Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Garson onu çok iyi tanýr. Ondan nefret etse de, paniðe kapýlsada korku içersinde çayý önüne koyar. Yýllar önce bu semti terk etmiþtir ama haftalýk bir günlük ziyaretini ihmal etmez. Yetmiþlik ihtiyar ihtiyaçlarýný gidermek için eski mahallesine gelmiþtir. Önünden geçen birine seslenir. "Arkadaþlýk bu mu? Evimin suyunu kestiler. Allah rýzasý için yirmi lira borç ver" der. Tanýyanlar, görenler bu konuþmalara gülümser. Bir süre sonra ayaða kalkar, çarþý içine girer, semtin en eski kasabýna uðrar. "Bu kurban bayramý da aç kaldýk. Bari biraz kemik ver, kaynatayým, çorba yapayým." diye yalvarýr. Baþka bir esnafa ise "Kaç gündür içemiyorum, bir þarap parasý lütfen." der. Yirmi yaþýnda genç bir adama bile: "Senin baban çok iyi arkadaþýmdý. Sen de çok iyi bir abisin, koçum yok mu on liran" diye sorabilir. Ýnsanlar Hayri'nin bu taleplerini ister istemez yerine getirmek zorundadýr. Altmýþlý yýllarýn acýmasýz psikopatýný birçok kiþi iyi tanýr. Özellikle yaþýtlarý. Topal Hayri haftalýk haracýný almaya gelmiþtir. Kendi deyiþiyle fakirlik yardýmýný ve sadakasýný. Sadece bu mahallenin deðil ilçenin en belalý adamlarýndan biri olduðu söylenir. Gençliðinde aldýðý haraç þimdi yaþlýlýðýnda sadakaya dönüþmüþtür. Dört oðlu da onu pek aratmamýþtýr. Bir oðlu cezaevine girerken diðer oðlu henüz yeni çýkmýþtýr. Büyük oðlu azýlý gaspçý profilindeyse ortanca oðlu çok iyi bir hýrsýz en sevdiði küçük oðlu ise sayýsýz býçaklý olaylarý ile hatýrý sayýlýr bir psikopattýr. Küçüðün küçüðü ise onun gözünde bir hiçtir. Eðer Hayri'ye bir on lirayý veya bir þiþe þarabý çok gören bir kiþi oðullarýný da göz önüne almak zorundadýr. Ýnsanlara bunu hatýrlatýrken þöyle de diyebilir. "Baba kalbi kýrýlmaz, beni üzmeyin, çocuklarým da çok üzülür." Eski yaþlýlar Hayri'yi çok iyi bilir. Yýllardýr çalýþmadan bedava yaþayan, sýnýrsýzca içki içen, arkadaþ için adam döven, dayak yiyen, sonra da bu bahaneyle arkadaþýný döven bir adamdýr Hayri. Bu tarz yaþam onun hayat felsefesidir. Kýsa süren bir iþ yaþantýsýnda sað kolunu bir pres makinasýna kaptýrýp sakat kalmasý onun için bir felaket olsa da semt ahalisi için bir kurtuluþ mucizesi olmuþtur. Yirmi beþ yaþýnda, en verimli zamanýnda yarým sakat kaldýðýnda, çevresindeki insanlar bayram yapmýþtýr. Ama buna raðmen bu haliyle evlilik müessesesini de kurmuþtur. Komþu kýzýný zorla kaçýrýp becerip, hamile býrakmasý ile diþi kuþunu bulmuþtur. Sakatlýðýnýn verdiði acý ile daha çok içmeye baþlamýþtýr Hayri. Zil zurna sahoþ olduðu bir gün ona çarpan minibüsü fark etmeyecektir.Sað ayaðýda sakat kalacaktýr.Ona göre uðursuzluk yakasýna yapýþmýþtýr.Semt ahalisine göre ona Allahýn verdiði bir cezadýr.Tanrýnýn eli Hayrinin peþindedir.Ýlk oðlu on dört yaþýndayken ona verdiði ilk vazifedir. "Oðlum bakkal veresiyeyi kesti aç kaldýk. Bu gece orayý soy. Hadi aslan oðlum göster kendini." Ýki yýl sonra ise oðlundan son soyduðu yerin parasýný istediðinde oðlu da babasýný pek aratmamýþtýr. Hasýlat tartýþmasýnda çýkan kavgada oðlu istemeden de olsa tornavidayý Hayri'nin sol gözüne sokup çýkarmasý bir olmuþtur. Eskiler bu dönemleri hala hatýrlar. Hayri'nin gecekondusunda çýkan feryatlar ortalýðý inletiyordur. Yoldan geçenler o sesleri duymuþtur. Çocuklarýna baðýrýyordur. " Eve para getirin, ne biçim evlatsýnýz siz, babanýzýn halini görmüyorsunuz. Ben yaþlý, sakat bir adamým." Çocuklarý çalýp çýrparken o gücü yetmediðinden olacakki iyi bir dolandýrýcý, bazen de sadaka istiyen bir dilencidir. Cenaze namazlarýný kesinlikle kaçýrmaz. En iyi, en temiz borç almanýn bir yoludur namazlar. Yakýnýný kaybeden bir insanýn o durumda para düþünecek bir hali olamaz. Belediye aþevlerinin vazgeçilmez müdavimidir Hayri. Kurban bayramlarýnýn et bekleyen adamý. Ramazan aylarýnýn fakiridir o. Evine erzak paketleri, kömür torbalarý yaðar. Yeþil kartý, sakatlýk kartý, emekli kartý vardýr Hayri'nin. Beþ yýl boyunca çifte emekli maaþý alarak sosyal güvenlik kurumunu dolandýrmýþtýr Hayri. Evinde elektrik, su kaçaktýr. Elektrik kaçaðý yakalandýðýnda hiç çekinmeden suçu eþine yüklemiþtir. Sarhoþ olduðunda ise tek gözünden akan yaþla vicdan azabýný keþ arkadaþlarýna itiraf ederken bir mendil istemiþtir. Dört oðlundan sonra eþi de cezaevine girince gecekondusunda sabaha kadar içerek düþündüðü söylenir. Bir geceyarýsý gecekonduyu ve semti terk ederken bir süre ortalýkta görünmez. Çok geçmeden onu belediye otobüsünde görenlerin sayýsý çoðalacaktýr. Son günlerini Ýstanbul özlemiyle dolaþarak geçirirken ihtiyaçlarý için de eski semtini ziyaret ediyordur topal Hayri. Bazen semt kahvesinde eski dostlarýna, tanýdýklarýna seslenir. "Caný sýkýlan varsa benle gelsin Ýstanbul'u biraz dolaþalým der." Özürlü kartýyla bir refakatçi dolaþtýrma hakkýný dostlarý için kullanmak ister. Yanýnda oturan bir yabancýya ise hayatýnýn bir bölümünü anlatýrken onu uyarmayý ihmal etmez: "Ýstanbul'da bizim gibi terso semtlerde yaþamanýn bir bedeli vardýr. Bu bedeli ödersen benim gibi ayakta kalýrsýn hemþerim."
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |