..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Mudi Beya




7 Ekim 2013
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü  
Mudi Beya
Bir toplum ki çocukların, yaşlıların ve zeka engellilerin büyücek bir bölümü korumasız ve korunaksız... Ne geçmişleri var, ne de gelecekleri ama, bunları olağan bakışlarla izleyen toplumun geçmişini yaşlılar, geleceğini çocuklar oluşturmuyor mu? Bir de zeka engellilerimiz var, bunlar da çokluk yazgılarıyla başbaşa!.. Etiketsiz, hiyerarşik olarak hiçbir kariyeri ve üniforması, silahı, örgütü ve örgütlenme olanağı bulunmayan bu katmanlar toplumun öp öz malıdır... Bu mala sahip çıkmayan bir toplum maddi dünyasının elden uçup gittiğinin ayırdına vardığı için olsa gerek; umudunu cinlere, okumaya-üfürmeye , taşlara, duvarlara, çula, çaputa bağlar oldu!.


:ADJH:

Sekizinci Bölüm
Adam, son olarak bir daha denedi: " Kimisinin parası, kimisinin duası derler ya!... İşte öyle!..." diyebildi, arkasını getiremedi... Çok alçak bir sesle ama düzgün konuşuyordu... Kokoreççi, " Vay senin duanın da, senin de!... Sana yararı dokunmayan duaların bana mı yarayacak? Defol başımdan " diye azarlarken adama yarım ekmek arası kokoreç uzattı ama, orta yaşlı adam kokoreci almadı; yine sendeleyerek gerisingeri dönüp uzaklaşıp daracık ve karanlık bir sokağa saparak gözden kayboldu!... Hilmi üç yarım ekmek kokoreci paket yaptırdı. Daracık ve karanlık sokağa girmeyi göze alamadı ama o arada beş - on dakika dolaştı. Tünel’ den yana yürüdü… Biraz gittikten sonra geri döndü. Dar ve karanlık sokağı gözlüyordu çaktırmadan. Orta yaşlı perişan adam caddeye bir başka sokaktan girmiş Taksim yönüne doğru sendeleyerek ilerlemeye çalışıyordu. Arkasından yetişti adamla çok yakından göz göze geldi. Hilmi, içinden ‘ birisine mi benzettim yoksa’ diye geçirdi. Sonra ‘ Yok canım ! Sen de!’ dercesine bu sanıyı kafasından silmeye çalıştı. Adam’ a ‘ Üstadım bunlar sana. Lütfen alır mısın? Belki açsınızdır ‘ dedi. Hilmi bu sözcükleri hiç seçmeden , düşünmeden sarfetmişti.. Adam pakete uzanmak ya da sevinmek şöyle dursun ürküntüye kapılarak geri çekilmeye başladı. Hilmi paket elinde ona doğru temkinlice ilerlemeyi sürdürdü… Adam “Beni tanıdın değil mi? Gazetecisin!..” dedi ürkek ve titrek bir sesle usulca. Hilmi, adamın ‘ Büsbütün üşüttüğüne’ hükmederek elindeki paketi adama yakın bir yerde duvarın dibine koydu ve oradan hızla uzaklaştı… Taksim yönüne yüz metre kadar yürüdükten sonra caddenin karşı tarafından geri döndü. Bir kokoreç daha aldı. Bu kokoreci adamın kokoreç paketlerini alıp almadığını, yeyip yemediğini gözlemek için orada savsaklamaya bahane olarak almıştı.. Ama yedi. Sabahın ayazında hiç de fena olmadı. Adamın paketleri alarak ikisini yediğini, birisini de benzer kaderi paylaştığı başka birine verdiğini gördü ve otelin yolunu tuttu…
Bir toplum ki çocukların, yaşlıların ve zeka engellilerin büyücek bir bölümü korumasız ve korunaksız... Ne geçmişleri var, ne de gelecekleri ama, bunları olağan bakışlarla izleyen toplumun geçmişini yaşlılar, geleceğini çocuklar oluşturmuyor mu? Bir de zeka engellilerimiz var, bunlar da çokluk yazgılarıyla başbaşa!.. Etiketsiz, hiyerarşik olarak hiçbir kariyeri ve üniforması, silahı, örgütü ve örgütlenme olanağı bulunmayan bu katmanlar toplumun öp öz malıdır... Bu mala sahip çıkmayan bir toplum maddi dünyasının elden uçup gittiğinin ayırdına vardığı için olsa gerek; umudunu cinlere, okumaya-üfürmeye , taşlara, duvarlara, çula, çaputa bağlar oldu!... Bir toplum ki, çocuğa, yaşlıya, engelliye kucak açamıyorsa yok olup gitmeye adaydır eninde sonunda… Bu toplum, tarihte kurduğu devletlerin sayılarıyla övünebilir de! O devletleri nasıl yıktığına gelince diyecek bir sözü, ortaya koyacak bir gerekçesi olamaz, ne acı ki!... Bunca ürkünç görüntüleri izleyerek yürürken kendisine sataşanlar, küfür savuranlar, para ve sigara isteyenler oldu. O insanları gözlemlemenin yanında herhangi bir şekilde ilgilenmeyi, dile getirdikleri isteği yerine getirmeyi güvenlikli bulmuyordu. Galatasaray' dan Tünel ‘ e doğru ilerlemeyi de düşünmüyordu kendi güvenliği bakımından… Ve geri döndü...
Sürecejk
mudibeya@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Addesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü
Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Akşamdan Yazılan Mektup Sabahleyin Yazanı Tarafından Okunur Mu
İşte Geldi 8 Mart Bakın Neler Olacak
Ereğli Çamlıyayla 2015 Toroslar Geçişi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Fanfinfon Çorbası
Abdülrezzak Holding 2
Öylesine Bir 8 Mart Yazısı
Kalleş Avrupalı!
Abdülrezzak Holding 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sıradışı Bir 8 Mart Kutlaması [Deneme]
Zevat Zerzevat Fiyat Vesaire… [Deneme]
Rabbiş Teyzemin Fanfinfon Macerası [Deneme]
Tezek İthalatı! [Deneme]
Muhteşem Bir Operasyon! [Deneme]
Günlük: [Deneme]
Milli Piyango Milyonerleri [Eleştiri]
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü [Eleştiri]
Gaz Bombası ve Basınçlı Su İle Saldırılması Olası Eylemlere Katılacak Olanların Dikkâtine! [Eleştiri]
Anlaşıldı Vehpi' Nin Kerrakesi veya Eşekten Düşen Karpuz [Eleştiri]


Mudi Beya kimdir?

Bilgisayar edinip İnternet ile yakından ilgilendiğim zamana kadar ülkemde okurdan çok yazarın varlığını düşünür ve bundan büyük kaygı duyardım. . . Uçsuz bucaksız olanakları bulunduğumuz odaya, ayağımıza getiren İnternetle tanııştıktan sonra, ülkemde okurdan çok yazarın olduğunu düşünmüyor, çok net biliyorum böyle olduğunu. Bunu bilmem, yukarıda sözünü ettiğim kaygılarımın katlanmasına neden oluyor. İçinde debelenmekte olduğumuz sorunların temelinde, okumayan bir toplum oluşumuzun katkısı sanıldığından daha daha çok diye düşünüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Jack London, Ernest Hemingway, Gogol, Zola, Aziz Nesin, Nazım Hikmet ve daha başkaları...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mudi Beya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.