• İzEdebiyat > Öykü > Deneysel |
321
|
|
|
|
Devinimin bu kadar güçlü olacağını kestirememişti kız. Kaç gün olmuştu ki karar alalı? Karar alınır mıydı, verilir miydi, sıkıldı kız bu sorudan da, ne anlamsızdı. Günler mi, asırlar mı? Yine arasını telafuz edememişti işte. Ya gün vardı ya da asırlar, aylar ve yıllar hiç olmamıştı ki. |
|
322
|
|
|
|
Aşkın kaybedeni veya kazananı yoktur. Sonunu biraz daha geciktirip, felekten bir kaç ay daha çalabilirdik. Sen her şey yolunda gittiğinde yaşadıkların sanki çok rutinleşmiş gibi algılıyorsun. İlla kavgalarımız, yersiz inatlaşmalarımız, gereksiz küskünlük |
|
323
|
|
|
|
Ara sokaklardan birine sapınca kendimi daha iyi hissettim. En azından başkalarına göstermelik bu seremoniyi yaşamaktan ve kendimi riyakâr hissetmekten kurtulmuştum. Şimdi aylar sonra her şeyi nasıl bu kadar ayrıntılarıyla anımsadığıma ben de şaşıyorum. Se |
|
324
|
|
325
|
|
|
|
basit gündelik yaşam deneyimlerinin kendi içlerindeki gizemli derinliğine bakmak ve sormak ve sordurmak istiyorum. "KADIN KİM, ÇANTASINDA NE TAŞIYOR" gibi buna benzer onlarca soru sorulabilir. Tamda bütün bunların üzerine, şu soruyu sormadan edemiyorum "bizi hikayeler neden ilgilendirir?" |
|
326
|
|
327
|
|
|
|
Sıcağı beter bir yazın gölgesinden parkları, dallarda durmadan sevişen kumruları anlatmak kolaycılıktır. Havuzda durmadan yıkanan üç ördeği anlatmakla asfaltın eridiği öğlenleri avutamazsınız. Ama sonra gölgeler sokaklarda uzayıp, güneş Bozköy üzerine |
|
328
|
|
329
|
|
330
|
|
|
|
ben her gün izini sürüyorum sahipsiz ölülerin. Tırnaklarım kan kırmızısı… |
|
331
|
|
|
|
Bu öyküyü okuduktan sonra bir sinemaya gittiğinizde bilet alacağınız insana dikkat edeceksiniz. Sizi camdan evinde kurduğu hayallerinin boşluklarına yerleştirmiş olabilir... |
|
332
|
|
|
|
Sorular, sorgular, inatla gasp eder yaşamını, yeni bir düne ulaşır her gün yeni sorularla; günler dünlerde kaybeder adımlarını... |
|
333
|
|
|
|
Gülün öyküsü gül solduğu zaman yankılanacaktır kulaklarda...
Göz yaşlarımızda saklı kalacaktır hasretlerimiz...
En yakınımızdan bile sakladığımız gözyaşlarımızda...
Erkekliğe sığdıramayıp damarlarımıza akıttığımız gözyaşlarımızda... |
|
334
|
|
335
|
|
|
|
Kılıcı toprakta bir düşmana son darbe, yiğitçe vurulurdu. |
|
336
|
|
|
|
hiçlik konusunda hiç birşey yazdıklarım |
|
337
|
|
|
|
Notlar: Daha önce iki kez trafik kazası geçirdin ama bir sıyrık bile almadın… umurunda bile değil…
|
|
338
|
|
339
|
|
|
|
Delikanlı köyün kahvehanesine girdiğinde, kahvehanede oturanların gözleri ona çevrilmişti. Delikanlı meraklı bakışlara aldırmadan boş masalardan birine oturdu. Yaşlılardan biri,
|
|
340
|
|
|
|
Kurgusal bir öykü. Ama gerçekleşebilirdi. |
|