Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
|
||||||||||
|
Türkiye'de 1938den sonra “devrim” süreci bitmiş, “karşı-devrim” süreci başlamıştır. Şimdilerde bu karşı-devrimi allayıp pullayıp “postmodernlik” olarak millete yutturuyorlar. Millet ve aydınlar da bunu yutuyor. Yönetimde “küresel misyon ve vizyon” üstlenmiş, ABD ile “eşbaşkanlık” bileşkesinde olan ve “başkanlık” sistemine geçmeyi hayal eden bir zihniyet vardır. Bu zihniyet halkın gözünde saygınlığını yitirmeye, oy kaybetmeye başlarsa seçime gider mi? Gitmez. Neden? Çünkü o zaman hem küresel misyon ve vizyon yatar, hem de bu o partinin intiharı olur. E o zaman ne olur? Çok basit: Seçimlerin ertelenmesi veya iptal edilmesi için gereken her türlü plan devreye sokulur. A planı uygulanır, o tutmazsa B planı, olmadı C planı, ta ki tutana kadar! Tarih bunun örnekleriyle doludur. Ve bu şekilde iktidar el değiştirmeden sürdürülür... Çünkü zaten iktidardaki partinin hakkı, halkı ve hukuku umursamaz söylem ve eylemlerine baktığımızda bunların iktidardan asla gitmeyecekmiş gibi davrandıklarını görmüyor muyuz? Çünkü, iktidardan seçimle giderlerse bir daha asla yeniden yönetime gelemeyeceklerini biliyorlar. Bu onlar için bir yokoluş olacak. Bunu kim kabul edebilir? Eğer bunların demokratik yoldan “kuzu kuzu” gideceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Bu kadar yıkım, kadrolaşma, tarikatlaşma o zaman boşa mı gidecek? Muhalefetin vurguladığı gibi siyasal yollardan elde ettikleri haksız kazançları, emekten çaldıklarını, gemicikleri, havuzlu villaları geri vereceklerini mi sanıyorsunuz? Yüce Divan'da yargılanacaklarını mı umuyorsunuz? Karşımızdaki karanlık güç ve arkasındakiler sandığımızdan çok daha tehlikelidir. Gülünecek ve dalga geçecek zaman değildir. Muhalefet ve vatansever güçler birleşmelidir. FORS MAJÖR OLASILIKLAR Bir ülkede seçimlerin ertelenmesi veya iptal edilmesi için gerekli Fors Majör durumlar nelerdir? Olasılıkları sayalım: 1.Ülkenin savaşa girmesi 2.Siyasal suikastlar 3.Ülke çapında büyük ekonomik kriz 4.Ülke çapında terörün tırmanışa geçmesi 5.Ülke çapında salgın hastalıklar 6.Askeri darbe 7.Dinci darbe 8.Doğal Afetler Bunların ayrıntılarına girmeye gerek görmüyorum, çünkü bu ülkede nelerin olup bittiğini açıkça görmekteyiz. Her an, her şey olabilir. Karşı devrimciler, gericiler, şeriatçılar, dinciler kendiliğinden yok olmaz. Ne ülkemizdeki gericiler, ne küresel egemenler, ne ABD'nin Irak ve Afganistan'daki işgal güçleri tarih sahnesinden, demokratik yollardan, ya da seçimle, veya BM kararlarıyla, veya kendi istekleriyle çekilmeyecekler, yenilgiyi demokratik yoldan kabul etmeyecekler, son mevziye kadar direnecekler, savaşacaklardır. Seçim olsa bile hile yapılması yüksek bir olasılıktır.. Bunlar iktidarda iken seçime gitmek pek akıllıca görünmüyor. Tüm partilerin katılacağı bir seçim hükümeti kurulmalıdır. Tüm ülkede cumhuriyetin yeniden yapılandırıldığını, barış ve düzen sağlandığını varsaysak bile bunlar her türlü geriye dönüş için çabalamaya devam edeceklerdir. Bu kaçınılmazdır. Çünkü nasıl cumhuriyet ve laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldilerse, aynı şekilde, dün olduğu gibi, yarın da cumhuriyet ve laiklik karşıtı eylemlerini sürdüreceklerdir. Emekçi halkın çıkarlarını korumak için dolandırıcılar, rüşvet yiyenler, kalpazanlar, teröristler, vatan hainleri, çeteler, kamu düzenini bozan, aksatan resmi görevlilerin hoşgörülmemesi, cezasız bırakılmaması gerekmektedir. En büyük yanılgı hoşgörüsü olmayan inanç ve öğretileri hoşgörmektir. Hoşgörüsü olmayan hoşgörülemez. YIKILMAZ KALE Gerçekten yıkılmaz olan kale nedir? Kuşkusuz, ulustur, vatan sevgisidir, yurt sevgisidir, Türklük bilincidir, halkın yüzyıllardır süregelen gizli gücüdür. Din değildir. Din insanları böler. Din bizi bu dünyadan uzaklaştırır, rehavete, tevekküle, arabesk bir hayal alemine sürükleyerek mücadele gücümüzü zaafa uğratır. Din karşı devrimcilerin ve küresel egemenlerin elinde kitleleri uyuşturmak için kullandığı bir sömürü aracı haline dönüşmüştür. Din bu durumdan kurtarılmalıdır. Kurtarmak mümkün değilse o zaman, günü geldiğinde, küresel egemenler ve yardakçılarıyla birlikte o da kaçınılmaz olarak yok edilecektir. Marx “din halkın afyonudur” derken bu gerçeğe dikkat çekmek istiyordu. Hiçbir ülke dine sarılarak kurtulamaz. Türkiye görünmez bir saldırıya uğramış ve görünmez bir işgal altındadır. Ülkenin bu durumda olmasının nedeni gerici bir partinin iş başında olmasıdır. İktidarın bu kadar gözü kara olmasının nedeni de halkın cehaleti ve bilgisizliğidir. Halkın bu kadar cahil ve bilgisiz olmasının nedeni uygulanan ekonomi-politikalardır. Halk bu kadar cahil ve bilgisiz olmasaydı postmodern gericilerin iktidara gelmesi de mümkün olamayacaktı. Dış güçlerin de ülkemize karşı küçümser ve tepeden bakmalarının altında yatan budur. Ama tüm dünya ve işbirlikçiler şunu unutmasın biz Türkler düşmanlara karşı kanımızın son damlasına kadar savaşmış, yitirdiğimiz toprakları geri almış ve büyük bir utku kazanmış bir milletiz. Bunu Kurtuluş Savaşında kendi ruhumuz ve gücümüzle yaptık. Şeriatı ve hilafeti tasfiye ederek bunu yaptık. Gerekirse yeniden yaparız. Çünkü, “korku üzerine egemenlik kurulamaz." Bu ulus hiçbir zaman bağımsızlıktan yoksun yaşamamış, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası emekçi halkın gücü ve devrimdir. NOT: Bu yazıyı 15.3.2010 da yazmıştım. Başlığı “Seçimler Yapılmayacak” idi. Son gelişmeler üzerine yeniden yorumlayıp paylaşmak istedim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |