..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþkýn aldý benden beni. -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Salih Zeki Çavdaroðlu




6 Aralýk 2009
Büyük Gezginimiz Evliya Çelebi" Nin Seyahatnamesi Ýçinde Yer Alan Musýki Bilgileri Ýtibariyle Akademik Açýdan Ýncelenmeli ve Deðerlendirilmelidir.  
Salih Zeki Çavdaroðlu
Seyyahýmýz Evliya Çelebi' nin musýkiþinaslýðý...


:CCFD:

Basýnda yayýmlanan haberlere göre, doðumunun 400. yýlý olan 2011 ‘ i UNESCO’ nun Evliya Çelebi yýlý olarak kabul edeceði anlaþýlmaktadýr. Bu haber ayný zamanda, Evliya Çelebi’ nin sadece millî bir deðerimiz olmayýp, aslýnda evrensel bir þahsiyet oluþunu da gündeme getirmektedir. Bunun en belirgin kanýtý da, bir grup Ýngiliz ilim adamýnýn, bir Türk rehber eþliðinde, seyyahýn 1671'de Hacca gitmek için Yalova'dan baþlayýp Mekke'de sona eren yolculuðunda izlediði güzergâh üzerinden, ayný þekilde at üzerinde bu yolculuða geçtiðimiz Kasým ayý içerisinde baþlamalarýdýr.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin sosyal hayata yansýmalarý hakkýnda bugüne kadar oldukça ciddi çalýþmalar yapýlmýþsa da, içinde barýndýrdýðý çeþitli konularla ilgili derinlemesine bir araþtýrma ve inceleme, her ne sebeple olursa olsun bu güne kadar pek yapýlamamýþtýr. Gerçekten o dönemim Osmanlý coðrafyasý genelinde yaþayan insanlarýn kültür, sanat, bilim, ekonomi gibi faaliyetleri, bu on ciltlik devasa külliyatýn içinde daðýnýk bir þekilde , kendisine ilgi duyacak araþtýrmacýlarý beklemektedir. Baþta üniversitelerimiz olmak üzere, konuyla ilgisi olan her kurum ve kiþi için UNESCO’ nun bu organizasyonu ile harekete geçip, üzerlerine düþeni yapacaklarýný ümid ediyoruz.
Seyahatnamesi'nde Çelebi , gezip, gördüðü yerlerin, baþta þarkýlarý, türküleri,manileri, halk oyunlarý,eðlenceleri, öyküleri,hikâyeleri, masallarý, giyim-kuþamlarý olmak üzere, toplumsal bütün hareketlerini gözlemlediði gibi, bunlara kendine özgü bir üslupla oldukça geniþ yorumlar yapar.
Ayrýca, o yörelerin baþta oturduðu konutlar olmak üzere, bunlarýn etrafýndaki cami, kilise, havra, saray, konak, hamam, çeþme gibi yapýlarýn niteliklerini, tarihçelerini ayrýntýlý bir þeklilde anlatýr ki, bunlarýn herbiri baþlý baþýna birer araþtýrma konusu olabilecek nitelikte bilgiler taþýr.

Tarihimizin yüz aký önemli þahsiyetlerinden biri olan Evliya Çelebi (1611-1682) Osmanlý Sarayý’ nda I. Süleyman'dan I. Ahmed'e kadarki padiþahlarýn kuyumcubaþýlýðýný yapan Kütahyalý Derviþ Mehmed Zillîs ‘ in oðlu olarak 25 Mart 1611'de Istanbul' un Unkapaný semtinde doðdu. Çok iyi bir öðrenim gördü. Kur’ aný hatmederek hafýz oldu. Mahalle mektebinden sonra, Þeyhülislam Hamit Efendi Medresesi' nde yedi yýl öðrenim görür. Sonrasýnda, Enderun' da öðrenimini sürdürdü. Enderun yýllarýnda musýkiye özel bir merak duydu ve Türk Musýkisini öðrendi.
Bunun yanýnda, babasýndan nakýþ, hat ve tezhib dersleri aldýðý gibi, döneminin musýkî üstadý Muhasip Derviþ Ömer Gülþenî'den musiki dersleri alýr.
Enderun öðreniminden sonra, Dayýsý Melek Ahmed Paþa aracýlýðýyla Saray’ da Sultan IV. Murad'ýn hizmetine girdi.
Sesinin güzelliðinden dolayý saraya alýndýðýndan söz edilen Evliya Çelebi’ nin Saray’ daki ilk gününde IV. Murad’ a :
"Yola düþüp giden dilber, / Musa'm eðlendi gelmedi./ Yoksa yolda yol mu þaþtý?/ Musa'm eðlendi gelmedi.

sözleri ile baþlayan aðýtý okuduðundan, bunun da Padiþah’ ý üzdüðü, hatta aðlattýðýndan söz edilir. Zira bu aðýt, onun çok sevdiði nedimi Musa Çelebi’ nin , Yeniçeriler tarafýndan kendisinin yanýndan alýnarak, linç ediliþinden sonra yakýlmýþtýr. Bu yüzden padiþah, ülke genelinde bu aðýtý okunmasýný yasaklamýþtýr. Ancak, Evliya Çelebi çocuk yaþýnda bunun farkýnda deðildir.


Hatta, “…1635′te, IV. Murad’ýn huzuruna kabul edilen Evliya Çelebi güftesi IV. Murad’a, bestesi Gülþenî tarikatýndan, ayný zamanda Evliya’nýn da musiki hocasý Derviþ Ömer’e ait bir varsaðý, segah, maye ve bestenigar makamlarýnda eserler okuduðunu anlatýr. Bir halk adamý olan Evliya Çelebi’nin çeþitli vesilelerle sarayla iliþkisi olmuþ, hatta Evliya kendi ifadesine göre Kiler Odasi’na girmiþtir. Padiþahýn bir þiirinden bir türkü bestelenmesi, bunu bir halk adamýnýn baþka eserlerle birlikte sultanýn huzurunda okumasý, saray-toplum iliþkileri bakýmýndan ilginç bir örnek oluþturur…” 1

Bilindiði gibi IV.Murad (1623-1640) dönemi, Osmanlý tarihinde olduðu gibi, Musýkimiz açýsýndan da önemli bir dönüm noktasýdýr. ”…kýsa ömrü içinde, seferden ve devlet iþlerinden zaman bulabildiði ölçüler içinde musýkîþinaslarý korumuþ, Cumartesi günlerini musýkî dinlemeye ayýrmýþ, bizzat bir musýkîþinas olarak saz eserleri bestelemiþtir. Yalnýz,Hüseynî makamýndan dört peþrevi vardýr…” 2
IV Murad’ýn Baðdat seferinden sonra aktedilen Kasr-ý Þirin (1639) antlaþmasý ile :
“…Osmanlý Mûsîkîsi’nin yükseliþe geçtiði bir çað baþlamýþtýr. Bu dönemde, IV. Murad’ýn Baðdat’tan dönüþünde Ýstanbul’a beraberinde getirdiði Þahkulu adlý meþhur bir mûsîkîþinas; geleneksel Karacaoðlan ismini alan gezgin bir Doðu Anadolu Halk Ozaný (1605-1679) ve Enderun mûsîkîþinaslarýndan Ali Ufkî lâkaplý Polonya asýllý Albert Bobowski (1610-1675) ismindeki nota-yazarý göze çarpmaktadýrlar…
…. Ýstanbul’daki müzik yaþamýndan bahsederken, þehirde 4000 kadar görevli mûsîkîþinas, yüzlerce hãnende ve yüzlerce lütiye (çalgý yapýmcýsý) bulunduðunu, askerî zümrelerin dahi kendi mûsîkî loncalarý olduðunu yazmaktadýr (Farmer, Henry George, çev. Ýlhãmi Gökçen, ‘17. Yüzyýlda Türk Çalgýlarý’, 1999, Ankara)… ” 3

Ýþte gezginimiz bütün bunlarý bizzat sarayýn içinde görüp, yaþamýþ ve musýkideki birikimini kazanmýþtýr.

1635’te, yani 24 yaþýndaki iken önce Ýstanbul’u dolaþmakla gezilerine baþlar.

1640’ta Bursa, Ýzmit ve Trabzon’u gezer, 1645’te Kýrým’a Bahadýr Giray’ýn yanýna gider. Kýrým Han’ larýnýn kültür, sanat ve özellikle musýki ile yakýn ilgileri bilinir. Kendisi burada Kýrým müziðini de tanýr.

1646’ da bu kere Azerbaycan’ýn, Gürcistan’ýn kimi bölgeleri ile Gümüþhane ve Tortum’ u gezer.

1648’te Ýstanbul’a döner, kýsa bir süre sonra Mustafa Paþa ile Þam’a giderek, üç yýl süreyle bölgeyi gezer.

1651’de sonra Rumeli’yi dolaþmaya baþlar. Uzun bir süre Sofya’da bulunur. 1667-1670 arasýnda Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine, Selanik yörelerine gider .

Toplam 50 yýl süren gezilerinde karþýlaþtýðý toplumlarýn yaþama düzenini ve özelliklerini, kültürleri, günlük yaþayýþlarýný, gidilen yerlerde dinlediði halk öyküleri, türküler, halk þiirleri, söylenceler, masallar, maniler, halk oyunlarýný, giyim-kuþamla ilgili özellikler, düðün-cenaze törenleri, yerel oyunlar, inançlar, komþuluk baðlantýlarý, toplumsal davranýþlar, sanat ve zanaat özellikleri inceleyip gözlemleyerek bunlarý , on ciltlik Seyahatname’ sinin içinde en ince ayrýntýlarý ile yazmýþtýr.
Mesela :

“… 1635’te sarayda mûsiki öðrenmeye baþlayan Evliya Çelebi, burada mûsiki öðretiminin yapýldýðý ve fasýllarýn geçildiði bir meþkhâneden bahseder…. ”4

Yine seyahatnamesinde, musýkide kullanýlan 76 çalgýnýn adýný sayar ve bunlarýn çoðunun da niteliklerini geniþ bir þekilde tarif eder. 5

Örnek olarak, o dönemde kullanýlan NEFÝR isimli çalgýnýn, tepesinde sipsi takýlý, perde delikleri olan ve boru sesli peki iri bir çeþit zurna olduðunu anlýyoruz. 6

Yine o dönemde seksen kemençe icracýsý olduðundan bahsediyor. Ayrýca rebabýn Süleyman Peygamber huzurunda çalýndýðýný yazýyor. Bu bilgi doðru ise rebab’ ýn geçmiþinin Ý.Ö 3800’ lerdeki Sümer uygarlýðýna kadar götürecektir. Buna ilâveten , Çelebi’ nin Hz.Muhammed (s.a.s) in ilk eþi Hz.Hatice ile evlenirken düðününde çalýnan çalgýlar arasýnda rebabýn da bulunduðunu yazýyor ki bunlar gerçekten araþtýrýlmasý gereken ilginç bilgilerdir. 7


Musýkiye iliþkin gözlemlerinde Çelebi, Edirne’ de bulunan “Þifahâne “ yi þöyle anlatýr :
"… Merhum ve maðfur Bayezid Veli (Allah rahmet eylesin) Hazretleri vakýfnamesinde hastalara deva, dertlilere þifâ, divanelerin ruhuna gýda ve defi seva olmak üzere on adet hanende (þarký okuyan) ve sazende (saz çalan) gulan (genç erkek) tâyin etmiþki, üçü hanende, biri nâyzen, biri kemancý, biri mûsikarcý, biri santurcu, biri çengi, biri çeng santurcu, biri udcu olup haftada üç kere gelerek hastalara ve delilere mûsiki faslý ederler. Allah'ýn emriyle, nicesi saz sesinden hoþlanýr ve rahat ederler. Doðrusu musýkî ilminde nevâ, rast,dügâh,sgâh, çargâh, sûzinâk makamlarý onlara mahsustur. Ama zengûle makamý ile buselik makamýnda rast karar kýlsa, insana hayat verir. Bütün saz ve makamlarda ruha gýda vardýr….”

Yine Edirne Þifahânesi’ ni anlatýrken, musýkînin yanýnda güzel kokularýn da hasta ruhlar üzerindeki olumlu etkisinden söz ediyor ve þöyle yazýyor:

"Bahar mevsiminde çiçek kýsmýndan sim ve zerrin, deveboynu, müþk-i Rûmî, yasemin, gülnesrin, þebboy, karanfil, reyhan, lâle, sünbül gibi çiçekleri hastalara verip güzel kokularýyla hastalarý iyi ederler…”

Millî kültürümüzün temel kaynaklarýndan biri olarak kabul edilen Seyahatname 'nin özellikle Türk mûsikîsi’ ne iliþkin verdiði bilgiler, maalesef bugüne kadar bilimsel olarak enine boyuna incelenmemiþ ve derlenip, yayýmlanmamýþtýr. Bu ilgisizlik, ayný zamanda musýki kültürümüzün bize karanlýk kalmýþ bir döneminin de aydýnlanmasýný engellediði kanaatýndayým. Üniversitelerimiz ve özellikle konservatuvarlarýmýzýn bu konuya bir an önce el atmasý sonucunda, gizli kalmýþ bir çok bilginin doðrudan ve dolaylý olarak ortaya çýkacaktýr.

Hatta seyahatnâme öyle ilginç bilgiler barýndýrýr ki :

“… Bugünkü tesbitlere göre ilâhi kelimesi, “bestelenmiþ dinî-tasavvufî þiir” anlamýyla ilk olarak Evliya Çelebi tarafýndan kullanýlýr: “Bu tâifeler hoþ âvaz ile sefere müteallik (alâkalý) ilahi okurlar…” 8

Evliyâ Çelebi, gezdiði topraklarda icra edilen bir çok çeþitli mûsikî türünü dinleme ve musýki birikim sebebiyle bunlarý deðerlendirme þansý bulmuþtur.Bunlarý Seyahatname'sinde belirtmesinin yanýnda, ayrýca dönemin Ýstanbul'unda kullanýlan sazlar hakkýnda birinci derecede kaynak niteliðinde bildirimlerde bulunur. Onun yaþadýðý yüzyýlda Türk Musýkisi geliþimini tamamlar ve sistemleþir. Ýstanbul Osmanlý Devleti'nin siyasi baþkenti olmanýn yanýnda, külür ve sanatýn da baþkenti durumundadýr. Ýmparatorluðun hemen hemen her yerinden bir çok müzisyen, kendilerini geliþtirmek amacýyla Ýstanbul’ a gelmekte ve musýkinin büyük isimlerin rahle-i tedrisine oturmaktadýr. Ýstanbul’ un yanýnda, ayrýca Bursa , Edirne, Konya ve Diyarbakýr da bulunduklarý coðrafyanýn müzik merkezleri durumundadýr.

Osmanlý Ýmparatorluðu’ nun Þam, Halep, Kahire, Baðdat gibi Ýslâm toplumlarýný barýndýran bölgelerinde ise, Anadolu’ dan kopup gelen Mevlevî ve Gülþenî tarikatýnýn mutasavvýflarý, kurduklarý tekkelerde icra ettikleri dini musýki ile, oralarýn musýki anlayýþ ve sistemlerini deðiþtirecek þekilde faaliyette bulunurlar. Bunun etkilerini bu gün bile oralarda icra edilen müzikleri dinlediðimizde, rahatlýkla anlayabilmekteyiz.

Sonuç olarak, musýkimizin saklý kalmýþ bir çok sýrlarýnýn çözülmesi, henüz gerekli þekilde incelenmemiþ Osmanlý arþiv belgeleri ile, Seyahatname gibi temel kaynaklar üzerinde yapýlacak ciddi çalýþmalara baðlýdýr. Baþta Konservatuvarlarýmýz olmak üzere, Türkiye’ nin tarihi, sosyolojisi, kültürü ve sanatý ile ilgilenen tüzel ve özel bütün kiþilerden bu çalýþmalarý bekliyoruz.

K A Y N A K Ç A :
1 “ Sarayda Musýkî”, Araþtýrmalar, turkmusikisi.com
2 M.Nazmi ÖZALP,”Türk Musýkîsi Tarihi”,TRT Müzik Dairesi Baþkanlýðý Yayýnlarý,Ankara/1986,c.1,s.153
3 Ozan YARMAN,”16. VE 17.Yüzyýllarda Türk Çalgýlarý”,www.ozanyarman.com
4 Seyahatname,C.I, s.245
5 Ali TUTAN, “ Sazlar (Çalgýlar) “turkmusikisi.com
6 Mahmut Ragýp Gazimihal, “ Tanzimattan Sonraki Musikî Yenilikçiliði “,hicazkar.com
7 Mehmet Refik KAYA, “ Bir Garip: ‘ Rebab ‘ Gönlüm Sesinle Kebap “,launch.groups.yahoo.com
8“Bir dini musýki olarak Ýlâhi” bilgipasaji.com
http://ferahnak.wordpress.com/2009/12/02/buyuk-gezginimiz-evliya-celebi%e2%80%99-nin-seyahatnamesi-icinde-yer-alan-musiki-bilgileri-itibariyle-akademik-acidan-incelenmeli-ve-degerlendirilmelidir/




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Endülüs Ýslam Devleti Medeniyeti Ýçinde Elbette Musýki de Vardý
Bir ‘uç Beyi’ : Münir Nureddin Bey
1930’ Lu Yýllarda Musýkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrasý Aralanan Kapý Ýle Tanýþýp Dost Olduðumuz Arap Musýkisi ve Arap Filmleri Maceramýz
Vefatýnýn 21. Senesinde Mûsýkîmizde Bir Ekol, Ýcrâ ve Üslûp Âbidesi: Bekir Sýdký Sezgin
Yahya Kemal Þiiri" Nin Musýkimizdeki Yeri
Osmanlý Mûsýkîsinin Ýpi Çekiliyor
Sadrâzam Râmi Mehmed Paþa ile Müzikolog - Bestekâr Dimitrius Kantemiroðlu Dostluðu
Necip Fâzýl - Nâzým Hikmet
Lâle Devri’ Nin Önemli Bestekârlarý
Doðumunun 170. Yýlýnda Musýkimizin Bir Büyük Güfte Þairi: Mehmet Sâdi Bey (1839 - 1902)

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mukaddes Kitabýmýz’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Iþýðýnda: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Cumhuriyet' Ýn Radikal 'Ýnkilâplarý '' Sürecinde Tarihi Musikimiz de Payýný Almýþtý
Necip Fâzýl" da "Peygamber" Aþký….
2. Adam Ýsmet Ýnönü' Nün Müzik ile Ýliþkisi
Osmanlý Düþmanlýðý Cumhuriyet Hükümetine Osmanlý Arþiv Belgelerini Dahi Hurda Kaðýt Deðerinden Sattýrmýþtý
Yazýlýþýnýn 600. Yýlýnda Süleyman Çelebi" Nin "" Mevlîd" Ý
Ezan Bundan Tam 70 Sene Önce Tekrar ‘rab’ Ça Okunmaya Baþlanmýþtý.
‘ 2. Adam ‘ Ýsmet Ýnönü’ Nün Cumhurbaþkanlýðý Döneminde Kültür, Sanat ve Musýki
Türk Musýkisi' Nin Okullarda Öðretim ve Radyolarda Yayýn Yasaklarý Sonrasýnda Arap Filmlerindeki Müziklerin Müziðimizin Arabeskleþmesine Etkileri
Üçüncü Selim Devrinde Türk Musikisi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.