• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
341
|
|
|
|
Mutlulukla mutsuzluğun adları konmamış iken… Onlar, salt mutluluk ve mutsuzluluğun sarmaşıklığında, öylesine… Yani işte öylece… Naif su damlacığı, zarif kum taneciği, havanın görünmez bilinmez zerreciğinin de zerreciğiyken… Kadın salt İNSAN, erkek salt İNSAN iken… |
|
342
|
|
|
|
Yozgat konulu
Şiir Yarışması
sonuçlandı |
|
343
|
|
|
|
Geçenlerde 40 yıllık bir radyo sanatçısının konuk olduğu bir tv programı izledim. Çok ilginç diyaloglar yaşandı programda. Bir bölümünü sizlerle paylaşmak için not aldım... Programda sunucu, birçok ünlünün şu an yaşamadığını ama eserleriyle aramızda olduklarını, yaşlanmanın ve bir gün ölümün kaçınılmaz olduğunu anlatıyor, |
|
344
|
|
|
|
Küresel egemenlerin koruyucu kanatları altında olanların halk, öğrenciler, emekçiler ve aydınlarca protesto edilmesi, eleştirilmesi demokrasilerde olağandır, doğaldır. Türlü sınırsız olanakları, yazılı ve görsel araçları kullanarak küresel çevrelerin çıkarları doğrultusunda, her gün, her ortamda, her istediklerini yazan ve söyleyenlerin, özellikle akademik çevrelerde, üniversitelerde, konferanslarda konuşmalarının üniversite gençliği ve aydınlarca gerektiğinde engellenmesi "haklı", "yasal" ve "meşru" bir yöntemdir. |
|
345
|
|
|
|
yozgat
Sürmeli Festivali Kapsamınada
şiir yarışma.. |
|
346
|
|
|
|
Havada buğum buğum güneş ışıkları ve bahar kokusu var artık.
Ilgınların savruluşunu, dağ kekiklerinin sersemletici kokusunu duyar gibiyim şimdiden.
Yaz mevsiminin özlemi iliklerime kadar titretiyor, göz bebeklerim toprak kokusunu doya doya teneffüs etmek isteyen beynime inat ufuktaki dağlara kayıyor.
Yakıcı bir güneşi batırdığım bu akşam üstünün ardından, insanın beynini zehirli bir değnekle dokunurcasına yakan, iğrenç şehir melodileri dinliyorum yine.
|
|
347
|
|
|
|
Karaçay der bana tavsiyen var mı?
Bilmem, toklar aç halinden anlar mı?
Açlıktan küçüldü fakirin karnı,
Çare bulamadım, naçarım ustam.
|
|
348
|
|
|
|
Şebinkarhisar da
Şiir Şöleni
Ödülleri verildi |
|
349
|
|
|
|
Bu dünyadan geçerken tek başınıza mı yol alıyorsunuz? |
|
350
|
|
|
|
Mezarlığa girdiğimizde hayretler içinde kaldık. Neredeyse hemen bütün mezarların yanında bulunan vazo biçimindeki suluklar kırılmıştı. Bazı mezarların uç kısımları da darbe ile yara almıştı. Yani kırılmıştı.
30’a yakın mezarın sulukları yok olmuştu. Amaç ne idi? Kim kırmıştı bunları? Veya kimler kırmıştı? Adeta organize bir saldırı gibi geldi bana… |
|
351
|
|
|
|
Mayısın ilk günlerinde yaşanan acı ve vahşet dolu bir olay üzerine düşüncelerimi ve tavsiyelerimi yansıtan bir yazı... |
|
352
|
|
|
|
Vatandaş olmanın zor olduğu bir ülkede, eğer bir de demokrat olmaya kalkarsanız.... |
|
353
|
|
|
|
.....18.ARALIK.2008....Vatan hainlerine/sözde aydınlara İSYAN ve KINAMA GÜNÜDÜR.Bu günü "TARİHE NOT DÜŞTÜK" hafızalarımızdan asla silmeyeceğiz.
-Ay-Yıldızlı Bayrağımızın altında yaşayıp/Bayrağımıza yan gözle bakan hainleri kınıyoruz |
|
354
|
|
|
|
Hayat meşgalesi, armudun sapı, üzümün çöpü gibi konularla oyalanmak bizi bir yere vardırmaz; boş işlerdir. Boş işler de, insanı kendisiyle birlikte azaba sürükleme çabasındaki düşmanı şeytandandır.
|
|
355
|
|
|
|
Zenginlerin Rab’leri “Cleveland” diyor, bizimkilerin ise devlet hastanesi. Ameliyat olan olana, sürekli bir parçamız eksik çıkıyoruz hastanelerden. |
|
356
|
|
|
|
Hayat disiplinsiz ve gayesiz olduğu zaman, tabiatıyla eğlence denen bataklığa dökülür. Bu bataklığa düşenler,insanı değerlerden uzaklaşarak hayvanlaşırlar. |
|
357
|
|
|
|
1984 yılında genç bir üniversite öğrencisiyken derslerin birinde Hocamız “Sunum yapan bir konuşmacı, eğer konuya tam hâkim değilse; veya konuyu tam olarak bilmiyorsa, durmadan “eeeee” diyerek bir çıkış, kurtuluş yolu arar. Bu, onun kendine güveni olmadığından ileri gelir. Bu davranış, kendisi için bir düşünme payıdır. O anda, hazırlıksız olduğu için anı kurtarmaya çalışır” demişti. |
|
358
|
|
|
|
Emeğiyle kazandığı mütevazi geliri, bir karısı, iki çocuğu ve nice gerçeği aydınlatan kitapları vardı.
Kapısının önünde, arabasında parçaladılar onu.
|
|
359
|
|
|
|
Demek ki biz de böyle böyle öğreneceğiz, adalete, özgürlüğe, eşitliğe yürümenin yollarını.
Yenilmeye doymak bilmeyen bir tutkunun esaretini kıra kıra...
Ama biz görmesek de mutlaka yürünecek bu yol… Gençler aşıp gidecek ezberlerimizi…
|
|
360
|
|
|
|
Mektup yazmayı unuttuk. Bu gidişle harflerin de bir kısmını unutacağız. Çünkü kelimeleri yarım yamalak yazarak sakatlıyoruz. Hurufat ehli, hüzün zarfına bürülü, hâl-ipür melâlimizi izliyor.
|
|