|
• İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar |
81
|
|
|
|
Bazı insanlar için bir yaşam tarzıdır şiir, yaşama sebebidir. Belki de hayatın ta kendisidir, öznesidir. Şiir, yaşam sevgisinin berrak pınarıdır. Hayatı idame ettirebilmek için nefes gibidir. Şair söyleyecek sözü olandır. Şairlik en zor zamanlarda bile dik, diri ve iri durmaktır. Sözcüklerin gücünü güç edinmektir. Bir duygu işçiliğidir şiir. Yusuf'un zindandaki duası, Züleyha'nın sıcak gözyaşı, İbrahim'in teslimiyetinin söze bürünmüş hâlidir. Ham sözlerin işlenmiş, son safhasıdır. Şair kelimelerin elinden tutandır. Şair, şiirin coşkun ve derin sularına kendini bırakandır.
|
|
82
|
|
|
|
Ülkemizde edebiyat eleştirisinin öncü isimlerinden biriyle ilgili bir saygı duruşu |
|
83
|
|
|
|
Uğultuların arasında bir ses duydum,
Öte diyardan bir haykırış.
Araladım bin zincirli kapıyı ardına dek,
Korkuyla kavrulan birini buldum.
Kıl gibi ince bir ipin üzerinde yürüdüm,
Kanım yere damlarken insan tohumlarını gördüm.
Bedenim alevin korudur, yalanın özü,
Ateşten toprağa, hiçlikten varlığa döndüm. |
|
84
|
|
|
|
Mücevherle dolu sanat mağarasına giden o tünelde, bu gün itibariyle, Ferhat gibi gürz sallayan kaç şair var acaba? Yoksa bedeli ödenmemiş hayatlarda derinlik mi arıyoruz? |
|
85
|
|
|
|
Oldum olası hatıra türündeki kitapları sever, büyük bir keyifle ve iştahla okurum. Çünkü onlar roman ve hikâye gibi kurgu değiller. Hayatın ta kendisidirler. Perihan Akçay Hanımefendi tarafından kaleme alınan "Bir Nihan Heybe" de bunlardan birisi. |
|
86
|
|
|
|
Bu şiirde, insanlığın en derin acıları, umutları, umutsuzlukları, aşkları, gelip Elsa’nın gözlerine oturur ve Aragon’un olağanüstü şiir dilinde ölümsüzleşir. İşte bu nedenlerle Elsa’nın Gözleri, bana göre, dünya edebiyatında, AŞK şiirlerinin ANATANRIÇASIdır, primadonnasıdır. Okumaya, hissetmeye, düşünmeye doyamazsınız. |
|
87
|
|
|
|
“Şehri Reddiye”; adından da anlaşılacağı gibi şehri reddetmeyi amaçlayan bir yazı. İnsanın insanı köleleştirdiği medeniyet... Büyük bir arena... İnsanın karşısında insanın var ettiği beton, enflasyon, yalan, sahtekârlık, bencillik, bozgunculuk ile savaşması beklenen insan... |
|
88
|
|
|
|
http://www.salakfilozof.com/seckin-gunduz-ile-kadin-maganda/ |
|
89
|
|
|
|
Bu yıpratıcı süreci doldururken bu günlerde elimde Cevat Akkanat’ın “edebiyat hayat memat” adlı denemelerden oluşan kitabı var. Kitap üç bölümden oluşuyor; “Sanat Edebiyat” , “Edebiyat Hayat” , “Hayat Memat”. Toplam 174 sayfadan oluşan bu eser, bazen kişisel, bazen toplumsal, bazen düşünsel, bazen edebi, bazen sanatsal eleştirilerden oluşan bir eser. |
|
90
|
|
|
|
Büyü ne kadar gerçekse, gerçek de o kadar büyüdür. Her şey insanın kendi elinde, hayallerinde, tasarladığı yaşam biçiminde ve bunun evrenle olan uyumundadır. |
|
91
|
|
|
|
Kitap fantastik türde. Lakin öyle içinde devler, cüceler, ejderhalar, elfler yok.. Macera günümüzde ve dünyamızda geçiyor.. Pardon öyküde bir tane cüce var ama o sayılmaz.. |
|
92
|
|
|
|
Evet, yıllar çok çabuk geçiyor. Ben yaz sinemaları denilen bu açık hava sinemalarında hiç bulunmadım. Belki de kentte yaşamanın bir dezavantajı olsa gerek. |
|
93
|
|
|
|
Anlatılanlar insanı sarıp sarmalamıyor. Benöyküsel bir anlatım olmasına rağmen, üçüncü kişi ya da tanrı yazar anlatıyormuş üslubunda ilerliyor roman. |
|
94
|
|
|
|
Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı Makedonya’da nasıl hissedilmiş? Ne onulmaz yaralar açmış? Oralarda günlük yaşam nasılmış? Dağlarda kaçak yaşayanlar neler yapıyorlarmış? Tüm bunlar Zülfikar Bey’in yaşamı ekseninde anlatılıyor |
|
95
|
|
|
|
HCD, insanlık sorunsalını, ölümü, yaşamı, küresel düzenin şeytani ruhsal artalanını irdelemeyi, paradigmaları kırmayı deniyor ve bunu yaparken biraz, belki de bir hayli bilim ve din dışına çıkarak ruhlar, melekler, cinler, UFO’lar, ölüm sonrası, günlerin sonu, dünyanın sonu gibi soyut, mistik, paranormal öğelerden ve Kutsal Kitap (Tevrat ve İncil) eskatolojisinden söz ediyor ve dünyevi paradigmaları kırmak için bu eskatolojiyi kullanmaya çalışıyor. |
|
96
|
|
|
|
“Kitapsız aşım, kaygısız başım!” diyerek atasözünü değiştiren bir başka okur şöyle devam ediyor: “Kitap yazmak için gece gündüz çalışacağım, bastırmak için aylarca yıllarca koşuşturacağım, cebimden para harcayacağım, okura ulaştırmak için taklalar atacağım. Ne için? Kitap sahibi olmak için. Sonra da belki yazdığım kitap nedeniyle yargılanacağım ve belki de hapse atılacağım. N’oldu şimdi? Temel’in işine döndü bu kitap işi… Yok yok istemem… Kitap mitap istemem… Kalsın…” |
|
97
|
|
|
|
ster şiir, ister makale, isterse deneme olsun; Trabzon üzerine her ne yazılsa ilk fırsatta onu temin eder, büyük bir özenle ve dikkatle okurum. Onun içindir ki şahsî kütüphanemin en zengin raflarından biri de Trabzon üzerine yazılan eserlerin olduğu bölümdür. Zira bu şehir üzerine yazılan her şey beni heyecanlandırır. Şayet bu yazılanlar kitap boyutundaysa heyecanım artar, adeta ikiye katlanır. Bunu sakın mikro milliyetçilik olarak görmeyin. Bu benim doğup büyüdüğüm şehirle olan samimi ünsiyetimden kaynaklanıyor. Bu durum, şehirle ruh dünyam arasında kurduğum köprülerin sağlamlığındandır. Okuduğum her eser bu köprüye çelikten bir ayak olarak, onu muhkemleştiriyor. |
|
98
|
|
|
|
Asım Bey tam bir Cumhuriyet çocuğudur. Gençlik yıllarından beri sürdürdüğü Cumhuriyet gazetesi okurluğunu bir patron olmasına karşın sürdürdüğünü söyler. |
|
99
|
|
|
|
Olabildiğince edebi, olabildiğince eşit, olabildiğince özgür olan bu site yine de bu ülkede, bu şartlarda, bu okumamışlıkta olabilirliklerin en olabiliri... Sanıyorum Türkiye'de tek ve tüm olanaksızlıklara rağmen hayatına devam ediyor... Başka bir sitede yazdığım bir eleştiri yazısı sansüre uğradı, yayınlanmadı ama bu sitede asla böyle bir şey olmadı.... Nezihe Ecevit gibi iyi yazarlar devam etmeli... |
|
100
|
|
|
|
Sayın Yetkili,Basılı ve basılı olmayan eserlerimden dilediğinizi basmak istemeniz durumunda telif ücreti talep etmeden kabul edebilirim. Sadece 15-20 kitap verirseniz sevinirim.Benim ve eserlerim hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz bunu internet üzerinden yapabilirsiniz. |
|
|
|