• İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon |
141
|
|
|
|
Çeşitli yayın organlarında yayınlanmış, ve güncelliğni yitirmediğini düşündüğüm bir yazı. G.Ö.T hakkında düşünceşlerinizi yazarsanız sevinirim |
|
142
|
|
|
|
Kendisi tam bir Meddah’tır. ‘’ Meddah : Bir topluluk önünde çeşitli hikâyeler anlatan ve taklit sanatı yapan kişiye denir. Meddah genellikle karakterlerin seslerini, mimiklerini ve hareketlerini konu içinde canlandırır. Abartır, mübalağa yapar.’’ bu tamamı ile anlatan kişinin başarısına bağlıdır.
Bu konuda Uğur yücel tartışmasız bir sanatçıdır. Sakın anlatımımı Cem Yılmaz ile karıştırmayın kendisinin gösterisi farklı bir gösteridir. |
|
143
|
|
|
|
Televizyon yalnız aletlerinden biridir evimizin. Genellikle salonlarımızın baş köşesine oturttuğumuz oturma gruplarının yemek odası takımlarının arasında tek başınadır. Diğer eşyalardan farklıdır; o içerisi sürekli başkaları tarafından doldurulan ve sizin |
|
144
|
|
|
|
Konu olmasa da paralı askerlerinde merhamet duygusuna sahip olduğunu, geride kalan kadının kurtarılması gerektiğiyle; Amerikalıların Sırpları avladığı gibi saçmalıkları duymak ve izlemek zorunda kalmak, Hollywood’un algı yönlendirmesini her fırsata izleyicinin kafasına kafasına vurduğunu görmek acı veriyor. |
|
145
|
|
|
|
Fuoshan'da yaşayanlar, yeteneği olsun ya da olmasın dövüş sanatına ilgi gösterdikleri gibi, dövüş ustalarına da anlaşılması ve anlatılması zor bir saygı duymaktadırlar. Ustalar içinde en çok saygı duyulan, ilgi odağı olmayı hak eden ise Ip Man ustadır. Ip Man Usta, kişiliği ve Kung Fu'suyla kendini kabul ettirmiş biridir. Öyle ki diğer ustalar her hangi bir kıskançlık, çekememezlik gibi bencil bir tutuma girmeden durumu kabullenmişlerdir. Çünkü öğrendikleri ve öğrettikleri dövüş sanatları, kendilerine alçak gönüllüğü öğrettiği gibi, |
|
146
|
|
|
|
Eskiden insanlar az iletişim ile ekran yüzleri olup kendilerini sevdirirlerdi. Ama her çağın bir zorluğu vardır. Şimdiki nesilde başka sıkıntılar çekiyor, ama kameraya ısınmaları daha kolay. Bu sıcaklıktan günümüz oyuncusu Kerem sayer yani Kerem Bürsinde kızların yeni gözdesi kardeşimiz, Hollywood sinemasında düşük bütçeli bir iki yapımında oynamış ama bence burada kendini daha iyi gösterecektir. |
|
147
|
|
|
|
Çocukluk gözüyle hayatı ve büyüklerin dünyasını tanımlamak ve anlamak yetersiz olsa da büyüklerin bakış açısına göre daha doğal ve objektif olabilmektedir. Çocukluk da kendi içinde öznel tutumlar içermektedir. Dolaysıyla çocukluk dönemi, tamamen masumiyet taşımasa da büyüklerin dünyasıyla karşılaştırıldığında daha doğal durmaktadır.
|
|
148
|
|
|
|
Kırmızıgül’ün kafası karışık mı? Cevabını dikkatli izleyen birçok seyirci görecektir ki Kırmızıgül Tanzimat dönemi sonrası dönemlerde aydınların yaşadığı duruma benzer bir noktada durmaktadır. Doğu batı arasında gidip gelmek bu ülkenin kaderi maalesef. Aydınından, sanatçısına, sinemacısına, yazarına, politikacısına kadar birçok insan nerde durması gerektiğini bilmiyor. Bilemiyor. Kafa karışıklığının topluma yansımalarını kutuplaşmalarda görmek mümkündür… |
|
149
|
|
|
|
Yazarlık adı konulmamış bir işçiliktir. Mesaisi olan, çalışanı yoran, bunaltan, stresi olan, zevk veren, emek isteyen ve sorumlulukları olan bir işçiliktir. Her iş gibi kuralları ve şartları vardır. Başarılı olmak içinde hassasiyet gerekir. Her iş gibi yazarlıkta da başarı ve başarısızlık vardır. İşini en iyi yapan başarıyı göğüsleyendir.
|
|
150
|
|
|
|
Birileri evleniyormuş...!! |
|
151
|
|
|
|
Film temasal tartışmalara kurban edilmeye çalışıldı ve siyasi açılımın gölgesinde kaldı Kırmızıgül’ün Türk sinemasına katkıları göz ardı edilmeye çalışılıyor. Bir de geçmişten bugüne gelen olumsuz imajı hedefin sapmasını kolaylaştıran nedenlerin başında geliyor.
|
|
152
|
|
|
|
Kurtlar Vadisi, büyüyen Türkiye’nin sesi olma yolunda ilerlemektedir. Dizi, kahramanlarına bu paralellikte söylemlerle konuşturmaktadır. Büyük Türkiye’yi isteyenler ve istemeyenleri bir potada ele alan dizi, iki tarafında gerekçesini dillendirerek, kararını BÜYÜK TÜRKİYE’yi isteyenlerden yana kullanmaktadır. |
|
153
|
|
|
|
Tanrıkent’i izlerken teröre bulaşmış, bir şekilde şehirleri kana bulayan ve acımasızlığını ispat etmek istercesine canavarlaşanları düşündüm. |
|
154
|
|
|
|
kitabın ismi belki okuyucunun gözünü korkutabilir. Ama elimizde felsefenin akademisi yok. Karşımızda felsefenin süzgecinden geçmiş insana dair repliklerinin göz alıcı nesri var. Sade, anlaşılır bir dille sinemanın varoluşa katkısı anlatılıyor.
|
|
155
|
|
|
|
Hangi kanalı açsam akşam vakitlerinde, bir hanzoyla gelirim göz göze... Bende mi bir yanlışlık, dik başlılık var; yoksa kadınlar ezilmeye mahkum mudurlar? |
|
156
|
|
|
|
Değerlerden ve dinden uzak bir pepee ateizm bir adım yaklaşmanın diğer adıdır. Velilerin biraz daha sağduyulu olmaya çağırıyoruz. Ve tepkinizi gösterin lütfen. |
|
157
|
|
|
|
Sosyal veya siyasi bir film çekmek için yönetmenin bir bakış açısı olmalıdır. Söylemesi gereken, ileri sürmesi gereken bir tezi ya da söylemi olmalıdır. Bunun içinde filmin alt yapısının doldurulması gerekmektedir. |
|
158
|
|
|
|
Sinemada önemli olan kitleyi bir şekilde etkilemektir. Etkilemek için her kurguya, müziğe, duygusallığa ve düşünceye rahatlıkla yer verilir. Yeter ki seyircinin algıyla oynanabilinsin. Tabii bir filmle algı yönetilmez, aynı tarz filmlerin üst üste çekilmesinin algı yönetimi için süreklilik gerektiğidir |
|
159
|
|
|
|
Türk sineması, dünya sineması içinde daha yer edinmemişken ve kendi içinde daha sorunlarını hal edememişken; Kürt açılımı ve barış sürecinin olumlu ilerleyişi sinema dünyasına Kürt sineması var mıdır yok mudur sorular etrafında bir tartışma başladı.
|
|