|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Santaronide Bu Kaçýncý Senfoni
Mesut Kuntan
Þiir > Yaþam
Diyorsun ya,
Kýyýlarým, eteklerine sarýlmadan
Deli fýrtýnalar, diner bakýþlarýnda
Kirpiðin arasýndan, süzülür mehtap
Gözü nemli ürkek, çocuk edalarýnda
Yalan!
Yýldýzlardan kalplere düþen
Notasýz bestenin sahibi
Anmayýn o yalancý þairleri
Eðin, kýrýn, yakýn kalemlerini
Diyorsun ya,
Gün ayar ya, o an aklýna
Sonradan gelir cevaplar
Dün, bugün den ziyan olur
Hayýrsýz boþ bu telaþlar
Yalan!
Öyle savrulsun da, sarsýn tenimi
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler |
161
|
|
|
|
“Mamýlo’nun Kürekleri” henüz yayýnlanmamýþ ancak yayýn aþamasýnda olan bir kitap.
Mamýlo’nun Kürekleri henüz yayýnlanmamýþ ama 2004 yýlýnda Malatya Belediyesi tarafýnda düzenlenen “Malatya” konulu film yarýþmasýnda, senaryosu en iyi ödülüne layýk görülen bir eser…
Hepsinden önemlisi; Mamýlo’nun Kürekleri bir Malatya mozaiði…
Mamýlo’nun Kürekleri’ni bir oturuþta -az önce- okudum bitirdim ama bir günümü verdiðime deðil, yorulduðuma hiç deðil çabuk bitirdiðime üzüldüm…
|
|
162
|
|
|
|
Ne kaldý onca seneden sonra sana?..Sýrasýz anlarýn yaratýcýsý birkaç eski kitap...
|
|
163
|
|
|
|
Ýnternette ne var ne yok diye bilgisayarýn baþýna geçtim. Bir de baktým ki artýk Mehmed Uzun yok… |
|
164
|
|
|
|
Hem kalabalýk yalnýzlýk, sadece yalnýz olmaktan çok daha acý bir yalnýzlýktýr. Kalabalýk yalnýzlýðýn ne demek olduðunu, binlerce kalabalýðýn içinde kendini yalnýz hisseden insanlar ancak anlayabilir bir de þairler…
|
|
165
|
|
|
|
Kafka.. tanýndý.. yýllarca konuþuldu hakkýnda. Ya da susuldu. |
|
166
|
|
|
|
ÞAÝR SABÝT ÝNCE’NÝN 40. SANAT YILI KUTLAMASI KAPADOKYA ÞÝÝR ÞÖLENÝ ÞÝÝR YARIÞMA BAÞVURULARI BAÞLADI
YARIÞMAYA KATILIM KOÞULLARI (ÞARTNAME)
1. Yarýþmada konu serbest olup, Nevþehir Kapadokya ve Türkiye içerikli aþk, sevgi, özlem, vatan, millet konulu þiirler tercih edilebilir. Yasalara, milli ve manevi deðerlere aykýrý olmayan, Siyasi bir düþünce, ideolojik veya kiþilere övgü türündeki þiirler kabul edilmemektedir.
2. Yarýþmaya kendinize ait ve en fazla 2 (iki) adet þiirle katýlabilirsiniz.
3. Yarýþmaya bir baþka birine ait þiirle katýlým olmasý, herhangi bir yarýþmaya daha önce katýlmýþ ve bir yerde yayýnlanmýþ olmasý durumun belirlenmesi halinde; bu fiili iþleyen yarýþmacý derhal yarýþma dýþý býrakýlacak ve ödül kazanmýþ olsa bile hakký iptal edilecektir.
|
|
167
|
|
|
|
O yazýcý üç çeþit yazý yazdý;
Birini o okudu baþkalarý deðil,
Birini o da okudu baþkalarý da,
Birini o da okumadý baþkalarý da...
Þems-i Tebrizî
Her zaman ayný akýcýlýkta "özümüzden gürlemez" cümleler. Her daim fikirlerimize tahayyül ettiðimiz beceri ve çeviklikle giydiremeyiz kelimeleri. Sözün özü ya biçilen cümelenin gölgesinde asimile olur veyahut kursaðýmýza düðümlenenleri kaleme alýncaya kadar hararetini, tesirini yitirir... Zira tesirini yitirmeyen, baþka hiçbir kelamýn gölgesinde kalmayan tek kelam vardýr. Özümüzü, kelamamýzý görünen veya görünmeyen þekliyle ne denli o ilahi kelamla yoðurusak elimizdeki kalem de o denli kavi ilerler kaðýt üzerinde. |
|
168
|
|
|
|
Uykuyla uyanýk olma arasýnda gezinen bir þey olduðu iddiasýný taþýyamayacak kadar deliþmen bir kimlik taþýyan þiir; bir yalnýzlýðýn, bir aþkýn, bir irfan sofrasýna oturmanýn ya da bir çýkmazda kalmanýn kalb çarpýntýsý hüviyetinde kendini resmeden þairle k |
|
169
|
|
|
|
yaþayan efsane saygýdeðer üstat iskender pala hakkýnda |
|
170
|
|
|
|
Bundan yedi-sekiz sene önce edebiyat ödülleri üzerine bir yazý yazmaya kalkýþsam iþim çok daha zor olurdu. Çünkü o zamanlar, bugünkü ödül daðýtým mekanizmalarý üzerine biriken kýzgýnlýðýmý anlamsýz kýlabilecek bir içeriðe sahip en azýndan iki ya da üç “edebiyat ödülü” ve bu ödüllerin seçici kurullarýnda da yetkinliðine inandýðým -en azýndan yetkinliðinden þüphelenmediðim- iki üç sýký insan bulunmaktaydý. |
|
171
|
|
|
|
Standýmýz yoðun ilgi gördü.
Ýlgi gördü çünkü hem Ýhsan Süreyya Sýrma için hem yeni çýkan ve ilk kez fuarda okuyucuyla buluþan “Saadet Þehri Malatya” adlý kitabým vardý…
Zira ben bu þehrin kitabýný yazdým, halis muhlis Malatyalýlarda da þehrin kitabýna sahip çýktýlar. (Bu arada kitabýn çýktýðýndan haberi olmayanlar; (beyanyayinlari@gmail.com) adresinden bu þehrin destansý kitabýna ulaþabilirler.)
Kitaba ilk imzayý ilk gün, ilk ziyarette Baþbakan Yardýmcýsý Yalçýn Akdoðan için atmýþtým, fuarda son imzayý da fuarýn 6. gününde bizleri ziyaret eden Malatya Ak Parti Ýl Baþkaným Sayýn Hakan Kahtalý için attým… |
|
172
|
|
|
|
Þehirlerin de insanlar gibi bir ruhu vardýr, üstelik þehirlerin ruhu insanlarýn ruhundan daha saf, daha temiz, daha narin ve daha derindir.
Ahmet Hamdi Tanpýnar, unutamadýðý ve unutulmasýný istemediði þehirler için “Beþ Þehir” i yazarak edebiyatýmýza þehir kitaplarýnýn önemli örneklerinden birini kazandýrdý. Ahmet Hamdi Tanpýnar; “Yaþanmýþ hayat ne unutuluyor ne de büsbütün kayboluyor, ne yapýp yapýp bugünün veyahut dünün terkibine giriyor.” derken ne kadar da doðru söylemiþ…
Ýçinde yaþadýðý insanlardan güç alan þehirler ölmüyor, lakin insanlarýn unutmamalarý, þehirleri öldürüyor maalesef. |
|
173
|
|
|
|
sanki birþeyler yarým kaldý... |
|
174
|
|
|
|
Malatya; Türkiye’nin fikri yapýsýna yön veren bir þehir, bizler de Malatya’ya yön veren insanlarýz….
Malumunuz olduðu üzre; bu sözün patenti bendedir ama söz bana ait deðildir.
Hem bu söz bana ait olsaydý bu kadar kendinden bahsettirmez, literatüre geçmezdi…
Zira bir sözde anlam kadar sözü söyleyenin kim olduðu da önemlidir. .
Toplantýda söylediðim gibi yine söylüyorum; Baþbakanýmýz Sayýn Recep Tayip Erdoðan, Malatya’da yaptýðý bir konuþmasýnda; “Malatya; Türkiye’nin fikri yapýsýna yön veren bir þehir” demiþti… |
|
175
|
|
|
|
Þair, þiir atýna binmiþ bir jokeydir; nasýl ki, jokey her yarýþý kazanmak ister, þair de kaleme aldýðý her þiirin bir öncekinden daha mükemmel olmasýný ister. |
|
176
|
|
|
|
Divan edebiyatý araþtýrmalarýnýn yaþayan efsanesi Ýskender Pala hakkýnda kýsa düþüncelerim. |
|
177
|
|
|
|
Amerika zencileri kadar esmer deðildik ama bu memleketin zencileri biz esmer tenli/kara yaðýz delikanlýlardýk.
|
|
178
|
|
|
|
Cehenneme bir damla gözyaþý gibi düþeceðim. Senli günahlar, bakýþlarýmda çengeli iðne olacak. Bakaþlarým, gözlerimden bir beyaz kaðýt olarak akacak. Cennetteki adresine, cehennemden bir mektup var diye göndereceðim, acýlarýmý. Senli mektuplarýn kenarý yanýkken, ben cehennemde tamamiyle kül olacaðým. Çünkü seni sevmenin kahredici azabýný, senden þýmarmayasýn diye gizleyeceðim. çünkü yangýnlarýmýn asýl sebebi sen deðilsin, benim bir mum altýnda þiir yazarken, mýsralarýmýn ateþ alýþýdýr. |
|
179
|
|
|
|
Kod adý “Yoldaki Mühendis” ya da “Gölgeler Prensi” denilen Abdullah Bergusi...
Abdullah Bergusi ki, Filistin tarihinde en çok ceza alan kiþi…
“Yoldaki Mühendis” adlý kitap baþta Ýngilizce ve Türkçe olmak üzere birçok dünya diline çevrilmiþ…
Her ceht ve mücadelecinin okumasý gerektiðini düþündüðüm bir kitaptýr Yoldaki Mühendis…
Kitabýn en önemli özelliklerinden bir tanesi de, bedeni tutsak olsa da zindanda kalemiyle kelimeleriyle direnmeye devam eden bir yazarýn otobiyografisi olmasý… |
|
180
|
|
|
|
Yazmak en basit anlamda insanýn ak kaðýtlara içini dökmesi midir? Ya da kendi kendiyle yeptýðý iç-konuþmalar mýdýr? Belki de bir tür ‘iç-temizliði’dir yazmak. “Yazmasam çýldýracaktým,” demiþ modern öykücülüðümüzün öncülerinden Sait Faik. Yazdý ve çok sevdiði denizi, martýlarý, adalarý býrakarak genç yaþta çekip gitti aramýzdan! |
|
|
|