Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Karým ve çocuklarým ise bu baþarýsýzlýðýmdan dolayý benden nefret etmiþti. Eþim beni tahrik etmek için sürekli haberleri açýyor ve uzun adamýn dehþet söylevlerini dinletiyordu. Yine " Uzun ince bir yoldayýz. Gidiyoruz gündüz gece " diyordu. Ýster istemez bu þartlara yeniden boyun bükecektim. Ama yinede ne olursa olsun bunlarla mücadele edecektim. Bir hafta kadarda ev de dinlendikten sonra sabahýn erken saatlerinde dýþarý çýktým. Uzun adamýn kurduðu yeni dünyada yeni Ýstanbul yaþamýna adýmlarýmý yeniden atmýþtým. Eski Ýstanbul güzergahlarýna doðru ilerliyordum. Aksaray minibüsüne bindiðimde tek hedefim vardý. Sultanahmet.. Minibüsün o kalabalýðýna ve o yeni insan kokusuna aldýrmadan bindim. Yine o adam yanýmda oturmuþtu. Kokusu her zaman ki gibiydi. Ön koltukta arka koltuklarda oturanlar minibüsü kullanan yine o adamdý. Trafik dehþetinde yol alýrken dýþarýyý izlediðimde o adamý her yerde görüyordum. Simit satýyordu. Kamyonu kullanýyordu. Trafik polisi olarak düdük çalýyordu. Durakta inenler, binenler hep o adamdý. Maðazalarda satýþ yapanlar, alýþveriþ yapanlar, caddelerde, sokaklarda yürüyenler bu adamdý. Her yerde kargaþa vardý. Korna çalanlar, baðýranlar, kavga edenler, küfür edenler bu adamdý...Bu adam hemen her yerde yol istiyordu. Birden yine o hýþýrtýyý duydum. Adam yine kaþýnýyordu. Her zaman olduðu gibi, her yerde olduðu gibi. Sinirlerim, duygularým yine birbirine karýþmýþtý. Ayak ucuma baktýðýmda beyaz pullarý yine gördüm. Adamdan dökülüyordu her zaman olduðu gibi... " Sen dedim arkadaþým bu göbeði kaþýmaktan ne zaman vaz geçeceksin ? " diye sordum... Kalýn boynunu bana doðru çevirirken yüz ifadesin de en ufak bir kýpýrtý yoktu. Her zaman olduðu gibi tepkisi ilk baþlar da böyle oluyordu. " En azýndan bunu yolculuk esnasýnda yapmasan nasýl olurdu ? Rahatsýz olanlar vardýr belki ! " diye tekrar sordum. Tepki göstermiyordu. Sanýrým her zaman olduðu gibi yine düþünüyordu ve bir süre sonra bu düþünceden çýkacak sonuçlarý daha sonra bana kelime olarak iletecekti...Aðzýndan yine o kelimeler hýrlayarak dökülüyordu." Gardaþ kusura bakma. Ýster istemez oluyor. Babamda, dedemde hepsi kaþýnýyordu. Þehre geldik vallahi nedendir bilinmez iyice arttý. Gece yatarken bile oluyor. Haným bazen tel fýrçayla ovuyor ama bir türlü dinmiyor bu namussuz " derken camdan dýþarý baktý ve uzun adamýn seçim posterini gösterdi. " Ne adam be...Bize geçmemiz için sürekli yol, köprü yapýyor. Allah razý olsun " dedikten sonra baþýný cama yasladý. O kesinlikle masumdu. Artýk buna inanýyordum. Bir þey bir neden bir sorun vardý ama o neydi. Bu sorularý kendime sorarken Aksarayda minibüsten inmiþtim... Laleliye doðru araplarýn, afrikalýlarýn, moðollarýn, çinllilerin, kafkaslarýn arasýnda yol aldýktan sonra nihayet sultanahmet meydanýna varabildim. Bu sorulardan düþüncelerden artýk arýnmýþtým. Bir simit yeterdi bu koca dünyada bir faniye düþüncesiyle o banka oturdum... Ayasofya müzesi önündeki banka turistleri izliyordum. Çeþitli otobüsler, minibüsler turist kafilelerini indiriyordu. Yüzlerce kadýn erkek turistler ellerinde ki fotoðraf makinelerý ile bir renk cümbüþü yaratýyordu. Ýþte o gün tesadüfün bu kadarý da olmaz yahu dedirten bir olay yaþadým. Turist kafilelerinin o güzel hatunlarýný izlerken uzun saçlý sakallý, gözlüklü fotoðraf makineli bir adamla sarýþýnýn bir bayanýn yanýma bana doðru gülümseyerek geldiðini fark ettim. Þaþýrdým birden arkamý döndüm acaba diðer bankta birisi mi vardý diye. Adam gözlüklerini indirince kahkahayla güldü ve bana " Dostum bu ne hal böyle " deyince þok geçirdim ama onu hemen tanýdým. " Hans " bu sen misin ? " diye sordum. " Yok ben var Peter. Siz Türkler hep aynýsýnýz " diyerek kahkaha atýyordu... Birbirimize hasretle sarýldýk öpüþtük. Bayan arkadaþý bile bu samimiyetten hoþlanmamýþ olacak ki suratýný ekþitti. Bu benim en eski yirmi yýllýk hem dostum hem dava arkadaþým Hans Künf 'tü... Diðer bayanda kýz arkadaþý Helga' idi... O yýllarda bir süreliðine Almanya'ya gitmiþtim ve orada arkadaþ olmuþtuk. Siyasi düþüncemiz bir yana insan sevgimiz bizi bir noktada birleþtirmiþti. Berlin de ki bir yeraltý Nazi örgütüne beni hemen üye yapmýþtý. Katýlým töreninde yapmýþ olduðu konuþmada " Dostum aramýza katýlan ilk Türk olarak tarihe geçtin. Seni kutlarým. " demiþti.. "Hans burada ne iþin var yoksa klasik Ayasofya dolaþmalarý mý " diye sorduðumda " Hem iþ, hem ziyaret dostum " dedikten sonra " Eþek belgeseli çekmek için geldim. Sizin ülkede çok kaliteli üst sýnýf eþekler varmýþ. özellikle merzifon eþeðini öve öve bitiremiyorlar. Bu da asistaným Helga" diyordu.... Hans, National Geographic dergisinde uzun yýllardýr bir hayvan bilimci olarak görev yapýyordu. Su aygýrý (Hippopotamus amphibius) türü çalýþmalarýnda bir uzmandý ve bu konuda baþarýlarýyla bir çok ödüller almýþtý. Ayrýca derginin Afrika ve Anadolu sorumlusuydu...Hemen bir mekana gidip oturduk. Bira üstüne bira içtik. Kafam biraz iyi olduktan sonra biraz hüzünlendim. Gözümden akan bir kaç yaþ damlasýný fark etmiþ olacak ki sordu. " Dostum bu göz yaþlarý benim için mi ? dedi. Helga saçýný baþýný yoluyordu. " Hayýr dedim bunun için" dedikten sonra cebimden o resmi çýkartýp verdim. "Bu iþte Hans beni aðlatan beni hüzünlendiren. bu adam . Asýl adýný bilmiyorum. Halk arasýnda bilindiði adý ile " Göbeðini kaþýyan adam " diye tanýmlanýr Sana yalvarýyorum. Hazýr gelmiþken þunu da bir araþtýr " diye ricada bulundum... Resmi dikkatli bir þekilde inceledikten sonra " Hým hým yaptý. " Sonrada " Bu tipik bir (Ovis), Caprinae alt familyasý içinde olan bir grup üyesi. Çoðunlukla burun kýsýmlarý çýplak ve nemli, vücutlarý kalýn tüylerle kaplýdýr. Vücutlarýnda ekstra kýl oluþumlarý (sakal, yele) bulunur. dedikten sonra þaþkýnlýkla tekrar sordu... " Senin bir derdin mi var ? Lütfen söyle iyi misin ? "
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Þenol Durmuþ, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |