"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Acıyı sevemedim ya ben, ama sen onunla beslendin ya...Ama sen şimdi yoksun ya ben yazı bile yazamıyorum. Formdan düştüm...Bir tek gülüşüne , bir tek “Git” deyişine ve belki de tek bir bakışına muhtacım ben bu gece... Ne kadar romantik olmak istesem de aslında sadece şehvetli ve ateşli olabiliyorum ben dolunaylı gecelerde. Benim lisanım farklı...Ben gözlerimle, dudaklarımla , tenimle anlatırım sevgimi..Sen öğretmiştin ya bu lisanı bana...Lisanım köreliyor...Nankördür zaten yabancı dil...Pratiğin eksildikçe , kelime haznen de azalır...Sonra dilbilgisi kurallarını unutursun yavaş yavaş...Ve zaman geçtikçe tamamen unutursun.. Ne kötü kelimedir unutmak...Sevmem ben unutmayı , unutarak yaşayamam ki ben...Ama seni unutmaya başlıyorum. Seni ne çok özlediğimi , beklediğimi , ellerini ve hatta en sevdiğim dudaklarını...Ben seni unutmak istemiyorum...Seni unutursam sanki benden bir şey gidecek ve bir daha gelmeyecek gibi...Bundandır deliler gibi sana ulaşmaya çalışmam...Aslında seni bulmak değildir amaç kendime dönmektir...Her seferinde bu bilgisayamayanın başına geçip aşk dolu , özlem dolu satırlar karalamam ondandır...Benden gitmesin diyedir...Bu yaşta kayıplara ve ölüme yakın olmak mümkün mü? Belki de en yakın yaşındayım ölümün... ( Annem 20 yaş sendromu diyor) Gözlerim sürekli yere bakıyor...Toprağa...Belki daha da derine... Derinde cehennem varmış biliyor musun? Orada günah işleyenler cayır cayır yanarlarmış...Ama ben zaten yanmaktayım...Kalbimde beynimde bitmek bilmeyen bir alev...Daha da sıcakmış diyorlar...Daha da? Ama o zaman kaybolurum... Kayıp olan şey acı çeker mi? O zaman ben kaybolayım , beni cehenneme mi yollayın desem? Yok ama ben sıcağı sevmem...Norveç ‘ e gönderin beni..Tam bana göre soğuk...Tam sana göre soğuk...Ama aydınlık...Kar taneleri yüzümüze vurur orda.. Artık yazı yazamıyorum...Sen yoksun diye belki de...Ben seni yazı malzemesi mi yaptım ? Yoksa sen mi besledin hayalleri de ben sadece kağıda mı döktüm ? Aslında ben iyi bir yazar değildim de senden mi kaynaklandı bir iki güzel satır ? Gittiğin halde nedendir sorgulamam ? Yanındayken sorguladım , gittin sorguluyorum...Dört duvar üzerime geliyor...Ben dibe batıyorum... Telefon açıyorum sana sonra hep o kadın çıkıyor...” Şu anda aradığınız kişi sizden çok ama çok uzaklarda, kendi halinde yaşıyor ve sizi istemiyor...Anlatamıyorum galiba bu kaçıncı arayışınız kapalı işte mobil telefonu ! “ . Ben her seferinde kadına küfrediyorum. Sonra kadını karşıma çıkardığın için sana...Edemiyorum...Ahizeyi kapatıp , bu satırları yazmaya başlıyorum...Sen; - ” Gerçek aşklar çokkkk uzaklarda kaldı “ diyorsun... Ben sinirleniyorum... - “Burdayım , karşındayım , yanında olmak için her şeyimi feda etmeye hazırım.” diyorum... Sen, - ”Yok yok yeni jenerasyon, çok kayıp yaşıyor aşkı”diyorsun... - ”Sizin jenerasyonu yiyim” diyorum içimden...”Hepiniz ilk aşkınızdan kilometrelerce uzakta , gözünüzün önündeki aşkı göremeden yaşıyorsunuz. Dinime küfreden müslüman olsa...” Ben bu satırlarla çok ileri gidiyorum...Acayip susmam lazım...Hatta bir süre susmam ve bu satırlardan uzak durmam lazım...Aklıma her geleni edebi metin sayıp , insanlara sunmamam lazım...Bunlar benim içsel serzenişlerim kime ne? Ama duramıyorum...Elime vuruyorum..O da bana vuruyor...Bir sigara yakayım bari...Beynime ve ciğerlerime giden nikotin açmıyor zihnimi , aksine buharlaşmaya başlıyor herşey... - “ Seni en sıcak ben öperdim ama sen bilmiyorsun; Salaksın (özür dilerim )” Ama sen de bilmiyorsun...Yazı yazmam lazım , yazamıyorum , yaz deyince olmuyor zaten saçmalıyorsun işte böyle...Senin yüzünden cehenneme gideceğim...Orada yanacağım, bundan daha fazla hem de, sonra yok olacağım...Cennetin yeşilliğini göremeyeceğim, tek sorumlusu sensin...Onun için hadi gel ! Ben yeşili çok seviyorum... Hadi gelllll !!! Lütfen...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |