|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
101
|
|
|
|
Ben niye alamıyorum arkadaş layk mayk yahu! Demek ki bu layklar çok pahalı ya da çok gizli verilip, alınıyor, aklıma da başka bir şey gelmiyor. Peşin mi alınır kredi kartı ile mi alınır bu layklar? Bankadan layk kredisi çeksek olmadı, ha bir de bankalarda layk kredisi diye de bir kredi var mı, yok mu? Bunu da bir araştırmam lazım...
|
|
102
|
|
|
|
Yozgat Sürmelii
Festivalinde Şairler
Tarihi Konakları şenlendirdi |
|
103
|
|
|
|
Bu baskıcı faşist politikasını devam ettiren devlet; uluslararası haklarına sığınarak, terörle mücadele ediyorum adıyla, sürekli bir cadı avı sürdürmesi demek, devletin haklı olduğu anlamına gelmemektedir. |
|
104
|
|
|
|
Bu konuda dikkatimi çeken bir husus;dönen nesnelerin hepsinde mutlaka bir etmen söz konusu.
Yani onlar kendiliğinden değil de bir güç tarafından döndürülüyorlar.
Peki insanın döneni için de bu geçerli mi?
Elbette ki onların dönmesini sağlayan bir etmen de var.
Çoğunlukla da bu "çıkar" motivi olmaktadır.
Yoksa durup dururken kişi niye dönsün ki...
|
|
105
|
|
|
|
Ey hırsızım,
Sen bizim 200 YTL' mizi çalmadın,
Inca marka dijitalimizi de çalmadın,
Arabamızın camını kırıp lastiğini de patlatmadın sadece…
Sen var ya sen….
20 yıllık bir öğretmenin 40 yılda bir çıkabildiği tatilini çaldın.
Çocuklarının hayallerini yarım bıraktın.
|
|
106
|
|
|
|
-Günümüzün modası: “Gibi” yapmak.
-Avantajı çok, riski hiç yok!
-Başın sıkışsa da sıkışmasa da başvurabilirsin.
-Nasıl mı? Şöyle:
-Bakıp da bakmıyormuş gibi yapabilirsin.
-Çalıp da çalmıyormuş gibi yapabilirsin. |
|
107
|
|
|
|
Kitabın bir kadının elinden çıktığını ve kadına kitabın çok değerli olduğunu ve bunu kesinlikle 30 liranın altında satmamasını söylerler. |
|
108
|
|
|
|
Peygamber Efendimiz S.A.V. in Veda Hutbesindeki yeniden yapılan yersiz ve yetersiz güncellemeler üzerine bir yazı yazma gereği duydum. Sürc-i lisan idersek affola. |
|
109
|
|
|
|
2019 Sürmeli Şiir Şöleni
Yapıldı |
|
110
|
|
|
|
Kendine bir sor: "Geçen on senede yeni korkuların eklenmesi dışında TÜRKİYEMDE değişen ne oldu?" Diye.... |
|
111
|
|
|
|
Kedileri, köpekleri besliyoruz da, insanların, hele de yardıma muhtaç insanların neden bir kedi kadar, bir köpek kadar değeri yok yanımızda... İnsanın insana ettiği zulmü başka hiç bir canlıda göremiyoruz. Tamam avlanıyorlar, aç karınlarını doyurmak için, doğaları gereği, öldürüp yiyorlar, ancak insan gibi, yakaladıkları canlıya işkence etmek gibi bir davranışları yok.
|
|
112
|
|
|
|
“Abovvv gözümü bir açtım kız çocuğu anadan üryan yanımdaydı, zannımca bana ilaçlı gazoz içirdiler” diye kıvırtanların savunuldu gazetelere karşı “Helal olsun size bu müslümana sahip çıkıyorsunuz” diye alkış tutanlardan.. |
|
113
|
|
|
|
En demokratik hakkımız olan şanlı bayrağımız her daim bu sema da dalgalanacak.Yarası olan varsa kendine başka bayraklar , başka semalar bulsun… |
|
114
|
|
|
|
Düştün de bir yerlerin kırıldığı zaman, benimde kalbim kırılıyor inan ki Faiz Bey. O zaman ne yapıyoruz yükselmek için bir çaba harcamıyoruz değil mi Faiz Bey kardeşim? Hem sen çok yükseldin mi, benim işçim, benim dişçim, benim aşçım, benim memurum, benim köylüm, benim artizlerim, benim şakşakçılarım, benim şaklabanlarımda alçalıyor, irtifa kaybediyorlar... Anla işte, onların alçalmaması için senin yükselmemen gerekiyor... |
|
115
|
|
|
|
Yıllardır gecekondu yapanları hayretle izliyorum. Kendime soruyorum bu cesaret ne böyle. 1972 yılında İzmir Karşıyaka?da, ESHOT sokağında bir dükkan açmıştım. |
|
116
|
|
|
|
Mademki; Orduzu demek Malatya demektir.
Mademki; Malatya’da her şeyin ilki (kayısıyı kükürtleyen islimler bile) Orduz’da başlarmış…
Orduzu Çarşıbaşı’ndaki tarihi çınar; Battalgazi’nin bastonu, öyle mi?
Sizin söylediğiniz bu cümlenin aynısını, gelecek kuşaklara aktarsam, tarih adına iyilik mi yapmış oluyorum?
Çiğköfte yerine, katılımcılara; klasik eşek arabası yükü ile bekletilen Orduzu’nun meşhur lahanaları mı ikram edilmeliydi?
|
|
117
|
|
|
|
''Kaderimizi etkileyen birçok etken vardır. Fakat bunların en önemlisi doğum tarihimize göre bize konulan isimdir. Kaderin Şifresi, harflerin özellikleri ve etkilerinin kelimelere, isimlere sirayet ederek dünya âlemindeki tüm varlıklara yansıması ve harflerin hikmetlerinin, sırlarının anlaşılmasına yönelik bir ilimdir. Bu noktadaki en ilginç analizler insanın isimleri konusunda yapılanlardır. İnsanın isminin kaderine yaptığı etki bu ilim konusu içerisinde değerlendirilmektedir.'' GAZETELERDEN
|
|
118
|
|
|
|
Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen bu vatandaşlar çok da organize olmayan bir şekilde alelade olarak Kıbrıs’ın çeşitli yerlerine yerleştiler.
Amaç, nüfusu fazlalaştırmak ve gelen bu insanları yerli halkla bütünleştirmek olduğu için çok da büyük vasıf aranmadı. Özellikle gelen kesim, kırsal kesim insanlarıydı. Okuma oranı çok da yüksek değildi. Gelen insanlarımız yeni bir umut ve yeni bir yaşam anlayışı içerisinde Kıbrıs’a geldiler.
Memleketlerinde öldüklerinde bir mezar yerleri dahi olmayan, maddi olarak hiç bir imkânı bulunmayan, dar gelirlinin de ötesinde yoksul denecek vatandaşlar getirildi veya geldi... |
|
119
|
|
|
|
Hayat biz olmamızı isterken, biz hala başkaları gibi olmak için çabalıyoruz... |
|
120
|
|
|
|
’’Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı.’’ derler. Tabi ’’Her nefis ölümü tadacaktır.’’ ANKEBUT/57 ayetine istinaden. Dünyaya gelmiş herkes bir gün ruhunu Rahmeti Rahmana teslim edecek. Cennet ve cehennem, ahiret hayatı gerçeği, inanan insanlar için her zaman var olmaya devam edecek. İnanmayanların da kendileri bilir, hiç kimseye bu konuda baskı ve dayatma da yapamayız, yapmamalıyız asla... |
|
|
|