Yaþam hoþtur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiþtir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Düþünüyorum da niye hep hüzünler hikâyeleþir; uzun uzun, en ince ayrýntýsýna kadar? Sanýyorum baþkalarýnýn iliklerine kadar yaþadýðý dram herhalde kendimizi iyi hissetmemizi saðlýyor olsa gerek… Belki de dipdiri yakýcýlýðý ile hassas bir yüreði delen bu acý þerbetleri sükûnetle sindirmemize yardýmcý oluyordur kim bilebilir… Oysa baþtan sona bir mutluluk hikâyesi ne güzel olurdu deðil mi? Hayýr, o da hikâye deðil olsa olsa belki de masal olabilirdi. Belki masal bile olmazdý. Çünkü çocuk yürekler için bile masallarda illa bir hüzün, acý, keder ve ayrýlýk metinlerini okuyoruz… Sanýyorum insanýn bir türlü kaçamadýðý, kendi hayat hikayesinde telafi etmeye çalýþtýðý en büyük imtihan gerçeði bu! Yani ayrýlýk, acý, keder, sabýr daðý olma borcumuzu dirhemine kadar ödemek… Fakat ne yapýlýrsa yapýlsýn, hangi hüzünlü hayat hikayesi ile karþýlaþýlýrsa karþýlaþýlsýn, insanýn derinliklerindeki o his ve düþünce kiþinin geleceðe yürüme mücadelesini terk etmesine müsaade etmiyor. Þimdi size burada acýlý aþk hikayemi anlatacak deðilim ben de! Ancak büyümenin bedelinin belalara tahammül olduðunu sindirebildik mi diye sormak isterim hepinize… Küçücük kederlerimizde dramatik kelime oyunlarýyla eðlendiðimiz için belki bir nebze utanabilirdik ama o bile inanýn çok zordur… Pek çok insanýn aðzýnda sakýz olan bir söz var ya hani: “-Benim hayatým roman olur, roman!” Valla yazsam, benim aþk acýmdan öyle bir roman olur ki bir yýl kendinize gelemezsiniz… Fakat yaþamýn kaçýnýlmaz, çýkýlmaz çizgisinde yürümeye devam ederken; bir vakit burun üstü sürünürken, bir vakit süzülüyoruz. Evet sürünmek ve süzülmek biz insanlarýn iþi, köstebeklerin deðil ki! Oysa çektikleri yavan sýkýntýlarla rütbelendiklerini sananlarýn o hayret verici, dehþete düþürücü derin boþluklarýný görüp isyan ederek; -Bunca yaþanandan sonra hâlâ mý?- demekten alýkoyamazsýnýz kendinizi… Yahu onca debeleniþ, onca düþüþ – kalkýþ bir kez olsun düþünmeye temel atmamýþ ve bir kez olsun anlamlý tek soru sordurmamýþsa hayatýnýz çok istemenize raðmen bence bir roman olamaz! Ve siz amatör bir tiyatronun amatör bir figüraný olmaktan öteye de gidemezsiniz hiç kurusa bakmayýn! Hatta bu amatörlük sizi sahnede bir oyuncu deðil de dekorasyon malzemesi yapmýþ olabilir… Zira bu kadar sükût en çýldýrtýcý feryadý attýrmanýzý gerektirmez mi? Bu gidiþinizin sonu böyle bir feryat olmalý. Hatta mutlaka olacaktýr da! Atalarýmýz; “Zararýn neresinden dönülse kârdýr” diyorlar. Yolun sonuna gelmeden feryadý haykýrýrsak belki gönlümüzde bir aksi sedasý olacaktýr diye düþünüyorum. Yoksa bu acýmasýz hayatýn içine haykýrýþlarýmýz da yok olup gidecek ve elimizde ki tek yankýmýz yine acýlarýmýz kalacak… “-Sen ne dersen de, benim hayatým roman” diyebilirsiniz. Hayýr, hayýr… Ben öyle hayatlar, öyle yaþamlar gördüm ki bu insanlarýn hayatý, hayat hikayeleri vallahi gerçek roman… Çünkü henüz yazýlmamýþ.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |