..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacý deðil miyiz!" -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > Þebnem Piþkin




15 Aralýk 2007
Baþlýksýz  
Þebnem Piþkin
Yaþamanýn deðerini anladýðý gün, yaþamýndaki son günüydü. Ne hazin! Ya sizin bugün yaþamýnýzýn son günü olsaydý neler düþünür, neler hissederdiniz? -Garip bir hikaye daha...-


:CBAJ:

Dayanamýyorum, bazen nefes alamayacak gibi oluyorum. Kalabalýðýn içinde insanlar üzerime üzerime geliyorlar sanki. Tüm bu kalabalýðýn içinde benim yerim neresi diye sorup duruyorum. Bazen öyle oluyor ki görünmez miyim acaba, kimse beni farkýnda deðil mi diye düþünerek çýldýracak gibi oluyorum.

-     Anlýyorum. Geçen defa size yazdýðým ilaçlarý düzenli olarak kullanmýþ olsaydýnýz tüm bu sýkýntýlarý hafifletmiþ olabilirdik þimdiye dek. Size bir kez daha söylüyorum, bu ilaçlarý almanýz þart.

-     Beni uyuþturarak iyileþtireceðinizi mi sanýyorsunuz?

-     Uyuþturmak deðil, sakinleþtirmek diyelim isterseniz.

-     Sakinleþtirmekmiþ… etkisizleþtirmek, hissizleþtirmek derim ben buna.

-     Seans süremiz dolmak üzere. Size dört ilaç daha yazýyorum. Bunlarý hemen bugün alýyorsunuz ve akþam yemeðinizi yedikten sonra birer tane içmeye baþlýyorsunuz. Sabahleyin ne kadar rahatlamýþ olduðunuzu görüp þaþýracaksýnýz. Gelecek ayýn onuna randevu yazýyorum. Ödemeyi tahsilat bölümüne yapabilirsiniz.

-     Tabi, tabi… Ýyi günler.

-     Ýyi günler…


Olacak þey deðil. Kimseye derdimi anlatamýyorum. Herkes anlar gibi yapýyor, kimsenin bir halt anladýðý yok besbelli. Bende kabahat. Elin adamýnýn karþýsýna oturmuþum sorunlarýmdan bahsediyorum anlayacakmýþ gibi. Karþýmdaki de benim gibi bir fani ne de olsa. Bir faninin derdine baþka bir fani nasýl çare bulacakmýþ, bendeki de akýl iþte! Bendekinin on katý sorunludur kesin o herif. Bir yýðýn ilaç yazarak çare olacaklarýný sanýyorlar. Denemediðim bir bu kalmýþtý, bu da çare olmadý.

20 yýldýr bu caddelerde, bu sokaklarda yürüyorum. Çocukluðum þu soldaki sokaktan içeri girince hemen köþedeki ikinci evde geçti. Eskiden bahçe içinde müstakil bir evdi. Þimdi bakmayýn on katlý, yirmiþer daireden oluþan bir apartman olduðuna. Her þey deðiþiyor iþte. Bu caddelerden geçerek okula giderdim. Sonra mezun olup iþe girdiðimde hep bu sokaklardan geçerek iþten eve, evden iþe gidip durdum. Caddeler, sokaklar, kenarlardaki aðaçlar hepsi her günüme tanýklýk ettiler. Kimi zaman sevinçli, hayat dolu, zýp zýp zýplayarak bu yollardan geçiþimi bilirler, kimi zaman da darmadaðýn olmuþ, hayattan bezmiþ olarak… Son bir yýldýr ise her zaman hayattan bezmiþ, suratým allak bullak, gözlerimin altý çökük, omuzlarým düþük, baþým öne eðik bu yollarda ne yöne gittiðimi bilmez halde dolanmalarýma tanýklar.

Bu “dayanamama” halim bir yýldýr hýzla artarak devam ediyor. Hayatýmdaki her þey anlamsýzlaþtý. Tüm hayat renksizleþti. Caným gezmek tozmak istemez oldu. Yemeklerden keyif almýyorum. Sadece karným doysun diye lokmalarý ardý ardýna boðazýma dizmek benim için yemek yemek anlamýna geliyor. Ýnsanlara tahammül edemiyorum. Az konuþur oldum. Gerekmedikçe aðzýmý açýp, laf anlatmak zahmetine girmiyorum. Bol bol uyuyorum. Bazen akþam güneþ batarken yatýp, ertesi gün öðlen saatlerine kadar aralýksýz uyuyorum. Eskiden çalýþma masamda hep bir takvim bulundururdum. Her günün sonunda takvimin o sayfasýný yýrtar, bir sonraki günün yeni bir gün, yeni bir baþlangýç olacaðýný düþünerek kendimi avuturdum. Yýllar boyu yolduðum sayfalar, beni yordu. Gelen yeni günlerin yeni baþlangýçlar olduðu falan yokmuþ. Artýk takvim makvim de bulundurmuyorum. Benim için her gün ayný… Mevsimler geçiyormuþ, yýllar geçiyormuþ benim için fark etmiyor. Yarýnlardan bir ümidim, bir beklentim yok benim. Derdim insanlarla mý, yoksa sadece kendimle mi onu da bilmiyorum. Ýnsanlar bana bakýnca ne görüyorlar acaba diye merak ediyorum bazen. Ailem için büyük bir hayal kýrýklýðý, ayrýldýðým eþim için “iþe yaramaz bir adam”, patronum için ilk fýrsatta iþten çýkartýlacak bir fazlalýk, köpeðim için katlanýlmasý gereken bir sahip, komþularým için “kim dediniz, öyle biri mi oturuyor burada” diye soracaklarý bir soru iþareti miyim acaba? Öyle bile olsa, benim için tüm bunlarýn tersini düþünüyor olsaydýlar bu benim sorunlarýmý çözer miydi? Belki de tüm sorun benim kendim hakkýmda ne düþündüðümdür. Ne düþünüyorum aynada kendime bakýnca?... Hayal kýrýklýðý…Kocaman bir hayal kýrýklýðý…

Geçen hafta iþten istifamý verdim. Ýstifa mektubumu öyle bir döþemiþtim ki, neredeyse sayýp sövmediðim kimse kalmamýþtý. Mektubumu elime alýp, patronun kapýsýný çalana kadar o mektubu patronun suratýna fýrlatmaya kesin kararlýydým. Ne olduysa oldu, yapamadým. Sadece istifa etmek istediðimi ve gerekçelerimi saydým. Sanki bir an için olsun patronun “Katiyen olmaz, seni býrakmayýz. Biz sensiz ne yaparýz?” demesini umdum. Gülünç, deðil mi? Donuk bir suratla beni dinledi, biraz daha evvel haber verseydim geçtiðimiz hafta insan kaynaklarý gazetesinde çýkan ilanlarýna benim ayrýlmak istediðim pozisyonu da ekleyebileceklerini söyleyerek hayýflandý. Hayýrlýsý olsun, yolun açýk olsun gibi cümlelerle beni baþýndan savuþturdu. Ýþ arkadaþlarým arasýndan bana gitme ne olur diye yalvaran kimse de çýkmadý tabi doðal olarak. Sadece ceketimi aldým, ve çýktým. Sanki kimsenin hafýzasýnda benden bir aný kalmayacak, kimse beni hatýrlamayacak, bilmeyecek, tanýmýþ olduklarýný bile unutacaklar gibi hissettim. Hayatlarý ben olmadan da devam edecekti. Belki de ben hayatlarýnda zaten hiç olmamýþtým.

Varlýðýmla yokluðum bir ise, ruhumda aðýr bir yük olan bu varlýða ne gerek var öyleyse? Kimse için bir þey ifade etmiyorum. Olsam da onlar için bir þey fark etmiyor, olmasam da? O zaman ne diye var olmaya devam ediyorum ki?

Ýþte bu düþünce bir süredir zihnimde iyiden iyiye yer edinmeye baþladý. Yok olmak düþüncesi! Varken yokmuþum gibi olduðuma göre belki yok olursam gerçekten var olabilirim diye düþünmeye baþladým. Tabi ki bu düþüncemi doktorun karþýsýnda dile getirmedim. Düþünsenize ne dehþet verici olurdu bunlarý duymak doktorum için. Herhalde o defa dört deðil, on dört ilaç yazardý bana. Salak adam!

Nisan geldi. En sevdiðim mevsimdir bahar. Yani öyleydi eskiden. Þimdi bakýyorum etrafa da sarý kelebekler yine uçuþmaya baþlamýþlar. Havada polenlerle birlikte sinek ve böcekler de cirit atýyor. Kuþlar pek bir neþeyle þakýyor. Aðaçlar kýþ boyunca kupkuru dala dönüþmüþlerken þimdi birden çiçeklenmeye, yeþillenmeye falan baþladýlar. Belediye de sözüm ona iyi çalýþýyor. Renk renk laleler dikmiþler adým baþý. Þaþýlacak þey, iyi bir þeyler de yapýyorlar demek ki bazen. Aþýklar konusuna ise hiç girmeyelim lütfen. Herkes koluna sevdiceðini takmýþ, salýna salýna geziyor. Bu sevgilileri nereden bulurlar, aþýk olma yetisine doðuþtan mý sahip oluyorlar yoksa bunu sonradan mý öðreniyorlar, hiç anlamam. Ama nereye baksam bir çift sevgili görmezsem baharýn geldiðini anlamýyorum valla. Eskiden benim de içim bahar gelince bir hoþ olurdu. Baþým dönerdi, kavak yelleri eserdi baþýmýn üzerinde. Artýk bahar gelmiþ neyime diyorum. Ha kuru kýþ, ha yeþil bahar! Bana fark etmiyor. Týpký benim varlýðýmýn da yokluðumun da mevsimler için fark etmemesi gibi. Ýþte yine o düþünce beynimi kemiriyor. Yok olmak! Var olmamak… Bildiðim bu yaþamda yok olmak belki de bilmediðim yeni bir yaþamda “var” olmamý saðlar. Gerçekten bu düþünce beni rahatlatýyor. Belki de daha fazla “yaþamak” çilesini çekmemeliyim. Evet, evet, neden bu kadar zorluyorum ki kendimi? Doktorum bile söyledi. Ýlaçlarýný içmezsen iyileþemezsin dedi. O ilaçlarý asla içmeyeceðime göre asla iyileþemeyeceðim. O zaman neden hasta hasta yaþama devam edeyim ki? Ölürüm daha iyi.

Doktordan çýkýp eve gelinceye kadar bu düþünceler zihnimi meþgul etti. Kapýyý açýp içeri girdim. Köpeðim Mahsun koþarak beni karþýladý. Hayýr aslýnda beni karþýlamak niyetinde deðilsin, biliyorum. Tek istediðin bir kap yemek. Baþkasý verecek olsa onun ayaðýna koþardýn. Tamam, tamam, bacaklarýma sürünüp durma. Þimdi bir kap yemeðini veririm, bir daha acýkýncaya kadar yüzüme bakmazsýn artýk. Nankör köpek!

Ölüm düþüncesi beni iyiden iyiye içine çekmeye baþladý. Bir an için yarýn burada olmayacaðýmý düþünmek beni olaðanüstü rahatlatýyor. Yarýn buralarda olmamak… Kirayý ödemekten kurtulmak, kredi kartý borcumu ödemem gerektiðini söylemek için arayan banka görevlisinin telefonuna cevap vermek zorunda kalmamak, boþandýðým eþimin nafakasýndan kurtulmak, eþin dostun “iþten neden ayrýldýn, þimdi nasýl iþ bulacaksýn, ne yapacaksýn, nasýl geçineceksin” sorularýndan kurtulacak olmak, dahasý gerçekten de nasýl geçineceðim sorunundan kurtulmak… Sorunlar ben varken varlar, ben olmazsam sorun morun da kalmayacak. Dahasý yarýn diye bir þey olmayacak… Ohhhh, bunun düþüncesi bile beni rahatlatýyor. Aile büyüklerim ölümümü duyunca üzülecekler elbet, ama atlatýrlar. Zaten ben üzüldüklerine þahit olmayacaðým ki. Artýk ben gidince kim ne çekerse çeker. Ben kurtulmuþ olacaðým. Bu sorunlar geride kalanlarýn sorunu olacak, benim deðil. Hayatýmda bir defa olsun artýk kendimi düþünüyorum. Ben kurtulayým da, geride kalanlar kendi baþlarýnýn çaresine baksýnlar. Doktorun bulamadýðý çareyi ben buldum iþte. Çare bu kadar açýk bir þekilde ortadayken nasýl oldu da göremedim. Ölüm, benim için tek çare. Zaten hiçbir þeyden keyif almýyorum ki, böyle bir yaþama yaþam denir mi? Ayrýlmanýn bana zor geleceði bir þey var mý, bir düþüneyim. Hmmm… Mahsun, seni özleyebilirim belki. Ama eminim benden sonra seni sahiplenecek olan kiþi sana daha kaliteli mamalar alacaktýr. Ýtiraf et, senin bana katlanmanýn tek sebebi sana yiyecek ve barýnak veriyor olmamdý. O zaman geriye ayrýlmakta zorlanacaðým kimse kalmýyor demek ki. Ailem için hep bir hayal kýrýklýðý yaratmýþtým zaten. Onlara daha fazla acý vermemiþ olurum böylelikle. Herhalde en fazla doktorum üzülecektir. Gelir kaynaðýnda bariz bir oranda azalma yaþayacak zavallý beni kaybedince. Ev sahibim yeni bir kiracý arayacaktýr. Bu defa dul birine deðil de bir aileye kiraya verse bari. Ona arkadaþlýk ederler. Benim gibi kapý duvar komþular olmazlar onlar. Geride miras býrakacak birikmiþ param veya mal varlýðým da olmadýðýna göre miras kavgalarýna falan da sebebiyet vermemiþ olacaðým. Varlýðým gibi yok oluþum da son derece sessiz olacak anlaþýlan. Aman, bana ne! Geride kalanlara ne olacaksa olur. Ben kurtulacaðým ya! Ýþte önemli olan tek þey, bu.


Üzerinde çok fazla düþünmemeye kararlýyým. Detaylý bir plan olmayacak benimkisi. Ýyi bir yer biliyorum. Þehir dýþýnda… Ana yoldan ayrýlýp sapa yollardan birine sapýyorsun ve çýkmaz yol seni bir uçurumun eþiðine götürüyor. Arabayý ana yolda dikkat çekmeyecek bir yere býrakýr, uçurumun olduðu yere yürüyerek giderim. Böylesi daha iyi! Bir keresinde üniversite zamanlarýmdayken yamaç paraþütü yapmýþtým. Uçmanýn ne derece keyifli olabileceðini hayal bile edemezdim. Bir felsefe hocam vardý. Sýk sýk uçakla seyahat ettiðinden dolayý yeni bir yaþam felsefesi geliþtirdiðini, her þeye yukarýdan bakýnca, büyük sandýðý þeylerin aslýnda ne denli küçük olduklarýný görüp þaþýrdýðýný söylemiþti. Hayatýmýzda baþ edemeyeceðimizi düþündüðümüz þeyler olduðunda yapmamýz gereken tek þey olaylara bakýþ açýmýzý deðiþtirip tekrar bakmakmýþ ve böylece onlarýn aslýnda ne denli küçük ve önemsiz olduklarýný görebilirmiþiz. Ben de her þeye yeni bir bakýþ açýsýyla bakabilmek için yamaç paraþütüne atlayýp uçmayý denemiþtim. O zaman uçmaktan öyle keyif almýþtým ki her sene mutlaka yamaç paraþütü yapacaðým diye kendime söz vermiþtim. Ne mümkün! Ýþ hayatýna girip o çarkýn içine bir kere dahil olunca kendini kurtarmak mümkün olmuyor. Hayatta zevk aldýðýn þeyleri yapacak ya zamanýn olmuyor, ya da paran. Paran olsa zamanýn olmaz, zamanýn olsa, paran. Bu defa ne zamana ne de paraya ihtiyacým var. Kanatlara da ihtiyacým yok. Yalnýzca kendimi boþluða býrakývereceðim, ve sonrasý ebedi mutluluk!

Gün doðdu. Gece boyu gözümü kýrpmadým. Bugünün son günüm olacaðýný düþünmek garip bir his. Aslýnda mutlu olmalýyým. Bugün tüm sorunlarým tamamen çözülecek. Daha ne isterim! Yine de pek mutlu ve rahatlamýþ görünmüyorum. Yaþamak dert, ölmek dert yani. Neyse, güne her zamanki gibi baþlayayým. Caným kahvaltý etmek istemiyor. Zaten yesem ne olur, yemesem ne olur. Artýk aç ya da tok olmanýn bir öneminin olmadýðý bir noktadayým. Mahsun, gel oðlum. Sana bolca mama koyuyorum buraya. Kabýndaki bitince buradaki mama torbasýndan alabilirsin. Onu da ortaya býrakýyorum. Umarým çok geç olmadan biri seni sahiplenir küçük dostum. Gel yanýma, sana son bir defa sarýlayým þöyle. Tüylerini seveyim, ne kadar da yumuþaksýn. Galiba seni özleyeceðim. Neyse daha fazla saçmalamaya baþlamadan çýksam iyi olacak. Acaba komþuya sana akþamleyin bakmasý için bir not yazýp posta kutusuna atsam mý? Ama daha önce böyle bir þey hiç yapmamýþtým, çok dikkat çeker. Neyse, güya benden sonrasýyla ilgilenmeyecektim. Güle güle Mahsun! Güzel zamanlar geçirdik beraber. Hoppala, gözlerim doldu, pes artýk. Ben çýkýyorum oðlum. Sana iyi bir hayat diliyorum.

-     Günaydýn! Ne güzel bir gün deðil mi?
-     Evet efendim. Size de günaydýn…

Bu da neyin nesi þimdi? Hiçbir gün beni fark etmemiþ ihtiyar komþum bana hatýrýmý sordu. Bu ihtiyarlarýn da 6. hisleri pek geliþmiþ oluyor mübarek. Güzel bir günmüþ, tabi ya! Tam ölmelik bir gün.

Gökyüzü ne kadar da güzel bu sabah. Havada tam baharlýk bir koku var. Hangi çiçek böyle kokuyor olabilir ki, her yere mis gibi yayýlmýþ kokusu. Bir daha bu kokuyu duyamayacak mýyým acaba? Baþka bahar göremeyeceðim yani. Bu gerçekten görüp göreceðim son bahar olacak. Garip bir his! Tadýný çýkarayým bari. Þuraya bakýn, bir uður böceði. Küçüklüðümden beri uður böceði görmemiþtim. Çýka çýka bu sabah mý karþýma çýktýnýz? Gerçekten uðurlu musun uður böceði, yoksa sen uðursuz uður böceði misin? Umarým ölümden sonra baþlayacaðým yaþamda bunlardan bol bol vardýr. Sürekli baharýn hüküm sürdüðü bir yerde olsun yeni yaþamým…Ya olmazsa?

-     Bir tas yem almak ister misiniz? Güvercinlere yem atmak sevaptýr. Vereyim mi?
-     Ver bakalým. Nasýlsa paranýn bir önemi kalmadý benim için. Bir tas yem alayým, al þu bozukluklarý. Ne yapmak lazým þimdi bu yemleri, nasýl atacaðým?
-     Þöyle fýrlatýn tasý, yemler etrafa yayýlsýn ki çok güvercin yararlansýn, hepsine ulaþsýn.
-     Þöyle mi? Aaaah, ne çok güvercin geldi. Çok güzel bir his, nasýl da yiyiyorlar þunlara bak.
-     Allah razý olsun, sevap iþlediniz açlarý doyurarak.
-     Amin. “Allah razý olsun” mu? Acaba razý olur mu? Olmasý için bugün son þansým da. Haydi hayýrlý iþler sana, kazancýn bol olsun.

Ne sabah ama! Önce komþuyla selamlaþtým, þimdi güvercin besledim, arada uðursuzlarla oynadým. Her günden farklý bir sabah. Son günümün sabahý…

Arabaya bindim, haydi külüstür çalýþ bakalým, benimle son yolculuðuna çýkýyorsun. Yarým depo benzin var, haydi bakalým benden sonra seni yolda bulacak olan kiþi þanslýymýþ. Deposu dolu bir araba býrakýyorum onlara. Senin bu yýlki bakýmýný da yaptýramadýk ama kusura bakmazsýn artýk. Iþýklarý geçelim, saðdan yol ayrýlýyor. Böylece þehirden de çýkmýþ olacaðýz. Kýrmýzý yandý duralým bakalým. Ne de olsa acelemiz yok, yetiþecek bir yerimiz de yok.

Radyoda çalan þarký dinlediðim son þarký olacak. Ne kadar da dinlendirici bir þarkýymýþ. Söyleyenin sesi de yumuþacýk. Ýlk defa mý duyuyorum bu þarkýyý? Bir aþk þarkýsý bu. Hiç ýsrar etmeyin, benden geçti artýk. Ýçimde bir þeyleri yeniden kýpýrdatamazsýnýz. Ben ölmeye gidiyorum, geride býraktýðým bir sevgilim de olmayacak. Ama þarký güzelmiþ. Ýnsan yeniden aþýk olabilmeyi istiyor. Bugün ilk defa bir yere yetiþmek acelesi içinde olmadan sakin sakin güne baþladým. Baharý gördüm, insanlarý fark ettim, müziði duydum, havayý kokladým. Ama zamanlama kötü oldu iþte. Karar verdim artýk bir kere, ben bugün ölmeliyim.

Þurasý uygun görünüyor arabayý býrakmak için. Ben de þu yoldan yavaþ yavaþ yürür, uçuruma çýkarým. Sana da elveda külüstür arabam. Beni hiç yolda býrakmadýðýn için sana teþekkür ederim.

Güneþ gökyüzünde yükselmeye baþladý. Bugün senin doðuþunu gördüm, yükseldiðini gördüm, ama korkarým ki batýþýný göremeyeceðim. Tenimi ne de güzel ýsýtýyorsun, baþka bir zaman olsa kendimi yeþil çimenlerin üzerine býrakýr sýcaklýðýný tenimde doya doya hissetmek isterdim. Kusura bakma, bugün yapamam, ölmeye gidiyorum þimdi. Gideceðim yerde bir güneþ olacak mý acaba? Güneþi hep sevmiþimdir. Güneþli günler bana gençliðimin yaz aþklarýný anýmsatýr. Seni de özleyeceðim açýk. Keþke batýþýný da görebilseydim…

Ýþte burasý… Benim için yeni bir baþlangýcýn olacaðý nokta. Ve de bu yaþamdaki bitiþ noktam. Aþaðýya hiç bakmasam daha iyi. Biraz heyecanlýyým aslýnda. Týpký seneler önce yamaç paraþütü yapacaðým anda hissettiðime benzer hisler yaþýyorum. Tek farký o zaman arkadaþlara rezil olma korkumun olmasýydý. Þimdiyse rezil olacaðým kimse yok, ölmekten daha basit baþka bir þey olmamalý. Bunu da baþaramazsam yuh bana!

Rüzgardan saçlarým uçuþuyor. Romantik biri olsam sevgilinin saçlarýmda dolaþan eli gibi cümleler kurup þiir bile yazabilirdim þimdi. Ellerim buz gibi oldu. Üþümekten deðil, heyecandan, belki de korkudan. Bu rüzgarý tenimde son kez hissediyor olmam beni hüzünlendiriyor. Sanki tüm duyularýmý ilk defa kullanýyor gibiyim. Bu ilk’in ayný zamanda son olmasý çok hazin. Kuþlar uçuyor ileride. Az sonra ben de onlar gibi havada süzülüyor olacaðým. Aþaðýya baksam mý acaba? Yere çarpana kadarki süreç çok hýzlý mý olacak, yere düþünce acý hissedecek miyim? Hangi anda ölmüþ olacaðým? Ölünce öldüðümü anlayabilecek miyim? Sus, sus artýk! Tüm bu detaylarý düþünmemeliyim. Dertlerden kurtulmak için ölümü seçiyorum ama ölümün kendisi bile dert oluyor. Düþünme artýk. Tek bir adým atacaðým, ve gerisi boþluk… Haydi, yapabilirsin, yapabilirim, yapmalýyým… Bir kez daha hayal kýrýklýðý yaratamam. Bir adým, biraz daha, birazcýk daha… iþte oluyor, oluyor, oool- du…


Düþüyorum, hýzla… Belki de çok yavaþça… Bilemiyorum. Bedenimin gülle kadar aðýrlaþtýðýný hissediyorum. Bir yerlere tutunmak ister gibi çýrpýnýyorum. Ellerimi kollarýmý çýrpýyorum ama, havada tutunamýyorum. Taklalar atýyorum. Keþke, keþke… keþke yapmasaydým. Ne olur bu gerçek olmasýn! Bir saniye önceye çevirebilseydim zamaný, ve o adýmý hiç atmasaydým. Ne olur, çok üzgünüm, çok piþmaným. Ben yaþamayý seviyordum. Ne olur ki varsýn milyarlarca borcum olsun, bir yolu bulunur ödenirdi. Boþanmýþým, ne olacak ki, dünya kadar kadýn var, sevebileceðim birini bulabilirdim yeniden, iþten ayrýlmýþým, bulurdum daha iyi þartlarda daha iyi bir iþ. Hangi sorun bu yaþamdan vazgeçmek için yeterli bir sebep olabilirdi ki? Hayýr, yapmamalýydým, hiç atlamamalýydým. Çok piþmaným, çok piþmaným. Midem bulanýyor, baþým dönüyor, düþmeye devam ediyorum. Düþüyorum…Çok piþmaným, lütfen …lütfen… bir þans daha…lütfen…


Offff. Amma da sert çarptým yere. Neyse ki bir yerim acýmadý. Bakalým yerimden kalkabilecek miyim? Haydi bakalým… Kalktým, etrafa da bakýn ne kadar sessiz! Ne kadar yükseklikten düþtüm acaba? Yukarýya bakýyorum da çok ama çok yüksekmiþ. Atladýðým noktayý göremiyorum bile. O zaman nasýl oluyor da bir yerim acýmadan kalkabiliyorum? Yoksa??? Yoksa ben??? Aman Allahým, o yerde yatan benim bedenimse þu anda ayakta duran kim? Görüyorum, orada yerde hareketsiz yatýyor bedenim, ama ben dýþýndayým, görüyorum, olaný biteni görebiliyorum. Ahhh çok acý çekiyorum. Çok derin bir piþmanlýk hissediyorum. Ciðerim yanýyor. Hadi kalk bedenim, lütfen kalk. Ölmüþ olamayýz, yaþama geri dönmeliyiz. Ben eve gitmek istiyorum, Mahsun’la oynamak istiyorum, baharý yaþamak istiyorum. Ölüme ben karar vermemeliydim. Buna karar vermek bana düþmezdi. Lütfen, lütfen, geri döneyim… Gözlerimi sýmsýký yumuyorum. Ne olur açýnca evimde olayým, ne olur bu bir rüya olsun! Ne olur, ne olur, ne olur…

****

Bir rüya gördüm cennette. Mutsuz bir adam olarak dünyaya gönderilmiþim. Yaþamak mucizesini anlamayan, her günü bir cezaymýþ gibi yaþayan, gözlerini hiç görmek için kullanmamýþ, insan olmanýn eþsizliðini kavrayamamýþ ve sonunda ölüme atlamýþ bir adam olarak.

Ve bir rüya gördü adam. Mutsuz olduðunu düþündüðü yaþamýný kendi elleriyle bitirdiðini, daha güzel bir yaþamýn onu beklediðini sanýrken elindeki zaten güzel olan yaþamý harcadýðýný görerek acý çekti.

Rüya olan neydi peki? Cennet, biz insanlarýn bu dünyada gördüðümüz bir rüya ve bu dünya cennettekilerin gördüðü bir kabus olabilir mi?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Galaktik Irk
"Bir"in Hikayesi
Kalem
Mevlana'ya Mektup 1
Amma Hikaye!
Mevlana'ya Mektup 2
Sohbet

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bugün [Þiir]
Sözün Yoksa Sus,söyleme! [Þiir]
Kýrklar Diyarý [Roman]
Ýnanmak mý? Bilmek mi? [Roman]
Ýsrafil'in Aynasý [Roman]
Bir - Arka Kapak [Roman]
Tuðra [Roman]
Ah Mine'l Aþk ve Þikayetname [Deneme]
Mevlana'ya Mektup 3 [Deneme]
Bir Þehr-i Gül,ki Adý Ýstanbul [Deneme]


Þebnem Piþkin kimdir?

Damarlarým attýkça, caným bedenimde oldukça kaçmadayým. Ýnsanýn kendinden kaçýp kurtulmasý kolay olur mu? Baþkasýndan kaçan, ondan uzaklaþýnca ondan kurtulunca kaçmayý býrakýr, olduðu yerde durur. Ben ise hem kendimin düþmanýyým, hem de kendimden kaçýp kurtulmak istiyorum. Kaçarken kendimi de beraber götürdüðüm için kendimden kurtulmama imkan yok. Bu yüzdendir ki benim iþim kýyamete kadar kaçmaktýr, kaçmaktýr, kaçmaktýr. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Mevlana,Nietzsche,Kryon,Halil Cibran,Hayyam,Drunvalo Melchizedek


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þebnem Piþkin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.