• İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar |
101
|
|
|
|
Oyun sonrası konuştuğumuz yönetmen Sami Yakar, oyun için şunları söyledi: “ Geçen yıl “Papaz Kaçtı” oyunumuzla büyük beğeni ve takdir topladık. Bu, bizi daha iyi oyunlar çıkarmamız için kamçıladı. Amacımız, seyircimizle sanatın güzelliğini paylaşmak, onlarla bir gönül köprüsü kurabilmekti. Bir süreliğine de olsa onları, hayatın günlük sıkıntılarından uzak tutmak istedik |
|
102
|
|
|
|
Genelde, bir dost kazığı sırtımıza çakıldığında veya bir aşk acısı yaşadığımız anlarımızda, Hayyam'ı hemen yanı başımızda buluruz. |
|
103
|
|
|
|
*’Her sanat şiire dayanır, hatta şiir bile… Novalis’ |
|
104
|
|
|
|
Arapça bir tamlama olan arzuhal(arz-ı hâl); “bir iş için bir makam veya resmi daireye bir iş sahibinin verdiği dilekçe” anlamına gelmektedir. Bu kelimenin diğer karşılığı “istidanâme” dir. Trabzonlu değerli şair Halit Macit de son kitabına “Arzuhal” ismini vermiş.
|
|
105
|
|
|
|
İnsanoğlu sürekli bir arayış içersindedir.Bütün kitaplar aslında bu adresi meçhul arayışların sınır taşlarıdır |
|
106
|
|
|
|
Klasikleri ve başyapıtları yazacak yazarları oluşturmak, onları okuyacak okuru oluşturmak için Avrupa 3. sınıf hikayeler, açıksaçık hikayeler, kaba hicivler, en ucuz romanlar ile yola çıktı. |
|
107
|
|
|
|
Hayatın kendiliğinden gelme özgürlüğü içinde hapsi, diğerinin sonradan hapsolmuş hayatının içinde özgürlüğünü keşfi. |
|
108
|
|
|
|
Mağara’nın Kamburu, felsefeyle uğraşan, yoğrulan yazarını doğruluyor. Felsefenin tüm konuları diyaloglarla tartışılıyor. Yaşamımızda, iç dünyamızda bizi zorlayan, yönlendiren her içgüdüye, dürtüye, soruya erdemin merceği tutulmaya çalışılmış. Kadim etik değerlerin güncellemesi yapılmak istenmiş. |
|
109
|
|
|
|
Edebiyatımızın
Güçlü Kalemi
Harika UFUK |
|
110
|
|
|
|
Leyla Karaca’nın “Görünmeyen Uyum” başlıklı yazısı çok etkileyici geldi bana. Bunun nedeni yazının konusundan çok dokusu. Belki de yazıyı böylesine etkileyici yapan yazarın felsefe üzerine çalışmış olmasıdır.
|
|
111
|
|
|
|
Kenar Mahalle YazarlarIna Destek Olan, onlarI itmeyen, kakmayan; www.izedebiyat.com gibi kurumlara dualarla... |
|
112
|
|
|
|
“Alçakça, adice, hem de organize sosyal medya saldırısından bizi koruyan, bizi savunan yurtseverlere teşekkürler” demişsin Sayın Özdil. Evet, doğru söylemişsin. Alçakça, adice, hem de organize bu alçaklığı Mustafa Kemalin adını kullandığın için acaba hiç vicdanında (eğer varsa; önceden var olduğundan, şimdi olmadığından kuşku duymadığım) bir değerlendirme yaptın mı? |
|
113
|
|
|
|
Ne türküler yakılmıştır, ne şiirler yazılmıştır özgürlük üstüne. Bazıları özgürlüğü insanlıkla, aşkla, umutla ve hayata tutunmakla özdeşleştirmiştir. Güvercin ve zeytin dalı barış ve özgürlüğün sembolü olmuştur kültürümüzde. Bütçelerinin yarısını silahlanmaya ayıranlar da barış ve özgürlük lafını ağızlarında sakız etmekten geri durmamışlardır yine de.
|
|
114
|
|
|
|
Şiir yazmak, kelimelerle oyun oynamak değildir. Hele hele, dilin mimarisini, melodisini bozarak varılacak bir menzil hiç değildir. Tıpkı Stephen King'in dediği gibi "toprak altında duran bir fosili, bir gerçekliği, bir yaşanmışlığı bulup ortaya çıkarmaktır." Herkesin görüp, yaşadığını, hissettiğini herkesi hayran bırakacak bir lisanla yeniden deşifre edebilme sanatıdır şiir. Yani şiir ihdas edilmez; var olanın ama bakir kalanın içinden her seferinde farklı bir duyuşla yeniden çıkarılır. |
|
115
|
|
|
|
Son dönem Türk şiirinin köşe taşlarından birisidir Şinasi Özdenoğlu!.... Gümüşhanelidir köken olarak!... Şairliğinin yanında yazardır da… Güçlü bir kalemi vardır. Siyasal Bilgiler ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunudur. Ben oldum olası hukukçuların şiire ve edebiyata olan tutku derecesindeki bağlılıklarına hayret ederim. Bir o kadar da takdir ederim bu ince zevklerini.
|
|
116
|
|
|
|
ürk Dünyasının ulu sesi, yaşayan en büyük şairi Bahtiyar Vahabzade,
13 Şubat 2009 tarihinde, Bakû'deki evinde hayatını kaybetti. |
|
117
|
|
|
|
İskender PALA, orduda pek çok ismi övgüyle ve saygıyla hatırlarken, pek çok ismi de haksız, adaletsiz ve önyargılı oluşlarıyla hatırlar. Üst rütbeli isimlerden kendisine destek veren, yardım eden, yanında olanlara haksızlık etmek istemez. Bu süreçte yazmaya, araştırmaya, eserler vermeye devam eder. Teğmenlikten Binbaşılığa kadar devam eden süreç onu güçlendirirken; eşi ve iki çocuğunun geleceği zaman zaman duygusallaştırır yazarı. |
|
118
|
|
|
|
Yüzlerce kez para çekmek için girip çıktığımız ATM’lerde neler yaşanabileceğini kimse düşünmemiştir büyük olasılıkla. Alırız ve gideriz. Kamera kayıt yapar, yoldan gelip geçenler olur tek tük, belki de geceleri birçoğumuz ıssız yerlerdeki bu makinelerden para çekip işlem yapmaya çekindiğimiz vakitler de olmuştur. Bir kapıdan dışarı çıkarız, aklımızda bir yere gitmek vardır ama gidip gidemeyeceğimizi, ulaşıp ulaşamayacağımızı, engellerimizin neler olabileceğini, ulaşmak istediğimiz noktaya vardığımızda da neyle karşılaşacağımızı bilemeyiz hiçbirimiz. |
|
119
|
|
|
|
Geçmişte Tanrı’ya yakın, ona sadık bir eş gibi olduğu için “Büyük” olan Babil, şimdi, sahte dinler-para-iktidar bileşkenleriyle düşüp kalkan, cinsel gücü ve oyunlarıyla hepsini parmağında oynatan Büyük Fahişe’dir. Bu nedenle Tanrı’yı kızdırır. Tanrı’nın öfkesi; dinleri, dilleri karıştırıp karşı karşıya getirip insanların arasında düşmanlığın doğması biçiminde kendini gösterir. |
|
120
|
|
|
|
„Güzel şiirin yitmeyeceğine inanmıştım bir kez. Bir şiir kendi gücüyle yaşayamıyorsa kitaplarda isim kalabalığı olmak neye yarar diye düşünüyordum.“ |
|