..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bu kitap çok gerekli bir açığı dolduruyor. -Moses Hadas
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > ESRA BAYKAL




9 Eylül 2002
Bu Benim Yalnızlığımın Tarihi  
ESRA BAYKAL
Ben “Günaydın! “ demenin kıymetini anlıyorum şu günlerde.


:BEHC:
Hiçbir zaman bu derece yalnız kalacağımı düşünmemiştim. Benim gibi birisi nasıl yalnız kalabilirdi ki? Bu kadar sıcak,güleryüzlü,sevecen ve fedakar birisi nasıl yalnız kalabilirdi ki?! Daima insanların çevresinde yüzlerindeki tek bir gülücük için çabalamıştım ama şimdi elim kolum bağlı bilgisayarın sadece rahatlamak için kullanıldığı bir masada tek başıma oturmaktayım.

“Tek başım” aslında 100 kişilik bir ofiste… Garip bir yer burası, neresi …Her yan bembeyaz,çok kalabalık,her yanda telefon sesleri, bilgisayar klavyelerinin tıkırtıları,garip bir metalik koku…
( Muhtemelen bilgisayar ve printer yoğunluğundan kaynaklanan bir şey) Herşey fazlasıyla düzenli,bu düzenin mekanikleştirdiği insanlar var. Ben kahkaha atmayı severim,burda kahkaha yasaklı,gülümsemeler genelde havada asılı kalıyor.Sürekli bir gavur dili hakim ortamda, ben Türkçe’yi ne çok severmişim. Hani biraz Orhan Veli tadında yurdum Türkçesi… Burdaki Türkçe Divan-I Lügat-ı Türk…Tam algılayamıyorum.Sabretmek lazım herhalde anlamak için, sabretmek ne zormuş.İçimde patlamaya hazır bir volkan ama ortaya çıkarsa…Çok yanlış…Ben mi yanlışım buraya? Yoksa burası mı yanlış bizim ülkeye? Ben” Günaydın! “ demek ve cevap almak istiyorum, “ İyi Haftalar!” dilemek istiyorum sıcak bir gülümsemeyle, “ Hı hı!” bir cevap değil ne günün aydınlığına ne de haftanın olabilecek güzelliğine… Türkçeyi kullanmadığınız bir ortamda aslında anadilinizin kıymetini anlıyorsunuz.
En basitinden“ Günaydın !” dediğinizde cevabını almak istiyorsunuz hem de Türkçe. Kaybedilen şeyler kıymetli olur ya, ben “Günaydın! “ demenin kıymetini anlıyorum şu günlerde.

Bu benim yalnızlığımın tarihi aslında kimseyi pek ilgilendirmez,ama her geçen gün çoğalan çok uluslu şirketlerde belki de benim gibi yalnızlık çeken bir sürü insan vardır. Yabancı dil daima gereklidir,sadece iş anlamında değil,günlük hayatımızında vazgeçilmez bir parçası ben bunu kabul ediyorum zaten ama bu derece yoğun oluşu yakıyor canımı.Gavurun bizi böylesine kuşatması sinirlerime dokunuyor galiba. Milliyetçi değilimdir ama her an olabilirim.

Bizim işimiz aslında Türk halkının isteklerini,arzularını,bakış açılarını analiz edip ona göre reklam kampanyaları yapmak.Ama burası o kadar Amerika ki ben bile yabancılaşmaya başladım o çok iyi bildiğim kültüre. En iyi analizleri bu gözlemlerim sayesinde yapabilecekken burda biraz zorlaşmaya başladı bu iş. Gün geçtikçe ben de onlara benzemeye başladım herhalde, Türkçe karşılığı olan şeyleri bile ingilizce söylüyorum ezelden beri karşı olduğum bir şeydi bu niye yapıyorum? Yapmazsam burada zaten dış kapının mandalıyken daha da olacağım diye belki de. “Evde yapmaya alış ki dışarda otomatikleşmiş olarak yapabilesin” derdi annem çatal bıçak kullanımı ilk kez bana anlattığında.O günden sonra evde en dandik yemeği bile çatal bıçakla yemeğe başladım ;ben şu an pizzayı bile bıçaksız yiyemem.Durum beni çatal bıçak alışkanlığımda olduğu gibi uç bir boyuta mı taşıyacak?

Türkçeyi özlüyorum,Türkçe benden habersiz. “Günaydın!” diyesim var saat öğleni vurmuş.Çekmecem inadına Türkçe kütüphane,yalnızlığımı vermişim kitaplara,ne isterlerse yapsınlar diye.

İstanbul hala gri…Benim renklerim solmakta.Az sonra bir meetingim var Arkadaşlar, burası bana Türkçe’yi unutturmadan kurtarın beni burdannnnnn!




.Eleştiriler & Yorumlar

:: Türkçe Türkçe
Gönderen: Mehmet SEÇKİN / İstanbul
15 Ekim 2002
Benim durumum da pek farklı sayılmaz. Yabancı sitelerdekileri yazıları okuyup müşterilere telefonda Türkçe anlatma gibi bir işte çalışıyorum. Yurtdışındaki şirketle yazışmalarda oluyor. Müşterilerin çoğu yabancı dil bilmiyor. Dolayısıyla bir nevi tercüman, yardımcı oluyorum. Genelde biz burada çok şükür gülebiliyoruz.Tek başıma işi yürüttüğüm için kendi çapımda istediğimi yapabiliyorum. Bu satırları yazarken bir kulağımda kulaklık müzik dinleyebiliyorum. Umarım bu satırları okuyanlar benim gibi rahat ortamlarda çalışıyorsunuzdur, çalışırsınız. Yabancı dil sadece bana has olduğundan Türkçe ile aram iyi. Burada odun suratlar mevcut değil, güleryüz eksik, sabah günaydın denmeyen bir gün olmuyor. Hatta bazen müşteri olmadığında kahkalarla güldüğümüz de oluyor. Ben gülmeden bir işyerinde bir gün geçiremem, sıkılırım. Her ne olursa olsun Türkçe konuşmak gibisi yok.

:: Good Morning Lady!
Gönderen: Zeynep Ozer Akgun / Istanbul
13 Eylül 2002
Bende vakti zamaninda is hayatinda bu ingilizce kullanimina cok kafa yormustum. Dikkat edersen bir cok insan yazarken bile turkce harflerden vazgecti aslında. Bu konuyu irdelerken bana teknik nedenlerden internet ortaminda boyle yazmak gerekiyor denmisti,sektor terimlerinin turkcesi kullanisli olmadigi icinde ingilizce konusmak zorunda kalindigindan da bahsedilmisti. Is hayatinda deneyimlerim arttikca aslolanin "az konusmak cok is yapmak" oldugunu anladim. Az konusmakda sadece is konusmak anlamina geliyor. Karsindaki ile degil dost, arkadas bile olmaman gerekiyor.Her calistigim yer ve her calistigin kisiye karsi degil elbet ama is yerinde herkese karsi olusturacagin resmi iletisimi maalesef turkce ile yapamiyorsun. Cunku sig kalmis, gelistirilememis dilimizin kendini sokak dilinde gelistirdigi... bu kiyafet yikiliyoo..babababaa...gidiyom...yapiyom turkcesi yerine is yerlerinin resmi dili ingilizce ilan etmesini ben yadirgamiyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nefesimi keseceksin biliyorum!
Kendinize Yaşadığınızı Hissettirin
Merhaba, Tanışalım; Ben Senin Annenim.
Yaşam Öyküsü
Büyü Artık
Aslında Çok Yalnızız
Gecenin Karanlık Yüzü
Ölüm ve Şehvet
Biz Öfkemizle Yarattık Bu Düzeni
Zamanın kapıları kapanacak bir gün!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Size Aşık Olabilir Miyim?
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim
Korkak Erkeklerden Sıkıldım
Aşk, askerlik, erkekler...
Her Sabah Aynı Adamla Uyanmak...
Kadın Olmanın En Güzel Tarafı Erkeklerdir
Red Kid
Korkak Erkeklerden Sıkıldım - 2
Bir gün size ahlak-sız bir teklifle geleceğim...
Sizin hiç sıfır kilometre sevdanız oldu mu?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Kurtlar Vadisi [Eleştiri]
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor [Eleştiri]
Sevmedende Olur Diyorlar! [Eleştiri]
Benim Kocam Ab"ye Karşı [Eleştiri]
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri [Eleştiri]


ESRA BAYKAL kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.