..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Ortamsal
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Dağ Köyünde Kız Kardeşler (Burma Kadayıf)
İsa Kantarcı
Öykü > Sevgi ve Arkadaşlık

DAĞ KÖYÜNDE KIZ KARDEŞLER Azize kız kardeşi Zeynep ve ailesiyle bir dağ köyünde yaşıyordu. Kışın çok kar yağdığında ile, ilçeye gitmek imkansız olurdu. Günlerce yol kapalı olurdu, ekipler günler sonra yolu kardan temizleyebilirdi. Anne felç geçirmişti ve zor yürüyordu. Baba ise yaşlıydı, iki kardeş evin işlerini yapar, anne ve babasına bakardı. Kış ayları zor geçerdi ve eve hapis kalırlardı. Fatma evin büyüğüydü. 18 yaşındaydı, Zeynep ise 13

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Ortamsal
61 
 Kadinim'in Derin Deryasi  (Muammer Çelik)

Kapali ve yasakci kulturlerin kadinin kisesel ve duygusal acilimini engelledigi bilinmektedir. Sevilen bir kadinin ic dunyasinda soyut bir geziyi anlatmaktadir.
62 
 Süt Kardeşliğ!  (Mudi Beya)

Doğum sırasında anne ölünce, kalan bebeğin yaşaması için anne sütüne gereksinimi vardır. Eş-dost akraba çevresinde sütünü bu bebekten esirgemeyecek bir gönüllü bulunarak bu sabinin yaşama tutunması sağlanır. Ayrı anne ve babadan olan iki bebek aynı kadının sütünü paylaştıkları için süt kardeşi olmuşlardır ve ayrı cinsten olsalar bile aralarında bir evlilik bağı olamaz. Süt kardeşliği’ nin Anadolu kırsalında bir adı da emişgenliktir ve önemli dayanışma örneği olarak uygulanmaktadır.
63 
 İkizler  (Oyhan Hasan BILDIRKİ)

O da, gördüğüne şaşırdı. Şapkasını havaya attı. Taylar, anasının memesine uzandılar. Dışarı çıktık. Babamla burun buruna geldik. Dayanamadım, konuştum. - "Müjde baba!" dedim, "İkiz tayımız var:" O; - "Sahi mi?" dedi, ahıra girdi. Artık aramızdaki soğukluk bitmiş, boşanan, koşan, akın akın akan atlar geri dönmüş, avlumuza, evimize bereket gelmiş, soframız şenlenmişti.
64 
 Efsunlu Oda  (macide özcan)

Kar yağdığında köyde hayat bitiyordu. Topu topu onbeş hane olan Rüzgarlı Köyü, kış uykusuna yatmıştı.Her canlı mümkün olduğunca az hareket ediyor,koyunlar ısınmak için birbirine sokuluyordu.İnekler yarı uykulu ve bezgin geviş getiriyor, sağılmak için sabırsızlanıyordu.Rüzgarlı Köyü kesif bir tezek kokusu altında kabuğuna çekilmişti.Her haneden hemen her saat başı aynı cümle sızardı çamurlu sokaklara.
65 
 Abdülrezzak Holding  (Mudi Beya)

Abdülrezak’ ın kendisine gelmesi uzun sürmedi… O gece evde yaşanan dramı hiç gündeme getirmedi ve kaşımayı da düşünmedi… Abdülrezzak’ ın bu davranış, diğerleri üzerinde yarı korkulu utangaç ve çekingen etkiler bile oluşturmaya yetti. Olayı böyle karşılamasının nedeni, bir kabullenme mi, yoksa kafasında kurarak geliştirip uygulamaya koymak istediği atılımın engellenmesi endişe mi olduğunu anlayabilmek için atacağı adımlara bakmak yeterlidir… Kendisini toparladıktan bir hafta kadar sonra, ‘ nerede kalmıştık , dercesine konuyu yeniden açtı bir akşam: “ Ne deysiğiz geçende ağnattıklarıma? Ekmek yetmii, aş yetmii! Üstüğüze lazım, başığıza lazım. Bu uzun günnerin arkasından kış gelii! Heç vakit harcamadan işbaşı yapak deyim! ”
66 
 Table Top Joe  (Murat Eren Özügür)

Table Top Joe - Gülerek Ölen Adam
67 
 Vedasız Ayrılıklardan Selamsız Sürgünlere Yolculuk  (Kerem Yüce)

Mutluluğun kutusuna doldurulup paketlenen yalancı ayrılıklar yeniymiş gibi satılıyordu kırmızı halılı tezgahların üstünde ve halıların üstündeki o kırmızıların bir önceki hatıralardan kalan son emanet olduğunu bilemezdi daha önce bu yolu kullanmayanlar.Oysa ayrılıklar daha çok yaşıyor insanın toprağa sevdasından.Bu yüzden toprağın son emanetini güller taşıyor hemde en kırmızısından...
68 
 Kanatan, Yalancı Gülümseyişler (Babam'a)  (Burcu Varhan)

Gülümsedi sanıyorum bir an; karşılık vermek istiyorum sevincine, ben de gülümsüyorum. Sonra asılıyor yüzüm; hüzün!
69 
 Hava Katliamı  (evren gelen)

Onu öldürdüm katlettim doğam gereği...
70 
 Arkadaşların Yanına Bir Yatak  (Murat M. UĞURLU)

Hayallerimiz ve içine düştüğümüz, beklentilerimizin buluştuğu olanaklar ve koşullar.
71 
 Yaşam Şehrinin Bir Sokağı  (Bahattin Ceyhan)

Kolpa-Böyle ayrılık olmaz şarkısını bir hafta boyunca dinledikten sonra yazdığım öykü.
72 
 Ayışığında Bir Temmuz Gecesi (Dördüncü ve Son Bölüm)  (Mudi Beya)

Küçük tüpün üstündeki çaydanlıkta kaynayan su taşmış, tüpü de söndürmüştü… Koca Kız, ilkin gazı kapatarak demliğe çay koydu, üstüne de kaynar su ekleyerek çayı demlemiş oldu. Ocağı yeniden ateşleyerek, demliğin altındaki büyük çaydanlığa su ekledikten sonra kaynaması için belirli bir sürenin geçmesi gerekiyordu… Koca Kız, tam karşıdan Uyuz Ümmet’ tin yüzüne dönerek, “ Sen hiç lafa ortak olmadın Ümmet! ” dedi. Hiç ara vermeden yeni konuya geçti Koca Kız: “ Ümmet ne oldu sağa? Yüzünde bet beniz kalmamış kele! Gel çıranın dibine, kendin bak! ” dedikten sonra, Ümmet’ in elinden yapışarak gaz lambasının yanına çekerken: “ Lamba camının arkasında değirmi yer aynadır; iyi bak yüzüne! ” diye sürdürüyordu konuşmasını…
73 
 Kırıtan Gün  (Zeliha DEMİREL)

Bahçedeki ebegümeci ve yonca yapraklarına kırağı düştüğü, onların da kırağı giyinip, Edgar Degas' nın balerinleri gibi kırıttığı, tualden ayazı çalmış bir sabah...
74 
 Dialog  (Ali Erasoğlu)

Aynı sanat kurumunda yetişmiş iki farklı karakterin yıllar sonra katşılaştıklarında aralarında oluşan kısa diyaloğun öyküsü
75 
 Ay Işığında Bir Temmuz Gecesi  (Mudi Beya)

Önündeki çakıl dikenleri arasından küçük kıpırtı hissetmesiyle kendini toparladı! Zıplayarak kendisinden yana yaklaşmakta olan bir canlının varlığı belli olmuştu İç cebindeki küçük el fenerini yakarak durumu tam anlamak istiyordu. Üs tüste iki kurbağaydı bu! Alttaki kancık olmalı, diye düşündü… Dişi olanı iriceydi, erkeğini rahatlıkla taşıyabiliyordu… Vay anasını, dedi! Kurbağalar, kafasında bir şeyler çağrıştırıyordu. Kalkıp yürüdü…
76 
 Gülerek Ağlamak  (sabanur)

... müptelası olduğu ses ise o sırada gülerek ağlamanın çok güzel olduğunu fısıldıyordu Melisa'nın kulağına...
77 
 Yaşamayı Sunuyorum  (ALEYNA AYAZ)

seviyorum yaşamayı, seni çok tanımıyorum ama sende seviyorsun yaşamayı ben senin gözlerinde bunu görüyorum ve
78 
 Günlük:  (Mudi Beya)

Kanalın adı gerekli değil dedik ancak, söz konusu kanalın, otosansürü bu denli önemsediğine göre iktidara uzak duruşlu bir televizyon kanalı olduğu anlaşılmıştır belki! Zira iktidara yakınlığıyla bilinen kanallarda bu kavga bu kadar sansürlenmeden verildiğine göre….
79 
 Otel  (EmrahYILDIRIM)

Resepsiyona uzanan renksiz ve bakımsız yer yer duvarları nemden dökülen koridorun sonunda duran masaya vardım
80 
 Praha  (mine)

Ahh sevgili Milena siz Viyanada kederler icindeyken önümde güzelligini sergileyen bu cicekler, kus sesleri öyle aci verici ki..




son eklenenler
Düşünüyorum…
mehmet avcı
Öykü > Ortamsal
Isınmak İçin
Yûşa Irmak
Öykü > Ortamsal
Tek Taş
Seyfullah ÇALIŞKAN
Öykü > Ortamsal
Umut ve Yaşam
Nisanur Önay
Öykü > Ortamsal
Süt Kardeşliğ!
Mudi Beya
Öykü > Ortamsal
Günlük:
Mudi Beya
Öykü > Ortamsal
Kış Günü
Merve Bağcı
Öykü > Ortamsal
Kallavi Meyhanesi
Cem Mahlas
Öykü > Ortamsal
Tacizci
seyfullah ÇALIŞKAN
Öykü > Ortamsal
Buzlu Cam
Emilio Santos
Öykü > Ortamsal

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.