..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > ESRA BAYKAL




23 Ağustos 2005
Otogarlar, Kalanlar İçindir  
ESRA BAYKAL
Otogarlar benim sana dönüşlerim, gidişlerimdir. Otogarlarda içtiğimiz çaylar, yaşadığımız hüzünler geçmişten gelir. Birilerini mutlaka kaybetmişizdir otogarlarda, yollarda...Yenisini yaşamamaktır dileğimiz. Ama her gidiş, yeni bir başlangıçtır da...


:BFAJ:
Otogarlar kalanlar içindir. Gidenin arkasından "ah" çekip, bir demli çaya sigarayı dost etmek, acıyı doyasıya yaşamak ve korkmak içindir.

Otogarlar, kalabalığın arasında yalnız kalınan, eldeki sevgiyi uzağa göndermenin acısının en fazla hissedildiği, sallanan her elden bir umudun uçup gittiği yerlerdir.

Otogarlar bazen sevinçtir ama yine bekleyene. Ölene ne olacak, kalanlara dert derler ya, otogarlarda öyledir. Giden gitmiştir ama kalanlar hem hüzünle hem sevinçle geride kalırlar.

Otogarlar benim sana dönüşlerim, gidişlerimdir. Otogarlarda içtiğimiz çaylar, yaşadığımız hüzünler geçmişten gelir. Birilerini mutlaka kaybetmişizdir otogarlarda, yollarda...Yenisini yaşamamaktır dileğimiz. Ama her gidiş, yeni bir başlangıçtır da...

Otogarda beklerken, elimde bilmem kaçıncı sigaramla, seni ardımda bıraktığımı ve belki de hiç ama hiç dönmeyeceğimi hayal ettim. Sensiz bir yaşam için kaçabileceğim en uzak mesafe neresiyse orada yaşamak istedim. Ama bildiğim bir şey vardı ki, ben nereye gidersem gideyim seni de daima yanımda götürecektim. Sensiz yaşanacak bir yer henüz inşa edilmemişti çünkü. Benim sürekli çalışan ve gündüz şalterini kapasa bile gece rüyalarda yeniden açan beynim, her saniye seni yeniden bana hatırlatacaktı.

Çünkü sen hayallerimdin. Sabah uyandığımda işe gitmemi sağlayan, gece yattığımda huzurla uyumamı sağlayandın. Böylesine büyük yaşama gücünü kaybetmek beni kalemden, yaşamdan, gökyüzünden uzaklaştıracaktı. Seni red etmek, kendimi red etmek; olmamış gibi yapmak, içimdeki o şımarık kadını yok saymak olacaktı. Sen vardın ve senleyken ben gerçekten ben gibiydim. Şımarıklığım, sessizliğim, gözlerimdeki parlama...Herşey ilk kez çok ben gibiydi. Kendimi unutmayı hep çok sevmişimdir, hatta bazen bu halime öylesine özenle acırdım ki, herkes bana eşlik etmek ve seni hayatıma sokmak için yollar aramaya başlarlardı. Oysa biz senle sonu olmayan yollara çıkarken, hayallere dalarken, sessiz ayrılık sözleşmemize imzamızı atarak başlamıştık. Biz, birbirine kalben ait ama asla birlikte olamayacak kadar uzak diyarlardık. Fransa nasıl affetmeyecekse İngiliz okçularını, biz de asla birlikte yürüyemeyecektik.

Önce okçular öldürülürdü savaşlarda...Güller savaşlarında en fazla okçular işkence gördüler. Çünkü keskin ve öldürücü vuruşları ile bir atlıdan çok daha tehlikeli insanlardı. Bizim aşkımızda, en baştan öldürülmesi gereken yoksa işkence ile bizi öldürecek kadar derin ve silinmezdi. Ama okçular, yaptıkları işe, tüm risklerine rağmen, aşık adamlardı. Biz de öylesine aşıktık ki aşka ve gözlerimizdeki ışığa, sorgulamadan girdik içine.

Şimdi geçmişi düşündüğümde ellerinin titreyişleri, gözlerini kapatarak inlemelerin, bana ayırdığın saatler, korkak bakışların, heyecanlarımız rüya gibi geliyor. Beni güne başlamaya iten, belki bir gün, bir başka yaşamda kollarında geçebilecek bir ömrü vaad ediyor.

Gerçekler ve hayaller ayrı ayrı yaşanır demişti birileri, bir zamanlar. Hayali, gerçeğe tutunmak için kullanmak belki çok yanlış bir yol ama benim tutunacak tek bir yılanım var :) . Yemyeşil gözlerinde kaybolduğum, teninde eridiğim, gülüşünde dünyadaki cenneti gördüğüm bir yasak elma...Ve ben herşeye rağmen o elmaya, yılana, yaşama, kendime, sana ve yaşattıklarına aşığım... Seni seviyorum....

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Okurken kalbim acıdı desem o da ne demek demezsin
Gönderen: Didem SEVİNÇ / İSTANBUL/
1 Eylül 2005
Yok yok..izedebiyat iş time out unda bakılacak yer değil..Bişeyler okuyayım dedim,işe olan tüm konsantrasyonum sayende gitti sevgili esra!Tüylerimin diken dikenliği gectiğinde kaldıgım yerden işime geri dönebilicem..Ve bu epey zamanımı alacak.Aynı mevsimlerde farklı ağaçların üstünde hikayelerimizi yaşıyoruz büyük ihtimalle..çok ilginçtir ki benzer hikayeleri anlatırken aslında aynı cümleleri kuruyoruz.Vardır bir hikmet!:) Hoşcakal.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Korkak Erkeklerden Sıkıldım - 2
Sen
Bir Tek Beyaz Gül
Artık revaçta olmayan aşk mı edebiyat mı?
Bir Çingene Masalı
Büyük Bir Aştan Geriye Kalanlar - 2
Aşka dair...
Büyük Bir Aşktan Geriye Kalanlar - 1
Son Veda
Büyük Bir Aşktan Geriye Kalanlar - 3

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Size Aşık Olabilir Miyim?
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim
Nefesimi keseceksin biliyorum!
Korkak Erkeklerden Sıkıldım
Aşk, askerlik, erkekler...
Her Sabah Aynı Adamla Uyanmak...
Kadın Olmanın En Güzel Tarafı Erkeklerdir
Red Kid
Bir gün size ahlak-sız bir teklifle geleceğim...
Sizin hiç sıfır kilometre sevdanız oldu mu?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Kurtlar Vadisi [Eleştiri]
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor [Eleştiri]
Sevmedende Olur Diyorlar! [Eleştiri]
Benim Kocam Ab"ye Karşı [Eleştiri]
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri [Eleştiri]


ESRA BAYKAL kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.