..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Sanat ve Sanatçılar > Seval Deniz Karahaliloğlu




23 Haziran 2004
Sanat Dünyasından Bir Yıldız Kaydı  
Sanat dünyası, gerçek dostunu ve hamisini kaybetti.

Seval Deniz Karahaliloğlu


Bu yıl, 18. Uluslar arası İzmir Festivali buruk başlayacak. Çünkü festivalin ve sanat camiasının üzerinden bir yıldız kaydı. Pırıl pırıl yüreğiyle, aklıyla, gittiği yeri aydınlatan, entelektüel tavrıyla sanatı ve sanatçıyı tüm kalbiyle destekleyen sanat h


:BAAJ:
Sanat Dünyasından Bir Yıldız Kaydı

Seval Deniz Karahaliloğlu


Haziran ayı gelince içimiz kıpır kıpır eder, kalbimiz heyecanla çapar. Yaramaz çocuklar misali yerimizde duramayız. Neden mi? Çünkü biz festival dostları için Haziran ayı demek ‘Efes Antik Tiyatro Günlerinin’ başlaması demektir. Her yıl festival süresince, Efes Antik Tiyatro’yu ve Celsus Kütüphanesini tavaf etmek üzere hep birlikte bir otobüse doluşur, Efes’e taşınırız. Yani bayramı bekleyen çocuklar gibi her yıl Haziran gelince kabımıza sığamaz oluruz.

Ama bu yıl, bu sevincin üzerine, acıyla birlikte hüznün gölgesi düştü. Bu yıl, 18. Uluslar arası İzmir Festivali buruk başlayacak. Çünkü festivalin ve sanat camiasının üzerinden bir yıldız kaydı. Pırıl pırıl yüreğiyle, aklıyla, gittiği yeri aydınlatan, entelektüel tavrıyla sanatı ve sanatçıyı tüm kalbiyle destekleyen sanat hamisi artık ‘yok’. Bu kelimeyi yazmak ve telaffuz etmek o kadar zor ki. Düşünceleri ve duyguları kağıda dökebilmek cesaretini bulabilmek için aradan uzun bir zaman geçmesi gerekti.

İzmir’de sanatın hamisi, sanatçının gerçek dostu ve bir sanat sevdalısı kocaman yüreğine yenik düştü. Bir kalp krizi sonucu yitirdiğimiz Sevgili Başkanımız Ahmet Priştina, operadan baleye, senfoni orkestralarından tiyatroya, festivallerden plastik sanatlara kadar her dalda eser veren sanatçıların yanında oldu. Alışılmışın dışındaki siyasi kimliğinin yanı sıra şimdiye kadar gelen liderlerden farklı olarak, maddi ve manevi olarak sanata ve sanatçıya çok büyük destek verdi. Seçim programında, sanatı bir kentin vazgeçilmezi olarak gösteren Priştina’ya göre, opera, bale, senfoni orkestraları, tiyatro ve festivaller bir metropolün olmazsa olmazları arasında yer alır.

Dünya kenti yapmaya çalıştığı İzmir’e yakışan bir opera binası kazandırılabilmesi ve yeni bir kültür merkezi yapılması için çok büyük bir çaba sarf etti. Buna en çarpıcı örnek, hayata geçirmeyi çok istediği ama trajik bir biçimde aramızdan ayrıldığı için temel atma törenini gerçekleştiremediği ve ‘en büyük projelerimden biri’ dediği Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’ydi.

İzmir’in tarihi ve kültürel belleğinin oluşturulması için kurulan Kent Müzesi’ne büyük katkıda bulunan Priştina, eski itfaiye binasının restore edilerek Kent Müzesi olarak İzmir’e kazandırılmasını sağladı. Kentin kültürel, tarihi ve mimari dokusunu koruyan binaların hayata geçirilmesi konusunda titiz davranan başkan, İzmir’in en eski tarihi binalarından biri olan Eski Sayaç Atölyesi’nin restore edilerek, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfına verilmesini sağladı. Bina bugün Akademi İKSEV adıyla, sanat ve eğitim merkezi olarak hizmet veriyor.

İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin etkinliklerini sürekli olarak takip eden Priştna, opera ve bale yapıtlarının sahnelenmesi gibi çok masraflı prodüksiyonların belediye olarak resmen destekleyerek bir ilke imza attı. İşin mutfağını da çok iyi bilen başkan, sanatçıların sorunlarıyla da yakından ilgilenerek onlara büyük moral verdi. Bir temsilin sonunda sahne arkasına geçerek sanatçıların ellerini tek tek sıkan ve onları tebrik eden sanat dostu, siyasi kimliğinin ötesinde sanat camiasının büyük sevgisini kazandı.

2004 yılının 26 Şubat’ında faaliyete geçen Gezici Sanat Otobüsü, sanatın ilkokullara götürülmesi bakımından çok büyük önem taşıyordu. Gezici Sanat Otobüsü, sanat etkinliklerinin geniş kitlelere tanıtılması ve sevdirilmesi fikrinden yola çıkılarak yaratıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde tasarlanan otobüs, yürüyen bir sanat merkezi haline getirildi ve toplumda sanat bilinci oluşturabilmek için son beş ayda gerçekleştirilen 29 etkinlikle 20.000’den fazla insana ulaştıı. Gezici Sanat Otobüsü, toplumda bilinçlenmenin temelinin ilkokuldan itibaren başlatılması gerektiğini düşünen Priştina’nın açılış töreninde bizzat verdiği destekle faaliyetlerine başladı.

2000 yılında sanat yaşamına gözlerini açan İzmir Sanat, son dört yılda İzmir’in sanat yaşamına damgasını vurdu. Konserler, tiyatro etkinlikleri, seminerler, sergiler, festivaller derken kısa sürede sıradan bir sanat merkezi değil, İzmir’de sanatın adresi haline geldi. Bir süre sonra sormaya başladık. Sahi, İzmir Sanat’tan önce biz ne yapıyorduk? Nereye gidiyorduk? Şimdi soruyu değiştirerek soracağız. Ahmet Priştina’dan önce İzmir nasıl yaşıyordu?

Kimin aklına gelir, Oda Orkestraları ile ilgilenmek ve bunun bir kent için ne kadar gerekli olduğunu fark etmek? Daha doğrusu kaç tane siyasetçi bu gerçeğin farkına varabilir? Galiba bunu anlayabilmek için gerçekten sanatı sevmek ve gerçek bir sanat aşığı olmak gerek.
İşte Ahmet Priştina’nın farkı buradaydı. Dokuz Eylül Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nı kuruluşundan itibaren maddi ve manevi yönden destekleyerek İzmir’e oda orkestraları kazandırılmasını sağladı.

Opera, Bale, Tiyatrolar, Senfoni Orkestraları, İzmir Sanat ve İzmir Festivali şimdi öksüz çocuklar gibi buruk. Yokluğunu hissetmeye başladık bile. ‘Bana Bir Şeyhler Oluyor’ oyununun ilk gecesinde final alkışında Yılmaz Erdoğan şöyle dedi. ‘Her zaman, burada en ön sırada,çok zarif bir beyefendi otururdu. Onu çok arayacağız. Bu gece bütün alkışlar ‘onun’ için’ dedi ve İzmir Fuar Açık Hava Tiyatrosu adeta alkıştan yıkıldı.

Festivali çok seven ve en büyük destekçisi olan Priştina’ya duyulan sevgiyi göstermenin en güzel yolu, onun değer verdiği kurumlara sahip çıkarak yaşatılmasını sağlamakla mümkün. 18. Uluslararası İzmir Festivali’nin, 23 Haziran Çarşamba günü Efes Antik Tiyatro’da yapılacak olan açılış konseri onun aziz hatırasına atfedildi. O gece, dünyanın en büyük şeflerinden Lorin Maazel yönetimindeki Arturo Toscanini Filarmoni Orkestrası, sevilen bestecilerin eserlerini onun için seslendirecek. Priştina, o gece Efes Antik Tiyatroyu dolduran binlerce sanatseverin kalbinde yaşatılacak.

Galiba, yokluğunu en çok festivalin açılış gecesinde yaşayacağız. Her zamanki gibi en ön sıraya oturmasını ve konseri büyük bir dikkatle izlemesini bekleyeceğiz ama nafile. Gözlerimiz hep onu arayacak. İlgili, meraklı, dikkatli bir sanatsever olarak, sanata ve sanatçıya saygılı, değer veren ‘o zarif beyefendiyi’ çok arayacağız ve çok özleyeceğiz.
Galiba onu şimdiden çok özledik...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sanat ve sanatçılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
'Kafkas Tebeşir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararası İzmir Festivali 20. Yaşını Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düşlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasını Taşıyan Onurlu Bir Sanatçı : Rengim Gökmen
İlhan Berk"in Şiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte İşliği : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsın" : Hakan Gerçek
Ağır Abla Cecilia"nın Müridinden Faydalı Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoğlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baş Yapıt : Fırtına
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operası

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Varmış Hiç Yokmuş
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Şensoy
Ermişler Ya da Günahkarlar, İyilik Ya da Kötülüğün Dayanılmaz Lezzeti…
Sineklidağ"ın Efsanesi : Keşanlı Ali"nin İbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanılmış "İkinci El" Stratejiler
Tek Kişilik Oyunların Efsane İsmi : Müşfik Kenter
Yağmur Yağıyor, Seller Akıyor, Kral Übü Camdan Bakıyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüğü İlkesi'
Tanrıların Takıları
Ruhi Su"nun İzinde : Köy Enstitüleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İbneler ve Çocuk Cesetleri [Şiir]
Komşu Çocuğu [Şiir]
Bir Bardak Soğuk Suyun Hatırına… [Şiir]
İhtiyaçtan [Şiir]
Deli mi Ne? [Şiir]
Sakız Reçeli Seven Yare Mektuplar [Şiir]
Bir Nefes Alıp Verme Uzunluğunda… [Şiir]
Lord'umun Suskunluğunun Sebeb-i Hikmeti... [Şiir]
Pimpirikli Hanımın, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Şiir]
Yere Göğe Sığamıyorum… [Şiir]


Seval Deniz Karahaliloğlu kimdir?

Bazı insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doğal bir ihtiyaçtır. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatımla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. İşte bu kadar basit.

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doğru bilemem ama beyinsel olarak beslendiğim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla İlhan, İlber Ortaylı, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.