..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Zaman dostluðu güçlendirir, aþký zayýflatýr. -La Bruyere
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gerilim > Tuna M. Yaþar




15 Aðustos 2020
Reptilian 2  
Yaratýk

Tuna M. Yaþar


Akþam olmuþ düðün melodileri baþlamýþtý. Önce saz bir giriþ yaptý. Galiba ‘Ankara’nýn büklüm büklüm yollarý’ný çalýyordu. Ekrem’in tahmini doðru çýktý. Türkü doðruydu. Melodiye org aleti de eþlik etti.


:AEGI:
Uykusu vardý Ekrem’in. Uyumuþtu ama seyahatte olsa bu bir otobüs uykusuydu. Ekrem annesinin tavsiyesini kulak ardý etti. Þimdi kim giderde Þaziye teyzeyi rahatsýz eder, býrak kalsýn.” Diye söylendi.

Evin içinde sürüyle karton koliler vardý. Üç beþ tanesinin büklü yerlerini yýrttý. Uzun dik dörtgen þekiller oluþturdu. Onlarý boþ divanýn üzerine yaydý. Çantasýna yeleðini týkýþtýrdý, belli bir kabarýklýk oluþturdu. Yeterli deðildi.

Çantasýndan çýkan malzemelere göz gezdirdi. Hepsi katý ve çantanýn içinde rahatsýz edici olurlardý. Tek çare kot pantolonunu çýkarmaktý. Çýkardý, onu da çantasýnýn yerleþtirdi. Sonra divanýn yanýna geldi. Divana uzandý. Yastýk niyetine çantasýný baþýnýn altýna koydu.

Rüyasýnda bir kýzýn yanýnda bir ileri bir geri yürüyerek þarký söylediðini görüyordu. Kýz ona “Kalk, kalk, kalk.” Diye hýzlý þekilde seslendiðini duydu. Uyandý birden. Saatine baktý, saat dokuza geliyordu. Dýþarýda güneþ ve serçelerin sesi vardý. Ama dur mutfaktan týkýrtýlar geliyordu. Sonra bir kaþýðýn tavadaki hareketini duydu.

Burnuna güzel iþtah açýcý kokular geldi. Ekrem o an ne olduðunu kavradý. Evde mutfakta biri vardý. Bir kadýn olmalýydý. Üzerinin çýplak þort ve atletle olduðunu görünce hemen yerinden fýrladý.. Çantasýndan kot pantolonunu çýkarýp giydi. Ardýndan yeleðini giydi. Sonra mutfaða tedirgin adýmlarla yürüdü. Genç bir kýz gördü.

Ekrem “Günaydýn kahvaltý mý hazýrlýyorsunuz?” dedi.

Kýz “Önce adýmý söyleyeyim. Adým Filiz. Anne bize telefon açtý. Ben Þaziye’nin kýzýyým. Annen ‘benim oðlanla bir ilgileniverin’ dedi. Evi derleyip toplayacaktým. Baktým uyuyorsun. Senin az sonra uyanýp kahvaltý edeceðini düþündüðüm için evden getirdiðim hamur karýþýmýyla kaygana yaptým. Bitti zaten.”

Ekrem “Öncelikle teþekkürler. Ben Ekrem. Nazife’nin oðluyum. Buraya üniversite dersim olan bir tezi hazýrlamaya geldim.Ayrýca cesur olduðun için yine teþekkürler. Çekinmeden yardýma gelmiþsin. Kaygana hazýrsa yiyebilir miyim?”

Filiz “Tabi tabi ben þimdi evin içini temizleyeceðim. Sonra evden yorgan, yastýk, döþek getireceðim. Afiyet olsun.” Deyip hemen mutfaktan çýktý.

Ekrem hazýrlanmýþ çaydan Filiz’in getirdiði bardaða dem koydu. Sonra üzerine kaynar su döktü. Þekerini atýp çay kaþýðý ile karýþtýrdý.

Bir yudum aldý. Ýçinden “Ýþte beni kocasý kabul eden Filiz’in meziyeti. Kýz da güzel doðrusu.. Baþ örtülü ve þalvarlý. Aman tanrým kendimi tutamayacaðým, unut gitsin. Suç benim deðil kýzýn. Bekar bir kýzýn bekar bir erkekle aayný evde yalnýz olmasý bu. Karþýlýklý düþüncelerin temasa geçtiði bir ortam.” Diye geçirdi.

Ekrem korkmaya baþladý kendinden. “Tövbestaðfirullah.” Diye söylendi. Tekrar üzerine þeker serpiþtirilmiþ kayganaya yumuldu.

Yeniden düþündü. “Üniversite okuyan biriyim. Bu köyde ilk gördüðüm kýz Filiz. Çözülmesi zor bir denklem. Acaba aileler arasý gizli bir antlaþma mý var. Annem’in ‘kýz oðlaný bir görsün bakalým. Kalpleri birbirine ýsýnýrsa Ekrem’in aramasý kesindir’ veya ‘bunlar beþik kertiði. Ýkisine de söylemedik Bilmeden birbirlerini severek evlenseler neþeli olur. Evlendiklerinde beþik kertiði olduklarýný söyleriz’ þeklinde bir planý mý var acaba?”

Ekrem yine þanslýydý ki tüm bunlarý düþünüyordu. Yan odada Filiz vardý. Ve düþünceye ses vermediði için Allah’a teþekkür etti.

Ekrem kahvaltýsýný bitirince lavabo temizliði yaptý. Ellerini yýkayýp diþlerini fýrçaladý. Artýk evde kalamazdý. Köyde dedi kodu olurdu. Filiz’in bulunduðu odaya doðru yürüdü. Temizlik için teþekkür namýna bir þey söyleyecekti. Ama vazgeçti, evden çýktý.

Korkmuyordu artýk köpeklerden Köyün çeþmesinin yanýna kadar geldi. Eðilip oluktan akan sudan içti. Köydeki maðarayý görmek için daðýn eteklerinden çýkýþa geçti. Saatine baktý, henüz on olmuþtu. Aðaçlarýn içinden, kuru ot ve dikenlerden sakýnarak týrmanýyordu daðý.

Zirveye vardýðýnda biraz daha yürümesi gerekiyordu. Bu sefer týrmanýþ deðil yatay bir yürüyüþtü. Kayalýk daðýn arkasýna geçti. Uçsuz bucaksýz vahþi ormanlar, birbirini takip eden kayalýk daðlar manzarayý süslüyordu. Hemen arkasýnda ki daðý terk edip önünde ki daða yöneldi.

Maðara giriþini gördü. Yanýna ne fotoðraf makinesi, ne fener almýþtý. Artýk gördükleri ile yetinecekti. “Filiz bende akýl mý býraktý?” diye söylendi. O an maðaradan kendine doðru bir rüzgar estiðini hissetti. Bu bir anlýktý ama kulaðýnda fýsýltýlar da duydu. Halüsinasyon görmediði kesindi. Neydi þimdi bu.

Muamma dehlizine girdiðinde otuz bin yýllýk bir gizin içinde olduðunu anladý. Ekrem duvarlara baktý. Maðaranýn giriþinden uzaklaþtýkça karanlýða daha da gömülüyordu. Bir kitaptan öðrendiði rabýtayý uygulamaya baþladý.

Bilim adamlarý buranýn en az otuz bin yýl önce insan atalarýnca da kullanýldýðýný söylüyordu. Bu zaman buz devriydi. “Destur ya buz devri zamaný.” Dedi. Ve bulunduðu yerin buz devrinden kalbine, güneþ batarken ki kýzýllýkta kýrmýzý zaman nuru akýtmaya baþladý.

Muazzam bir deneyim. Bir geyiðin peþinden koþan insanlar, bilmediði bir dilin kendini etkilediði sesler,kýzarmýþ et kokularý, aðzýnda kabaca öðütülmüþ tahýl tadý. Ve Ekrem ikinci kademedeki rabýtaya geçti. Bu avcýlarýn düþünceleri ile ilgiliydi. Ekrem düþüncenin, bulunduðu ortama ýþýma yaptýðýný, düþünce ile istediði bir dönemde ki bu ýþýmayý rabýta ile kusursuz þekilde okuyabileceðini bilÝyordu.

“Destur ya otuz bin yýl önce ki insanlarýn düþünce ýþýmasý.” Dedi. Ve otuz bin yýl önceki bu maðarada ki düþünce ýþýmasýndan kalbine, çay renginde kýrmýzý nur olan ýþýmanýn kalbine aktýðýný düþünmeye baþladý.

Bu daha muazzamdý. Ýnsanlarýn birbirine þaka yapma planlarýný, kimi avcý insanlarýn kýzarmýþ eti düþündüðünü algýlýyordu. Diþilere sahip olma hýrslarýný, av esnasýnda yaralanmadan korkmalarýný, av aletleri yapma planlarýný. Biraz da beste denen þeyin olmadýðý þarkýlarla ve avcýlarýn bu tempoya kendilerinin de bilmediði uyduruk sözlerle eþlik ettiðini okuyabiliyordu.

Ekrem rabýtayý býraktý. Bu düþleri görürken rabýtayý hiç býrakmamýþtý. Sürekli düþünce ýþýmalarýný müþahede ediyordu. Rabýtadan dolayý yaþadýðý gerilimi üzerinden atmak için paketinden bir sigara çýkarýp yaktý. Her þey güzeldi. Bir þey eksikti. Bunlarý kayda almak.

Yanýnda kayýt yapacak hiç bir þey yoktu. Otuz bin yýl öncekilerin direkt kaydý zihnindeydi. Ekrem bunu da baþaracaktý. Bu kaydý da rabýta yapýp bir materyale kaydedecekti. Tek tek neolitik çaðda yaþamýþ insanlarý karþýsýna alacak, onlarý hatalarý, günahlarý ve sevaplarý ile sorguya çekecekti. Bu Ekrem için kolaydý.

Sigarasý bitiyordu. Son fýrtý içine çekip yere attý. Maðaradan çýktý. Önünde ki uzun yol ona kýsa gibi göründü. “Bu rabýtanýn esrarýndandýr.” Diye söylendi. Gerçekten kýsa bir süre sonra köyün içindeydi. “Bir baþkasý bunu yaþasa keramet der, çýkar iþin içinden” diye içinden geçirdi.

Yönünü köyün çeþmesine çevirdi. Uzaktan çeþme baþýnda iki kýzýn su doldurduðunu gördü. Ekrem ne yapacaðýný þaþýrdý. Yine de cesaretle çeþmeye doðru yürüdü.

Kýzlar dönüp baktýlar. Ekrem gelince biri “Sen Nazife teyzenin oðlusun. Az önce ablam benden evi paspaslamak için buradan su doldurmamý istedi. Benim adým Gülistan. Bu da Büþra.”

Ekrem “Memnun oldum. Beni en çok bu çeþme sevindirdi. Bedava akýyor ve insanlar para vermiyor.”

Gülistan “Öyledir. Biz sadece arada bir gelir alýrýz. Ablam da sizin su saatiniz iþlemesin diye bu yolu seçti. Malum uzun zaman köye gelmiyorsunuz. Su faturasý olursa gecikme zammý hepten katlanýr.”

Ekrem “Doðru söylüyorsun. Köy okulu hala iþler durumda deðil mi?”

Gülistan “Okul öðrenci az olduðu için kapandý. Öðrenciler ilçeye köyün minibüsü ile gidip geliyorlar. Zaten mesafe ne ki., on altý kilo metre.”

Kýzlar bidonlarýný doldurmuþlardý. Ya çekingenlikten ya benimsedikleri usturuptan Ekrem’e hiç bir þey demeden oradan ayrýldýlar. Ekrem oluða eðildi, kana kana su içti.

Filiz hala evdeydi. Ekrem evine giremezdi. Köyün bakkalýna doðru yürüdü. Bakkalýn önüne cipsler konmuþtu. Bu bakkal açýk demekti. Bakkalýn önünde eski bir masa, eski bir sandalye ve tabure vardý.

Ekrem içeride ki bakkal sahibine “Selamünaleyküm Cemil dayý.” Dedi.

Cemil “Oo yeðenim hele hoþ geldin. Ne yapýyorsun ne ediyorsun. Ailen nasýl, uzun zamandýr yoksunuz.”

Ekrem “Þehirliler böyledir, gittiler mi gelmezler ama ben geldim.”

Cemil “Ýyi ki de geldin. Yarýn düðün yemeði var. Tüm köylü davetli. Komþunuzun kýzý Filiz evleniyor.”

Þok üzerine þok. Þaþýrdý Ekrem birden. Biraz da suçladý kendini. Ekrem “Hayýrlý uðurlu olsun” dedi ekledi. “Tost yapýyor musun hala?”

Cemil “Ben o tostlarý para kazanmak için yapmýyordum, hayýr için yapýyordum. Maksadým çocuklara þehirliliði aþýlamak. Tostu her cumartesi pazar yine yapýyorum. Dur sana da yapayým.”

Ekrem “Teþekkürler, tost çayla iyi gider. Bakýyorum çayýn yok.Alýþ veriþ usulüne uymak için senden bir þiþe de gazoz alacaðým.”

Cemil “Çok iyi yaparsýn. Ýlk siftahý da senden almýþ oluruz. Tost bedava gazoz parayla. Bu benim sloganým. Çocuklara da böyle söylüyorum.”

Ekrem “Ticarette güzel bir taktik. Tost yiyenin gazozu da caný çeker. Peki gazoz kaç lira?”

Cemil “Kimseye söyleme ama tostun parasýný gazozdan çýkarýyorum. Gerçi köylülerle bunu konuþtum. Olumlu karþýladýlar. Bunu sadece çocuklar bilmiyor. Köydeki bir iki çocuk bunun farkýnda. Gazoz içiyorlar ama diðer çocuklar gibi sýk sýk deðil.” Dedi ekledi. “Tostun hazýrlanýrken gazozu açayým mý?”

Ekrem “Para kazanmanýn bir yolu daha.” Diye düþündü. “Aç.” Dedi.

Tuna M. Yaþar



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gerilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Reptilian 1
Reptilian 3
Reptilian 4
Reptilian 5
Otostopçunun Þüphesi

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Savaþ Trafiði 2
Savaþ Trafiði 1
Savaþ Trafiði 3
Aðaçlara Fýsýldayan Adam
Savaþ Traiði 8
Savaþ Trafiði 6
Savaþ Trafiði 4
Savaþ Trafiði 5
Çizikler
Savaþ Trafiði 7

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Masa [Þiir]
Göbeklitepe 5 [Roman]
Göbeklitepe 4 [Roman]
Göbeklitepe 3 [Roman]
Göbeklitepe 2 [Roman]
Göbeklitepe 1 [Roman]
Çok Eskiden 9 [Roman]
Çok Eskiden 4 [Roman]
Çok Eskiden 8 [Roman]
Çok Eskiden 6 [Roman]


Tuna M. Yaþar kimdir?

Voltaire


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Tuna M. Yaþar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.