• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
261
|
|
|
|
Dombula sözcüğü Tombalanın Kıbrıs Türk Ağzındaki söyleniş biçimi. Oyun yazarı İlke Susuzlu oyunu “Kıbrıs Türk Toplumunda bozulan değer yargılarına ve boş vermişlik duygusuna sessiz kalamayacağım için kaleme aldım. Bu oyun, benim iç çığlığım. Sizlerin de duymasını istedim” diyor.
|
|
262
|
|
|
|
en büyük eksiğimiz kendimizce gideremeyeceğimiz bir şey ihtiyacımız var ama istediğimiz bir başkasında |
|
263
|
|
|
|
Kocaman tabakta sunulan yarı kanlı bifteğinizi Avrupai çeşni “Hardal”la mı Kahramanmaraş yöresi mahsulü kırmızı toz “Biber”le arzu edersiniz? |
|
264
|
|
|
|
Başkalarını kullanmanın bir yetenek olduğunu kabul ediyorum. Maşa varken elini yakmamakta bir marifettir. Fakat bu kullanılabilecek, satın alınabilecek insancıkları nasıl tespit edebiliyorlar, bunu anlayamıyorum. Bravo… Esas yetenek bu olmalı. Birilerini maşa olarak kullanabilme işi |
|
265
|
|
|
|
NAHOŞ NATO(Ş)
Israrla Kuzey Irak’a girelim; hatta hazır o kadar masrafa girip girmişken, gidip Kerkük petrollerinin üzerine oturalım, ne de olsa babamızdan, atamızdan miras sayılır diyenlere hatırlatmalar:
|
|
266
|
|
|
|
Osmanlı gücünü din ve dini değerlerden alıp beslenen bir devletti. Bu ortak payda Osmanlı adıyla bu millete en uzun devleti yaşattı. |
|
267
|
|
|
|
Görev yerine gelsin anlayışıyla ya da şu iş bir an önce bitsin düşüncesiyle yapılan,kotarılan,alelacele hazırlanmış programlardan ne bekliyordunuz ki...
Tiyatronun T'sinden habersiz insanları,ciddi bir sanat türü olan tiyatronun içine sokarsanız ne beklersiniz ki,
şahaser bir drama mı?
|
|
268
|
|
|
|
günümüzde barış naraları atılırken daha önce bu uğurda canını vermiş şehitlerimize bin selam olsun |
|
269
|
|
|
|
“Zaten mahallenin yerini yavaş yavaş alt kattaki üsttekinden habersiz, ölümüne, dirimine kayıtsız, küçük bir babil gibi, her penceresinden ayrı bir radyo merkezinin nağmesi taşan apartman aldı.”
Ahmet Hamdi Tanpınar |
|
270
|
|
|
|
7 Temmuz gecesi şehrin elektrikleri kesildi. O zaman da trafolara kediler mi giriyordu bilmiyoruz ama kimse "Kediler girdi" dememişti. Tarihimizde pek sık boy gösteren tekinsiz güçler, iki camiyi ve İmam Hatip Okulunu bombaladı. Elektrikler geldi, fısıltı gazetesi satışa hemen satışa sunuldu: Komünist öğretmenler bombalamıştı.
8 Temmuz sabahı, kongrenin yapılacağı Alemdar Sineması'nda yapılan aramada, koltukların altında benzin dolu şişeler bulundu. Fakir Baykurt'un açış konuşmasını yaptığı sıralarda, imam hatipli öğrenciler ve esnafın başını çektiği 10 000 kişilik bir güruh, tekbir getirerek sinemaya saldırdı. |
|
271
|
|
|
|
Ayakkabı kutusu yerine uğraşacağımız bir başka kutu var: SADAKA KUTUSU… Üstelik bu kutuların hepsinin içinde gerçekten para var. Ve bu kutular öyle ayakkabı kutusu gibi bir yerde saklanmış da değil; herkesin gözü önünde… Belki sizler de her gün görüyorsunuz ama farkında değilsiniz. |
|
272
|
|
|
|
Bir yıl geride kaldı. Yeni yıl için aldığımız biletler her zamanki gibi boş çıktı. Umut ektiğimiz çorak, ot bitmez arazimizde umutlarımız yine yeşermedi. Gönlümüz zengin, umut hazinemiz ağzına kadar dolu. |
|
273
|
|
|
|
...çıkartılan cansız bedenini taşıyor,
Dışkı, urin, bulaşık suyu ve kimyasal artık kokan cansız bedenini..... |
|
274
|
|
|
|
Çıkarılması düşünülen petrol yasası, şeker ve tütün yasasından çok daha beter durumlara yol açacak. Bu yasa çıkarsa Bütün Türkiye olarak teslim bayrağını çektik demektir. Herkesin haberi olsun. |
|
275
|
|
|
|
Neredeyse trafik kazalarında yada kuş gribi gibi olaylarda bile derin devletin veya kontrgerillanın parmağı olduğunu düşünecekler.
|
|
276
|
|
|
|
Daha 1938’de uçak fabrikamız varken 88 yıl sonra bugün montajdan ileri gidemeyen sanayi ve teknolojimizin bu halini devlet ideolojimizde aramak lazım diye düşünüyorum. |
|
277
|
|
|
|
Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Olanları, olacakları toplarsanız herşey kısa ve öz. |
|
278
|
|
|
|
TARIM BAKANLIĞINA/ PARİS
Çarşı çarşı değil de nalburiye dükkanı sanki. Çarşıda o kadar kazma, o kadar balta var ki, memleketteki tarımı kurtaracak ve açlığa son verecek kadar. Gereğinin yapılmasını arz ederim. |
|
279
|
|
|
|
Dürüstlük çok zor elde edilen erdemliliktir. Ne ahlaksızlar vardır. İşleri güçleri çalmak çarpmaktır. Hele her türlü pisliği yapıp, yaptıklarını dindar görünerek örtmek isteyenler yok mu? İnanın bu tip |
|
280
|
|
|
|
1988’den sonra Ermeniler Azerbaycanlı Türkleri, Ermeni eti yiyen insanlar gibi göstermiş ve tüm dünyaya böyle tanıtmaya çalışmıştı. Bununla ilgili belgeseller çekmiş, Azerbaycan Türklerini vahşi bir millet gibi göstermeye çalışmıştı. Sözde, Azerbaycanlı Türkler, Sumyagıt’ta Ermeni kızlarına tecavüz etmiş, sonra onları doğrayarak kebap yaparak yemişler. Ermeniler, bununla ilgili belgeseller yaparak tüm dünyaya yaymışlardı. Bu belgeseller, Türkiye ve Sovyetler dışında tüm Dünya ülkelerinde gösterilmişti.
Tüm dünyada olumsuz etki yaratan bu tanıtım belgeseli Azerbaycan Türklerini de Dünyaya yanlış tanıtmış oldu. |
|