Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
-- Diyorsun... -- Tabii ya, ilk kez böyle bir şey başıma geliyor benim...Çok ilginç bir durum bu ! -- Hangi açıdan ? -- Düşünsene, trafiğin en yoğun olduğu saatte , Pazartesi sendromu üstündeyken, ve sen aslında hiç işe gitmez istemezken, bir anda yan arabada pembe bir şey görüyorsun ...Bir an bakakalıyorsun, sonra öndeki arabaya çarpmamak için ani bir fren yapıyorsun ,ve yeniden pembelik yerinde mi diye bakıyorsun... -- Sonra ? -- Sonra pembeliğin yine orda olduğunu ve onu hiç kaybetmemek istediğini , bu pazartesinin diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyorsun. Çok eğlenceli bir şey bu ! -- Eee ? -- Eee si takılıyorsun pembeliğin peşine , işin yolunu unutuyorsun ve nereye gittiğini anlamaya çalışıyorsun, aralara farklı renkte arabalara giriyor, sen can hıraş bir şekilde hala pembeliğin peşindesin... -- Eğlenceli ! -- Müthiş bir şey bu kapılmış haldesin, makaslara giriyorsun, deli gibi tüm trafik kurallarını çiğniyorsun... --Sonra ? -- Sonra o pembelik bir an geliyor ve bir çıkmaz sokağa sapıyor , arabayı park ediyor. -- Pembelik ? -- Evet, en şirin haliyle bu yola girilmemesi gerektiğini söylüyor , sense (bu ben oluyorum)ama onun girdiğini söylüyorsun, oysa sana sadece ben girerim bu yola bu şekilde diyor. --Ukala da ! -- Yok ya walla şirin bir şey ! --Eee? -- Kendisinden beklenmeyecek şekilde acele ile kaçıp iş yerine giriyor -- Bitti mi yani burda bu hikaye, pembe gitti iş yerine girdi sen ne yaptın peki ? --Ben gittim arabayı park ettim ve kapıyı çaldım? --Sen!!! Ne yaptınnnn! -- Kapıyı çaldım, walla gittim, “Az önce gelen bayanı soracaktım” dedim -- EEE? -- Çağırdılar geldi yüzünde çok komik bir ifadeyle, “Beni mi arıyorsunuz “dedi , “Evet” dedim “Telefonunuzu düşürmüşsünüz “ “--Ben telefon ?! “ --Sonra dışarı çıktık, nasıl olupta kapıya gelmeyeceğimi düşündüğünü söyledim, güldü , pembe pembe , sonra biraz konuştuk, bana telefonunu verdi. -- Yol hikayesi desene... -- Evet yol hikayesi, roman olur...Belki deneme abartmamak lazım... -- Ya şimdi ? -- Şimdi mi ? -- Evet aramadın mı ? -- Yooo -- Niye? -- Ben şey, aslında unuttum , yani heyecanlıydı, deneme olur bundan demiştim...Aramam mı lazım...Tüh ben sadece malzeme olsun diye yaşamıştım aslında...Yol hikayesi diye hani... -- Allahım siz yazarlar hiçbir şeyi tam anlamıyla yaşayamaz mısınız ?!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |