• ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel |
61
|
|
|
|
Babam öldü. O büyük bir yazardý. Þimdi bütün ülke onun ardýndan yas tutuyor. |
|
62
|
|
|
|
Tavandaki kalaslar her günkünden daha bir eðri büðrü göründü gözüne. Üzerlerindeki çatlaklarýyla narin kibrit çöplerine benziyorlardý... |
|
63
|
|
|
|
O yürek çýrpýntýsýný, iç burkulmasýný, aðlamaklýlýðý, birebir ve aynen sevgilide yaratabilecek bir sözcük olmalýydý. Anlamýný açýklamaya gerek kalmaksýzýn, duyan kiþide aþký yaratabilecek bir sözcük. Tanrý’nýn yüzüncü adý gibi, aþkýn tek sözü… |
|
64
|
|
|
|
gerçeðe mitolojik bir bakýþ açýsý.. |
|
65
|
|
|
|
Eki ceni cetme castýn köyde þýktýklarý avda yasadýklarý... |
|
66
|
|
|
|
Daha çok yaralar alasýn diye mi güvenilir insanlara? |
|
67
|
|
|
|
Kulübenin içindeki üç güvenlik görevlisi o an kadýnýn yüzüne baktýlar. Gördükleri karþýsýnda telaþa kapýldýlar. Kadýnýn yüzü kireç gibi olmuþtu ve göz pýnarlarý çeþme gibi akýyordu. Aðlamýyor, hýçkýrmýyor ama yaþlar yanaklarýndan aþaðýya süzülüp eski ayakkabýlarýnýn yanýna beton zemine damlýyordu. Kýsacasý kadýn hiç iyi görünmüyordu. Kadýnýn baþýna bir þey gelirse hapý yutarlardý. Hemen bir sandalye çekip kadýný oturttular. Tutanak tutmamýz lazým dediler. Sonra seni polise teslim edeceðiz. "Tutun öyleyse," dedi kadýn. Hiç alttan almýyordu. Yalvaracak, yakaracak gibi bir hali de yoktu. |
|
68
|
|
|
|
O gece deli bir saðanak baþladý. Sonbahar için zaman erkendi. Gürgenler tepeden týrnaða yaprak, daðlarýn doruklarý yemyeþil çayýrlarla kaplýydý. Elmalar kýzarmýþtý kýzarmasýna ama henüz ayvalar sararmaya bile baþlamamýþtý. Yaðmur bindirmeden az önce gök çatladý. Yýldýrýmýn yaladýðý orman ürperdi. " |
|
69
|
|
|
|
"Söyleyecek Sözü Az Olan Adam" yaklaþýk olarak 1997 den beri, aklýmda olan üç perdelik bir tiyatro eseridir aslýnda. Fikir olarak filizlenmesinden bu yana, iki sefer birinci perdesi yazýldý; ancak bir türlü adýna yakýþan tokluk duygusunu hissettirmedi bana.Derken, derken günlük yaþam ve her zaman baskýn olan þiir yazma eðilimi sebebiyle, uzaklarda yatýlý okula yollanmýþ bir evlat gibi,kaldý durdu aklýmýn bir köþesinde. Ýnsan gerçekte çok çok zor bir varlýktýr bence.Bu dediðim konu olarak insaný iþlemek için de, yazdýðý þeyin öz eleþtiri ve beðenisini yapmak adýna da geçerli. Sonuç itibari ile, bir yerinden baþlamak gerekiyor. Bugün verdiðim bir karar sonucu, adý geçen eserin eskizlerini; öyküsel formda yayýnlamaya baþlýyorum. Siz okuyucuya þimdiden, hoþgörüsü için teþekkürü bir vazife bilirim.Zira eskiz okuduðunuzu bildiðiniz için, küçük hatalarý ve gecikmeleri, anlayýþla karþýlayacaðýnýz umudu içindeyim.Saygý ve selamlar.. |
|
70
|
|
|
|
Bizim derginin kuruluþ yýldönümü þerefine verilen kokteylde rastladýðým delikanlýdan söz etmek istiyorum size, sayýn okurlarým. |
|
71
|
|
|
|
Bu nasýl cezaevi, isteyen herkes buradan kaçar?
- Ben geldiðimden beri hiç kaçan olmadý.
- Duvar yok, parmaklýk yok, kaçmak isteyeni kim durdurabilir ki?
- Kimse durdurmaz. Durdurmaya bile çalýþmaz. Ýsteyen kaçar. Ama kaçan bütün |
|
72
|
|
|
|
Birileri için çok eðlenceli birileri için iyi bir anlatý konusu arkadaþ ortamýnda þu ünlü milli olma durumunu senin ruhuna býraktýðý derin izleri bilmeksizin anlatacak...
|
|
73
|
|
|
|
muebbetmuhabbet.com adlý sitenin üyesi olan iki kafadar, site forumlarýnýn dar kalýplarýný yýrtarcasýna, doðaçlama bir hikaye yazmaya karar verirler. Yazarlardan "hoverkraft" olanýn askere gitmek zorunda kalmasý ile yazýnýn bitirilmesi bana, juanjuan'a kalmýþtýr. |
|
74
|
|
|
|
HEY, PÞTTT! SANA SÖYLÜYORUM BEYOÐLU, ELOÐLU BANA BAK?! |
|
75
|
|
|
|
Hoþgeldin bitanem. Dünyama mutluluklar getirdin, gülüþler, sürprizler, umutlar getirdin. Senin kadar güzel , senin kadar heyecan verici kaç konuk aðýrlayabilir ki insan? |
|
76
|
|
|
|
Ýçimdeki ses hep konuþur çünkü. Kendimi bildim bileli, ne iþ yaptýðýma aldýrmadan kulaðýma anlatýr da anlatýr öykülerini. Benim dýþýmda, farklý bir bendir o. Ukaladýr biraz, küstah daha doðru olur sanýrým. Ne iþ yaptýðýma, kiminle konuþtuðuma aldýrmaz, bildiðini okur. Ah, ne alçaktýr o, patronumla konuþurken müstehcen hikayeler anlatacak kadar hem de. Bir kulak kabartsam o anda ona, yüzüm kýzararak dinlesem onu, iþimi de kaybederim, arkadaþlarýmý da. Herkes hakkýnda bir fikri vardýr çünkü. Özellikle de benim görmeyi tercih etmediðim huylarý hakkýnda. Dedim ya, küstah ve cesurdur, kaybetme korkusu yoktur. |
|
77
|
|
|
|
Deneme türünden bir öykü... |
|
78
|
|
|
|
Ahh Ýsmail ah. Nasýl oldu bu, daha dün bilemedin bir önceki gün her zamanki kendine has efendi halinle; Nasýlsýn abi deyip hatýrýmý sormuþtun, þimdi kim her zaman kahvehanenin hep ayný köþesinden bana hal hatýr soracak. Yaþça benden büyük müydü, yoksa küçük müydü ne fark eder. Efendi bir adamdý. Ah Ýsmail ne âlemi vardý ani bir kalp krizine yenik düþmenin. Önceden yokmuþ kalpten sýkýntýsý. Hatta hiçbir derdi tasasý. Hani dünya yansa umurunda bile olmazmýþ. Ne zaman sevdalanmýþ eski mahallesinden bir kýza. Vermemiþ ya kýzýn babasý iþin, gücün yok diye. Ne yapsýn öldürsün mü adamý. Belki bir gün yumuþar verir kýzý diye beklemiþ. O beklerken kýzý baþkasýyla baþ göz etmiþler... |
|
79
|
|
|
|
Tebbessümüne inþirah içirilmiþ çocuklar þaþkýnlýkla bakardý bu hale kapý aralýklarýndan... Fakat þu aþikardý ki, herkesin içindeki karanlýk aydýnlýðýný arýyordu. Aranýyorsa bulunacaktý elbet. Bazýlarýmýz pusuda gözlüyorduk aydýnlýk arayan karanlýðýmýzý. Pütürlü soru iþaretleri törpülüyordu hakikatin önündeki duvarý inceden inceye. Yeni anlamlar yumuþak dokuyu geçip, aklýn sinir uçlarýna dokunup kanatýyordu. |
|
80
|
|
|
|
“…Doðum yapan her þey diþidir. Kadýnlarýn ezelden beri bildiði kâinatýn dengelerini, erkeklerin de anlamaya baþladýklarý zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere deðiþmeye baþlamýþ olacaktýr. -Mohawk Kabilesi-“
|
|