi de ilmi ve yaşayışı olmayan biri neyi nasıl anlasın.İmamı Rabbani'nin şatahat içeren mektupları ya şeyhine veya halifelerine yazılmıştır.Yani Özel mektuplardır.Yine İmamı Rabbani müctehidlerin fetvasıyla amel edilir velilerin şathiyatıyla amel edilmez buyurmaktadır. Aynı durum rüya içinde geçerlidir. Söylemek istediğim şu,Veli olarak bildiğimiz kişilerin rüyalarında gördükleri ve ya keşf ettikleri sadece kendileri için geçerlidir.Veli olan kişinin İstikamet üzere yaşamasına bakılır. Ebu Hureyre(ra) rivayete göre" Ben Resulullah(asv)dan iki türlü ilim öğrendim. Resulullah (asv)ın bana öğrettiği ikinci ilmi anlatsam beni tekfir eder katlime cevaz verirsiniz demektedir. Tasavvvuf/Tarikat yaşayarak öğrenilen bir ilimdir.Kitabi bilgilerle müsbet/menfi yorum yapmak en azından edebe aykırıdır. Ehli tasavvufun en önemli özelliği sükut etmeleri/Peygamber Efendimiz(sav) gibi sükutu sevmeleridir.Çok konuşan çok yanılır.Çok laf yalansız olmaz atasözlerini unutmamak gerekir. Hallacı veya İbni Arabiyi bilmek ne kadar gerekli? Bilmediğim konularda yorum yapmam. Halisane tövbe eden ve yaşayan bir kişinin Hallacı veya İbni Arabiyi okuması gerekli mi?Hayır. Kişinin bilmediği konuları okuması sadece kafasını karıştırır.Bilecek anlayacak duruma geldiğindeyse bulunduğu hal yeter ilaveten okumasına gerek kalmaz. Tasavvufi zuhurat veya keşf kişiye özel bir durumdur.Ondan başkasının bilmesi anlaması uymasını gerektirmez.Aksi olsaydı her şeyhin birebir aynı olması gerekirdi. Keramet velinin Ay halidir der bir Allah dostu.Saklar mecbur kalmadıkça ortaya dökmez. Kimseye bildirmez. Tarikat ehlinin müsbet tarikat karşıtlarının menfi konuşmalarını dinler,yazdıklarını okurken "Bilginin insanın kibirini artırabileceğini unutmamak gerekiyor. İnşallah dua edin.27/09/2018
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © MUSTAFA ESER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |