..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Hulki Can Duru




13 Ağustos 2012
Sünnet Olmak veya Olmamak  
Dinin gücü doğruluğundan değil, inananların imanından kaynaklanır.

Hulki Can Duru


Almanya Köln Eyalet Mahkemesi, 25 Haziran 2012 günü aldığı kararla, Müslüman bir ailenin çocuğunu sünnet eden kişinin yaralama suçu işlediğini belirleyerek sünnetin yasadışı olduğuna karar vermiştir. Çünkü sünnetten iki gün sonra çocukta kanama olmuş ve ailenin şikayeti üzerine Mahkeme soruşturma başlatmıştır. Müslüman ve Yahudi din adamları söz konusu kararı inanç özgürlüğüne saldırı olarak yorumlayarak protesto etmiş, sünneti savunmuşlardır.


:AGCD:
DİNSEL AÇIDAN SÜNNET
Eski Antlaşma olarak bilinen Tevrat’ta sünnet emri açıkça ve birçok yerde geçtiği halde (Tevrat, Yaratılış 17. Bölüm) Kuran’da böyle bir emir yoktur. Yeni Antlaşma İncil ise Musa şeriatına göre sünnet olmanın gereksiz bir kölelik olduğuna dikkat çekmekte, şeriat kurallarına uyanların ve şeriata göre sünnet olanların lanet altında olduğuna vurgu yapmaktadır. İncil’de şöyle der:

“Şeriatın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Tanrı katında hiç kimsenin Şeriat ile aklanmadığı açıktır. Çünkü iman ile aklanan yaşayacaktır. (…) Öyleyse nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz, ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden onların kölesi mi olmak istiyorsunuz? (...) Mesih bizi özgürlük için özgür kıldı. Bunun için dayanın. Bir daha kölelik boyunduruğunu takınmayın.” (İncil, Galatyalılar 3: 1, 10-12)

İncil ilk Hristiyanlar arasında Yahudiler gibi sünnet olmayı savunanları “ köpekler, bozguncular, asi, boşboğaz kişiler” gibi ağır sözlerle suçlar:

“Kötülük yapan o adamlardan, o köpeklerden sakının; o sünnet bozguncularından sakının! (…) Çünkü asi, boşboğaz, aldatıcı birçok kişi vardır. Özellikle sünnet yanlıları bunlardandır. Onların ağzını kapatmak gerekir” (İncil, Filp 3:2; Titus 1:10,11)

Yani görüldüğü gibi dinsel kitaplar arasında bir uzlaşma, uyum ve orta yol yoktur.

İslam ilahiyatçılarına göre bir emrin Kuran’da yazıp yazmaması pek o kadar önemli değildir, çünkü onlara göre dinin referansı sadece Kur'an değil, fıkıh, icmâ, kıyas, maslahatı mürsele, hadis ve örf gibi İslami kaynaklardır. Bu bağlamda, sünnet de bu kapsamda incelenebilir. Örneğin, Muhammet bir hadiste fıtrattan (doğası gereği) olan beş eylem arasına sünneti de katmıştır:

"Sünnet olmak, etek tıraşı yapmak, koltuk altı tüylerini kesmek, bıyığı kısaltmak ve tırnakları kesmek." (Beyhaki, Essünenül Kübra, 1/149)

İlahiyatçılara göre bunların sıralaması farklılık gösterebilmekte ama adı geçen bu beş eylemin fıtrattan olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Fıtrat “yaratılış, doğal, karakter, huy, hilkat ” gibi anlamlara gelir. Yani, bu anlayışa göre sünnet olmak tırnak kesmek gibi doğal ve yaratılış gereği bir eylem olup insan olmanın, dolayısıyla Müslüman olmanın gereğidir. O halde, İslam’a göre sünnet olmak erkekler için fıtratlarının gereğidir. Ayrıca, sünnet olmak İbrahim’den bu yana gelen bir uygulama olduğundan ve Muhammet de İbrahim’in dinini öğrettiğinden (Bakara 135) Kuran’da yazıp yazmaması bir ölçüt teşkil etmese gerek.

Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Abdülbaki Gölpınarlı ile Diyanet İşleri’nin Kuran çevirisinde “sünnet” sözcüğü metnin hiçbir yerinde geçmez. Sadece Diyanet çevirisinde 2 kez dipnotlarda (20.ci ve 52.ci) söz edilir. Dipnotlarda geçen sünnet sözcüğü de penise yapılan cerrahi sünnet operasyonuyla ilgili olmayıp, burada sünnet ile kastedilen Muhammet’in eylem ve söylemleridir. Prof. Süleyman Ateş ile Elmalılı Hamdi Yazır çevirilerinde de bir tek Hicr Suresi 13 ayetinde geçen “sünnet” sözü de cerrahi eylemi kapsamaz.

SÜNNETİN RİSKLERİ
Sünnetin Yahudilik öncesi çok eski bir putperest geleneği olduğu ve köleci toplumlarda hem kadınlar, hem de erkeklere uygulandığı bilinmektedir. Filozof ve Yahudi dinbilimci Rambam (Maymonides) sünnettin amacının insanın cinselliğini zayıflatmak olduğunu ileri sürer ve doğadaki canlılar için böyle bir “düzeltme” nin gereksizliğine dikkat çeker. O halde, niye hayvanlarda sünnet olayı yoktur?

Psikanalitik bir yaklaşımla, sünnet bir yerde çocukta psikoseksüel gelişim aşamalarından olan fallik dönemden ergenliğe geçişte cinselliğin dengelenmesi, cinsel organların salt zevk değil fakat aynı zamanda acı veren organlar olarak da bilinçaltına kaydedilmesi için toplum tarafından öngörülen bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.

Bu durumda erken yaşlarda yapılan sünnet, bireyin ruhsal ve beyinsel gelişiminde zevk duygusunun acı ile birlikte kodlanmasıyla sado-mazo eğilimlerin, cinsel sapmaların artmasına, ereksiyon sorunlarına yol açabilmekte ve böylece ileri yaşlarda sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürülmesini engellemektedir. Bunun sonucunda toplumda cinsel içerikli suç oranlarında artışlar olabilmektedir.

Kuşkusuz, sünnetin zararları olduğu gibi faydalı ve zorunlu olduğu durumlar da olabilir. Fimozis gibi ürolojik hastalıklarda sünnet derisinin ameliyatla alınması gerekli görülebilir. Apandisit veya bademciklerin tıbbi açıdan bir tehlike oluşturduğunda nasıl ki alınması gerekli ise, aynı şekilde sünnetin de herhangi tıbbi bir gereklilik olduğu takdirde –dinsel gerekçelere başvurulmadan- yapılmasının uygun olacağı kanısındayım.



.Eleştiriler & Yorumlar

:: Olmadan Olmuyor
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
13 Ağustos 2012
Hayat/Yaşam = Cinsellik Cinsellik = kavga/savaş/ölüm Cinsellik = Tamah Cinsellik = Barış Cinsellik = Kan/Acı Cinsellik = İnsan




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnançlara Saygı Göstermek
Şeker Bayramı Nereden Geliyor?
Gök Tanrı Dininin Yeniden Yükselişi
Davul ve Din
Din İnsanlığın Sorunlarını Çözebilir mi?
Dindar Gençlik Sendromu
Eleştiri ve Din

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam Coğrafyasında Kadın Olmak
Neden Böyle Akılsızım? Neden Böyle Kötü Kitaplar Yazıyorum?
Dominodaki Son Taş: Türkiye
Deli P… ile Çılgın T…"nin Kıssadan Hisseli Sergüzeştleri
Yugoslavya Sendromu: Türkiye'yi Yok Etmek!
Kuklalar ve Kuklacılar
Türkiye Hristiyanbir Devlet Olsaydı...
Çünkü Şifreyi Bilmiyorduk!
Yumurta ve Sevgi
Heykel ve Put

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.