Yalnýzlýk güzel birþey, ama birilerinin yanýnýza gelip yalnýzlýðýn güzel birþey olduðunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
Köylü bir kadýn olan annem herhalde bu üç insanýn asýlmasýndan etkilenmiþ, belki de acýmýþtý. Babama sormuþtu: "Neden astýlar?". Yüzü bir türlü gülmeyen babam ise bu soruya sert cevap vermiþti: "Komünist onlar. O yüzden astýlar." "Ne demek komünist. Ne iþ yapar onlar?" Komünizmin "K" harfinden haberi bile olmayan babam ise büyük bir bilgiçlikle kulaktan dolma bilgilerle cevaplamýþtý: "Bunlar var ya ne yapýyorlarmýþ. Rusyada doðan bütün çocuklarý evlerden toplarmýþ devlet. Sonra da bunlarý büyüttükten sonra birbirleri ile evlendirirmiþ. Kimse annesini, babasýný tanýmazmýþ, kardeþ kardeþle evlenirmiþ." dediðinde annemin aðzýndan çýkan kelimeleri hiç unutmuyorum: "Tüh Allah belalarýný versin inþallah." demiþti. Babam Süleymaniye Camii’sinin tam altýnda bir sokakta lokantada aþçýlýk yapýyordu. Küçük Pazar semti ile Þehzadebaþý arasýnda, bu bölgede büyümüþtüm. Burada vahþi bir yaþam vardý. Binlerce ahþap binalar, köþkler, tarihi yapýlarda bu ülkenin sorunu yaþanýyordu. Bu yerlerin asýl sahibi olan yahudiler, ermeniler ve ya diðer azýnlýklar Amerika’da, Avrupa’da güvence içinde yaþarken, kiralarýný gelirlerini Malatyalýlardan alýyordu. Her bir haný ve ya iþyerini mutlaka bir Malatyalý çalýþtýrýyordu. Zengin yahudiler zamanýnda yanýnda çaycýlýk, hamallýk yapan Malatyalýlara güvenmiþ olacak ki terörün hýzla ilerlediði yýllarda, mallarýný büyük bir güvence ile bu insanlara emanet ederek yurt dýþýna kapaðý atarak, toz olup gitmiþlerdi. Ben de Malatyalýydým. Malatyalýlarýn Ýstanbul’a ilk göç ettiði yerdi. Vefa, Küçükpazar, Süleymaniye, Tahtakale, Sirkeci, Eminönü. Ünlü hemþerilerimizin izlerini de takip etmiþtim. Kemal Sunal’ýn ünlü olduðu yýllarda öz abisi kafasýnda kasketi ve ayaðýnda þalvarý ile bizim lokantada yemek yerken görmüþtüm. Kemal Sunal da burada yetiþmiþti. Vefa lisesi mezunuydu. Buna raðmen abisi aç ve sefildi. Kardeþinden þikayetçiydi. Mehmet Ali Aðcalar, Oral Çelikler, Beyazýtta cirit atýyordu. Ýlk akýncýlar (IBDA-C) ocaðýný kuranda hemþerilerimizdi. Birgün bu ocakta toplantýya zorunlu olarak götürülmüþtüm. Toplantý bittiðinde, lokantaya döndüðümüzde ise bir bomba patlamýþtý. Dev-Sol militanlarý idi bu iþi yapan. Üç beþ dakikalýk zamanla paçayý yýrtmýþtýk . On iki yaþýndaydým. Ölüm bu bölgede seyir halinde yoluna devam ederken, bizler sað kalma telaþýndaydýk. Bölge çevresi adeta Sýkýyönetim Komutanlýðý tarafýndan abluka altýna alýnmýþtý ama kimse de birþey yapmýyordu. Askeri reolar sokak aralarýnda arýlar gibi výzýldayarak dolaþýyordu. Askerler sokaklarda G3 piyade tüfeklerini sivillerin üzerine çevirmiþti. Kulaðýmýzýn dibinden geçiyordu mermiler. Hedef falan yoktu. Kaçaný vurmak serbestti. Alt sokaðýmýzda yaþlý bir adamý vurmuþtu askerler. Kaza kurþunu dediler. Rapor bile tutmadýlar. Evler basýlýyordu, kapýlar dipçiklerle, tekmelerle kýrýlýrken, insanlar yataðýndan, karýsýnýn koynundan, çocuklarýn feryatlarý arasýnda alýnýrken, normal yaþantýmýz devam ediyordu. Arada bir bazý tanýdýklarýmýz da ortadan kayboluyordu. Gözaltýna alýnan insanlardý bunlar. Ýstanbulda adeta bir iç savaþ yaþanýyordu. Babam yaz tatilinde beni her sabah kaldýrýr, lokantaya götürür çalýþtýrýrdý. Sabah karanlýðýnda Þehzadebaþý sokak aralarýnda yürürken, yazý yazan saðcý-solcu militanlarý görürdük. Gölgemizi gören militanlar hemen silahýný çekerdi. Gözcü olanlar ikaz ederdi. Bizi artýk saðcýsý-solcusu,þeriatçýsý, herkes tanýyordu. Gözcüler: "Tamam birþey yok, aþçý ve oðlu geliyor" derlerdi. Yanlarýndan geçerdik korku içinde. Belki de babam benden daha fazla korkuyordu. Belki de beni yanýna güvenlik sigortasý olarak alýyordu. Babamýn korkak bir adam olduðunu hissetmiþtim o yýllarda. Gece karanlýðýnda lokantanýn kepenglerini açarken kamyonlar gelirdi, yanaþýrdý diðer hanlara. Büyük bir hýzla Marlboro, Kent sigaralarý koliler halinde inerdi bu hanlarýn depolarýna. Sigara kaçakcýsý, mafyöz hemþerilerimiz, akrabalarýmýzdý bunlar. Malatyalý Celal bu iþlerin baþýydý. Bizim akrabamýzdý. Gurur duyardým, onun gibi olmak isterdim. Kalýn býyýklý, takým elbiseli adamlarý vardý Celal’in. Sanki Cüneyt Arkýn’ýn filmlerde dövdüðü kötü adamlar gibiydi bunlar. Ama herkes onlara saygý gösterirdi. Daha sonra Celali’ de öldürdüler tabii ki. Su testisi misali. Ama ona hayrandým, onu seviyordum. büyüyünce onun gibi olacaktým. Cuma günleri sayýsýz polis aracý gelirdi Celal’in bürosuna. Zarflar hazýrdý. Zarflarý alan polisler çekip giderdi. Ne büyük adamdý bu Malatyalý Celal. Bir gece gelmiþlerdi. Fatihteki evimizin kapýsýný çalmýþtý Celal’in adamlarý. Korkak babam panikle kapýyý açtýðýnda babama talimatlarýný iletmiþti: "Hacý, Celal abinin selamý var. Depoya yine baskýn yapýldý. Bir geceliðine senin eve koyacaðýz mallarý" dediðinde babam hiç ses çýkarmamýþtý korkudan. Hýzlý bir þekilde, bir odadaki eþyalarý diðer odaya taþýmýþtý adamlar.Yatak odasý tavana kadar sigara kolileriyle dolmuþtu. Ertesi gece geldiklerinde ayný hýzla malý çýkartýrlarken babama beþ yüz lira vermiþlerdi. Bir aylýk maaþtý. Bu durum her sene üç beþ defa yaþanýrdý. Babam bu gecelerde, on beþ yýl hapis cezasýný cebinde taþýyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |