Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Omzumda bir kýpýrtý hissettim. Pýt, pýt; pýt, pýt. Gelmiþ olmalý. Ýlham perisi ne zaman gelse omzuma oturur ve oturduðu yerden ayaklarýný sallamaya baþlar. Biliyorum ki birazdan perinin fýsýltýlarý gönül kulaðýma çalýnmaya baþlayacak. Uçsuz bucaksýz bir deniz… Denizde binlerce gemi, hepsi paramparça Kýyý yok; rýhtým kayýp. Dümdüz bir vadi. Kýlýcý kalkaný atýp kaçmýþ sözde savaþçýlarýn geride býraktýklarý sahipsiz atlarla dolu. Cesur yürekler yok; kahramanlar kayýp. Ve binlerce melek… Kiminin gözleri sýmsýký kapalý, kimininse yarý açýk. Hepsinin kanatlarý yaralý. Uçabilen yok; ýþýk kayýp. Önümde uzun süredir bomboþ duran kâðýda yazdýðým ilk satýrlar bunlar oldu. Omzumdaki peri, kulaðýma ne fýsýldarsa yazmam gerektiðini bilirim. Onu yönlendirmeye kalkarsam sinirlenip omzumdan uçup gittiðine ve uzun bir süre de geri dönmediðine çok defa þahit olmuþumdur. Perinin fýsýltýlarýna dikkat kesiliyorum. Yüzyýllardýr bu uçsuz bucaksýz hayal denizinde, akýl gemisi parçalanmýþlara kâðýttan gemiler yapýp onlarý bu gemilere bindiriyorum. Yazýk! Her vadide at sürülmeyeceðini bilmezler. Acemi süvarilerin atlarýný “hayret” dizginiyle dizginlemek, kayýp kahramanlara dolu kadehler sunup içindeki delilik þarabýndan içmelerini saðlamak gerek. Ve o melekler… O, kanatlarý yaralý ve düþmüþ melekler yok mu? Ruhlar meclisindeki günlerini özleyen o yaralý meleklerin kýrýk kanatlarýnýn yerine muhabbet kanatlarý takmak ve yeniden uçmalarýný saðlamak gerek. Ne zaman kalemin sivri ucu kâðýdýn yassý alnýna tatlý bir buse kondursa, iþte o zaman çaðrýldýðým yere doðru kanat çýrparým. Þimdi benim için akýl gemisi parçalanmýþlara kâðýttan gemiler yapma zamanýdýr. Kalemi sýmsýký kavrayan elin sahibinin omzuna oturur, kulaðýna usulca fýsýldamaya baþlarým. Ben fýsýldadýkça az önce hayal gemisinde yolunu da gemisini de yitirmiþ olan yolcu ona fýsýldadýðým kelimeleri kendine can simidi yapar da kýyýsýz denizde kulaçlar atmaya baþlar. Bazen öyle þeyler fýsýldarým ki sözlerim acemi süvarilerin atlarýný büyüler. Kendini yitirmiþ meleklerin gönül aynalarýna su serper ve muhabbet tohumlarý filizlenir içlerinde. Hâsýlý yüküm aðýr, iþim zordur benim. Tüm bunlarý elimdeki sihirli deðnekle yaptýðýmý sanýrlar. Ama keramet, deðnekte deðil; fýsýldadýðým sözlerdedir aslýnda. Kimine parmak büyüklüðünde, külah þapkalý, mor pelerinli, elinde yýldýz uçlu bir deðnek tutan bir peri olarak görünürüm. Kimineyse ardýnda parlak bir ýþýk saklayan gizemli bir kapý olarak… Her ikisi de hakikattir. Kim nasýl bakarsa öyle görür beni. Yazdýklarýmý okuyorum. Bir ilham perisinin daha önce kendinden bahsettiðini hiç duymamýþtým. Hep baþka yerlerden, baþka kiþilerden fýsýltý taþýyan ilham perisinin bu defa kendi hikâyesini anlattýðýna þahit oluyorum. Elbisem atlas kumaþtan, Dilim þeker kamýþýndan, Kâðýtla kalem buluþtuðu an. Ýþte oradadýr ÝLHAM. Harfler bineðimdir benim. Kulaklara fýsýldadýðým sözler harf elbisesini giyinir ve öylece kâðýda dökülür. Okuduðunu sandýðýn harfler ilham perisinin fýsýltýlarýnýn yansýmasýdýr aslýnda. Fýsýltý yalnýzca iþitilmez, ayný zamanda okunabilir de. Ve harfler yalnýzca yazýlmaz, senin kaderini yazabilir de. Harfler! Harfler! Ne büyük bir gizem! Harfler hakkýnda soru soruyordun, öyle deðil mi? Omzumdaki küçük periye gözümün ucuyla bakýyorum. Bana küçük bir ýþýk huzmesi gibi görünüyor. Bir âlemdir, harfler âlemi; âlemler içinde bir âlem… Hiçbir þey yok iken söz vardý. Söz, madde âleminde görünür olsun diye ona harf elbisesi dikildi. Böylece söz mana âleminden çýktý ve madde âlemine girdi. Bu yüzden her bir harf ruhani bir güce sahip oldu. Her biri bir titreþim yaydý çevresine. Harfler bir araya gelir, eþyaya isim verir. Sonra bu isim, eþyanýn hakikatine bürünür. “Gül” deyince kokusu gelmez mi burnuna? Ya “Ateþ”in ismi bile yakmaz mý tenini? “Güneþ” deyince ýþýðý, Mecnun deyince âþýðý bilmez misin? Ýþte böyle isimle eþya, madde ile mâna birleþir. Hani yaratýlýþýn baþlangýcý Iþýk’týr denir ya! Bak hele bu kelimenin köklerine. Iþýk – Aþk. Her ikisi de ayný kökten türemiþ iki kelime. Ýþte yaratýlýþýn sýrrý. Ýsmindeki harfleri araþtýr! Ýþte sana ipucu: Alfabedeki yedi harf ateþ elementini yansýtýr. Yedi harf su elementini. Ve diðer yedi harf de hava ve toprak elementini yansýtýr. Harfler âleminin yarýsý aydýnlýk harfler diðer yarýsý ise karanlýk harflerdir. Bunlar da kendi içlerinde erkek ve diþi harfler olarak ayrýlýr. Noktasýz harfler mutlu harfler, noktalý harfler ise uðursuz harflerdir ve her harfin karþýlýk geldiði sayýsal bir deðeri vardýr. Söylesene senin ismin hangi harflerden oluþuyor, hangi sýrlarý taþýyorsun? Þunu bil ki sen, ismin kadarsýn! Harfleri yazdýðýn anda onlara hayat üflemiþ olursun. Yazýyý silersen harfler ölmüþ olur. Yazý silinmediði sürece mâna âleminde varlýðýný devam ettirir. Sen bir yazarsýn, bir yazýyý bitirinceye kadar kim bilir kaç harfin katili olursun, hiç düþündün mü? Katil olmak mý? Ýlham perisi haklý sanýrým. Bir yazarýn elinde tuttuðu kalem keskin bir býçak ve yazar da saf zihinlerin katili pekâlâ olabilir. Ya yazýlý olmayan, ama seslendirilen, söylenen harflere ne olur, onlar nereye gider? Söylenen sözler, söyleyenin söylediði hal üzere havada asýlý kalýr… Hem de sonsuza kadar! Bu yüzden yer gök söylenmiþ sözlerle doludur. Ben ve benim gibi ilham perileri bu sözleri kalemi tutan ellere fýsýldarýz. Neden bazý mekânlara girdiðinde, “Ýlham geldi, yazmak istiyorum,” dediðini sanýrsýn? O mekânda söylenmiþ tüm sözler bir anda gönül kulaðýna çalýnýr da ondan… Ýlham perisi bu defa bana bir hikâye yazdýrmýyor, ama aklýmdaki sorulara yanýt veriyordu. “Yanýlýyorsun. Ortaya bir hikâye deðil, ama kocaman bir roman konusu çýktý. Harfler âlemini tanýrsan onlarý yönetebilirsin. Onlarý yönetebilirsen harfler sana boyun eðer. Ýþte o zaman bütün kâinatý bir roman gibi okuyup yazmaya baþlarsýn. Hem farkýnda deðil misin ki yazdýðýn ve bundan sonra yazacaðýn tüm yazýlar aslýnda zaten ezelde yazýlmýþtý. Yazýnýn son noktasý çoktan konmuþ, mürekkebi ise kurumuþ. Sen sadece yazýnýn vakti geldiðinde kalemin efendisi olacak ve sözü o âlemden alýp, bu âleme çýkaracaksýn, hepsi bu.” Yazdýklarým, yani ilham perisinin fýsýltýlarý beni þaþýrtýyor. Harflerin önünde saygýyla eðiliyorum. Kalem de benim önümde saygýyla eðiliyor. Söz, mâna âleminden taþar Madde âlemine akar. Harfler âlemi uçsuz bucaksýz bir deniz. Denizde eli kalem tutan binlerce yazar var. Harfler âlemi dümdüz bir vadi. Vadide harflere hayat üfleyen on binlerce ozan var. Kayýp Rýhtým’da binlerce melek Omuzlarýnda ilham perileri, söze harf elbisesi dikmekteler. Gün bitti, güneþ tamamen battý. Güneþ bu diyarda batarken kim bilir hangi diyarlarda doðuyor. Üzerine akþamýn loþ ýþýðý düþen kâðýdýmýn boþ kalan alt kýsmýna þunlarý yazýp noktayý koyuyorum. Yazar harflere hayat üfler, Harfler hayal denizini aþar Kýyýya vurur. Harfleri kendine boyun eðdiren kalem ehli Bir gün gelir KAYIP RIHTIM’ý bulur… ((Kayýp Rýhtým, Aylýk Öykü Seçkisi Temmuz 2010))
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þebnem Piþkin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |